Düğmeye basılmış!

Teknik direktör Mustafa Er, dün Özlüce’de çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Konuyla ilgili yorumlara geçmeden önce 15 Mart’a dönmek istiyorum.

Salı gecesi Frutti Extra Bursaspor‘un evinde Fransız Bourg takımını 16 sayı geriden gelip mağlup ettiği maçtan sonra yazmıştım:

“Bursaspor 2 kere kazandı!” diye…

Neden 2 kere kazandığını da özetle şöyle açıklamıştım:

 

MUSTAFA ER’İ KUTLUYORUM

“Frutti Extra Bursaspor’un Euro Cup maçına bütün takımı getiren teknik direktör Mustafa Er’i kutluyorum.

Çünkü, Balıkesir maçından önce bundan güzel motivasyon çalışması yapılamazdı.

Neden?

Çünkü;

-Futbolcular, taraftarın armasına nasıl sahip çıktığını gördü.

-Taraftarlar da çeyrek aralarında ve devrede futbolcularla selfi çekinerek, yeşil-beyazlı oyunculara olan sevgilerini somut olarak gösterdiler.

Öyle ki, bazı ailelerin, çocuklarını futbolcuların kucağına verip fotoğraf çektirmeleri aslında çok şey anlatıyor. Anlayana!..

-Frutti Extra Bursaspor, Teksas’ın desteğiyle coşarken, tribünlerin nasıl itici bir güç olduğunu da gördü futbolcular…

-Maç sonunda sahanın ortasında yeşil-beyazlı basketbolcuları kutlayan Timsahlar, omuz omuza fotoğraf verdiler, kenetlendiler.

Kazanmanın ne güzel bir duygu olduğunu futbolculara hatırlatması açısından; bu tablo çok güzel ve faydalı oldu.

Futbolcular moral depoladı.

 

BAZI DUYGULARI HATIRLADILAR

Açıkçası, salonda yaşanan bu coşku ve geriden gelerek elde edilen galibiyet, Bursasporlu futbolculara uzun süredir unuttukları duyguları hatırlattı.

Bir maç kazanırlarsa, özgüven duygusunu ve camianın güvenini de kazanacaklarını, kanlı canlı yaşayıp idrak ettiler.

 

EN GÜZEL MANEVİ KAZANIM

Mental anlamda rehabilite oldular.

Bu maçta yaşanan güzel şeyler ve manevi kazanımlar, bence 5-10 takım toplantısına bedel…

Onun için;

Bursaspor, bu maçta; 2 kere kazandı!”

 

“YAŞAYIP HİSSETMELERİNİ İSTEDİM”

Teknik direktör Mustafa Er, haftalık basın toplantısında Bursaspor basketbol takımının taraftarla olan bütünleşmesini görmeleri ve hissetmeleri için futbolcuları maça götürdüğünü söyledi.

Basketbol maçındaki güzel atmosferin takıma çok olumlu yansıdığını vurgulayan Er, “Biz büyük bir aileyiz. Bunu, bu açıdan da görmeleri gerekiyordu. Basketbol takımında bir ‘ruh’ var. Taraftarlarla bütünleşmesi var. Yönetimde ve teknik kadroda istikrar var. Oyuncuların problemi yok. Tamamen sahaya odaklanıyorlar.

Ama biz de takım olarak ayağa kalkacağız. İyi olacağız” diyerek, takımı neden salona götürdüğünü açıkladı.

Gerçekten de çok iyi oldu bu aktivite…

Dediğim gibi, Bursaspor; potanın yanı sıra futbolda da “zihinsel anlamda” çok önemli bir kazanıma imza attı.

 

“HERKES GÖREVİ YAPSIN”

42 yaşındaki Vakıfköy patentli teknik adam, bazı gerçekleri de şöyle dile getirdi:

“Biz maalesef son yıllarda çok şey kaybettik. Hatta çizgimizi aştık. Camia, taraftar, biz, yönetim, basın herkes aştı. Taraftar tribüne çıkacak, ben sahada antrenörlük yapacağım, basın aynı şekilde işini… Herkes çizgisinin dışına çıktı. Bunlar hep geçmişten gelen birikimin sonucu. İstikrarlı bir şekilde taşlar yerine oturursa, başarı gelecektir.”

Bursa dışından bir teknik adam göreve gelse, bu saptamaları yapması zaten çok zor!

Ama, Mustafa Hoca, bu camianın kırmızı çizgilerini ve eksiklerini çok iyi biliyor.

 

BELİRLEMİŞ VE DÜĞMEYE BASMIŞ

Er, camiadaki tüm gelişmelere vakıf olduğunu da söylemleriyle apaçık ortaya koydu.

Bursaspor’da yanlış giden şeyleri düzeltmek için önce belirlemek gerekir.

Anladığım ve de gördüğüm kadarıyla; Mustafa Hoca bunu yapmış ve sıkıntıları tedavi edebilmek için de düğmeye basmış.

Gerekli mesajları çok net veren Er, taraftarın son düdüğe kadar takımı destekleyip bağrına basması gerektiğini özellikle vurguladı.

Açıkçası, bir galibiyet alınsa, zaten gerisi gelecek…

 

ÖZEL GÖRÜŞMELERLE…

Bu arada Mustafa Er’in, günlerdir oyuncularla özel görüşmeler yaptığını, onlara özgüven kazandırmak için yönetimle birlikte geliştirdikleri bazı projeleri uyguladığını öğrendim.

Zira biliyoruz ki;

Maçlar, önce kafalarda kazanılır.

O nedenle, bu tür rehabilite edici çalışmaları önemsiyorum.

 

FİTİLİ ATEŞLEME VAKTİ

Pazar günü Timsah Arena’da çok farklı ve etkileyici bir atmosfer oluşacağını düşünüyorum.

Camiada bu yönde hareketlenme görünüyor.

Artık kurtuluş için; camia olarak fitili ateşleyip, işaret fişeğini atmanın ve ayağa kalkmanın vakti geldi.

 

ÇANAKKALE ZAFERİMİZ KUTLU OLSUN

Yazımın sonunda Çanakkale destanına değinmek istiyorum.

Bugün 18 Mart…

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107. yıldönümü…

Bu tarihi zaferi kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün kınalı kuzuları, kahraman Seyit Onbaşı ile tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

…Ve gururla haykırıyorum:

“Çanakkale geçilmez!”