Pazarla(ma) stratejisi!
Her ne kadar kabul edemediğim bir tabir olsa da; çağa ayak uydurmak ve kendi ayaklarının üzerinde durabilmek adına kıymetli hale gelen “spor endüstrisi” dünyada çok önemli bir pazar payına sahiptir. Spor kulüplerinin şirketleşmesiyle temiz duyguların giderek azaldığı, paranın (gücün) ve nasıl yapıldığı önemli olmadan, kazanmanın tek yol olarak kabul edildiği bu kolektif düzende marketing yani pazarlama, hikayenin büyük puntolarla yazılması gereken başlıklarından biridir. Peki ya Bursa, mal ve hizmetlerin ötesinde fikirlerin, kurumların ve mekanların spora özgü stratejilerle, ustaca pazarlandığı bu sistemin neresinde? En önemli tanıtım araçlarından biri olan, şampiyonluk yaşamış ve son 4 senesinde Avrupa arenalarında boy gösteren takımının formasına, halen düzenli bir ana reklam çıkar(a)mayan bir kentten bahsediyoruz. Yaratacağı gelirlerle belki de kulübün kurtuluşu olacak Büyükşehir Belediye Stadyumu, nam-ı diğer Timsah Arena kendi yağının katkısıyla (kapılar satılarak) tamamlanmayı bekliyor. Beşiktaş’ın 3 ay önce yapımına başlanan Vodafone Arena’sı ise stratejik anlaşmalar ile neredeyse temel atma töreninden önce para basmaya başladı. Bu yazının bendeki çıkış hikâyesine gelecek olursak; TOFAŞ’ın deplasmanda Fenerbahçe Ülker ile oynadığı karşılaşmada Sarı Lacivertli kulüp sponsorlarıyla ortaklaşa öyle etkinliklere imza attı ki; pazarlama derslerinde örnek diye gösterilir. Satılan biletlerden o gün, doğum günü olan taraftarları, salonda oturduğu koltuğa kadar tespit eden yetkililer, devre arasında soluğu bu kişilerin yanında aldı ve binlerce taraftarın önünde özel olarak hazırlanan hediye paketlerini takdim etti. Skorboardda ise bu kişilerin Fenerbahçe ürünlü fotoğrafları döndürüldü. Kimileri için küçük sayılabilecek bu olay aidiyetlik hissettirmek ve maddi olarak harcama yaptığın bir şeyin karşılığını manevi olarak alma adına bence son derece önemli bir hareketti. Aidiyetlik demişken, üst üste 3. kez seyircisiz oynama cezası alan Bursaspor, şayet Konyaspor maçını da kadın ve çocuk taraftarlar önünde oynar ise bari bu kez Bursaspor Çocuk Kulübü için çeşitli etkinlikler düzenlensin. Bursaspor’un geleceğinin inşası için miniklerin Timsah yürüyüşü yapması ve bilinçli bir nesil yetişmesi şart. Hem, belli mi olur eğitim seviyelerini sorgulamak yerine onlarla anlamlı etkinliklere imza atmak belki de size daha yarar getirir(!).
Ozan Demir / Bursa Hakimiyet
