Vermeyin de Görelim!..
İstanbul'da Belediye'yi dörtleyip ligi 5. sırada tamamlayan Bursaspor ile ne kadar gurur duysak azdır. 6 maçta 4 galibiyet ve 12 golle grubun zirvesine kurulup, ligi 5. bitirme primini de kazanan yeşil-beyazlılar, turnayı gözünden vurdu. Avrupa'yı garantilemesine rağmen, oyun disiplininden hiç taviz vermeden çıktı takır takır futbolunu oynadı ve güzel oyununu da 4 nefis golle süsledi. Ömer ve İbrahim'in olmadığı 11'de Serdar'ın yerine kaptanlık bandı verilen Batalla, ilk kaptanlığını da 2 gol ve 1 asistle taçlandırdı.
10 NUMARA GOL Hele o ikinci gol yok mu ikinci gol! Resmen usta işiydi. Ozan'ın düşerken verdiği pası zor pozisyonda nefis bir aşırtmayla ağlara gönderen Süper Bücür, yine 10 numara olduğunu gösterdi. Tangocu, ligde 13 ve toplamda 15 gole ulaşarak Timsah'ın en skorer kramponu unvanını da devam ettirdi. Pinto'ya attırdığı 3. gol de tek kelimeyle nefisti. Kendisiyle verkaça giren Şilili forvete öyle bir pas gönderdi ki, Pinto'ya da sadece dokunmak kaldı. Pinto da 9'u ligde olmak üzere 14. golüne imza attı. Yani iki Güney Amerikalı toplamda 29 gole ulaştılar. Daha ne olsun? Son 22 dakikada oyuna giren Turgay'ın, Hakan'ın asistini süper bir kafayla ağlara göndermesi de anlamıydı. Bahadır da ligde 6, kupada 3, toplamda 9 gole imza atarak, yedek kalmayı kafasına takmadığını, bilakis kafayla topu ağlara taktığını herkese gösterdi.
ÇOK KORKTUM Benim tek endişem, kupa arifesinde as oyuncuların sakatlanması veya dolmuşa gelip kırmızı kart görmeleriydi. Allah'tan korktuğum başıma gelmedi… Stepanov'un sakatlanıp devrede çıkması ve Sestak'ın sık sık sert tekmelerle yerde kalması dışında büyük sıkıntı yaşanmadı.
SIRA 2. ZAFERDE Ayrıca, Timsah, Beşiktaş'a da "Geçmiş için bizden özür dilemediniz, bari teşekkür edin" cinsinden bir kıyak geçti. Çünkü onları 4-5 final maçı oynamaktan kurtardı. Şimdi tek hedef 16 Mayıs'ta 2. zafere imza atıp, 2. Türkiye Kupası'na müzemize götürmek… 10 bin Timsah'ın desteğiyle, 19 Mayıs'ta; Kadıköy'de şampiyonluğu kaybeden Fener'e 2 yıl aradan sonra bir darbe de kupada vurmak için şunun şurasında ne kaldı ki! 20 sene sonra oynayacağımız 4. kupa finalinde, kupayı 26 yıl aranın ardından almayı çok istiyoruz. 1986'da kupayı kazandığımızda tribündeydim. Bu kez tarihi maça Ankara 19 Mayıs Stadı'nın basın tribününde tanıklık etmek için sabırsızlanıyorum. Şampiyonlar Ligi'ndeki 6 maçı da yerinde izlemiş şanslı bir basın mensubu olarak çarşambayı iple çekiyorum.
**
KİMMİŞ TERÖRİST? Sosyal medyada çok güzel saptamalarda vardı pazar akşamı… "Karanlık futbolun kupa töreni de karanlıkta yapıldı" ve "Alacakaranlık Kupası" diye… Oysa Ertuğrul Sağlam, geçtiğimiz dönemde ne kadar da güzel söylemişti: "Kaybetmeyi hazmetmek, kazanmaktan daha zordur" şeklinde… Keşke Kadıköy'dekiler de kaybetmeyi hazmedebilseydi… Sahaya girip, kendi stadının koltuklarını kırarak, polise ve tüneli atıp, kupa törenini yaptırmama gibi beyhude bir çabanın içine girmeselerdi.
Ne oldu? 3 saat sonra ve kapkaranlık bir ortamda da olsa kupa sahibine verildi. Peki, ya dışarıda Kadıköy'ü ve Bağdat'ı savaş alanına çeviren sarı-lacivertli kişilere ne demeli? Benzin istasyonunun önünde 2 polis aracını yakıp deviren ve olası bir faciaya çanak tutan (arabalar benzinlikte patlasa Kadıköy havaya uçardı) futbol teröristlerine ne demeli? Terörist' diyorum, Çünkü 7 Mayıs 2011'de Bursa'ya kentini savunanlara da böyle demişti futbol ulemaları… 7 Mayıs'ta olaylardan sonra evinden alınıp götürülen ve 4 ay hapis yatan 51 yeşil-beyazlı taraftar için işletilen 6222 sayılı Sporda Şiddet Yasası, bakalım 12 Mayıs'ta Kadıköy'de stadı ve caddeleri savaş alanına çevirenler için de uygulanacak mı? Yoksa yine 3 maymunu mu oynayacaklar? Ama yağma yoook!.. 'Birkaç kendini bilmez' diyerek, topu taca atma şansınız kalmadı artık beyler! Çünkü mızrak çuvala sığmıyor artık…
TÜY DİKTİLER Zira görüntüler çok net ortada ve güneşi balçıkla sıvama şansınız yok!.. Gece yarısı gelen ilk sıcak bilgilere göre; 26 polis yaralanmış ve 58 kişi gözaltına alınmış. Takip edeceğiz, bakalım kimler salıverilecek veya kimler alınacak? Play-off, mlay-off diye diye kepazeye çevrilen bu cacık ligin Süper Finali'ne(!) süper tüy diken fanatikleri, Ankara'dan telefon gelmeden kupayı vermeyi bile beceremeyen Federasyon ile 3 saat boyunca güvenliği sağlayamayan sorumluları kutluyorum! Bu görüntüleri Platini ve UEFA görse, "Bu 3. dünya ülkesi neresi acaba? Hee Türkiye mi, şike operasyonundan dolayı okkalı bir cezayı hak etmişlerdi, bu görüntülerden sonra her türlü faturayı hak ettiklerini kanıtladılar" dese kim itiraz edebilir ki!.. Bakalım, bu görüntülerin ve olayların ardından İstanbul Futbol Dükaları ve Metris neler söyleyecek? Suçu nerelere atmaya çalışacaklar? Bunları da yakından takip edeceğiz. Ama, hak edenlere cezalarını sıkıysa vermeyin de göreyim sizi!
Serkan Yetişmişoğlu
#vermeyindegorelim
