O eski halinden eser yok şimdi!
Dizleri titreten o meşhur Bursa deplasmanı gitti, adeta rakip takımların elini kolunu sallayıp puanları götürdüğü bir yer haline geldi. Taraftar da takım da son 5 haftada ceza almayacak şekilde agresifleşip, gerekli puanları toplamalı.Bursaspor futbol ve mental anlamda geçen sezonun çok uzağında kaldı, bu duruma tribünler de katıldı O ESKİ HALİNDEN ESER YOK ŞİMDİ Dizleri titreten o meşhur Bursa deplasmanı gitti, adeta rakip takımların elini kolunu sallayıp puanları götürdüğü bir yer haline geldi. Taraftar da takım da son 5 haftada ceza almayacak şekilde agresifleşip, gerekli puanları toplamalı. ÖZGE YETİŞMİŞOĞLU-TARIK ÇAPÇI Çift Forvet’in ikinci bölümünde İstanbul medyasının son dönemde Bursaspor’a karşı takındığı tutumu, Manisaspor maçını, tribünlerin son durumunu, Sercan Yıldırım’ın sözleşme yenilemesini ve menajerlik sistemini masaya yatırdık. Biz özetle diyoruz ki; Tribünler ne yazık ki eskiyi aratıyor. O meşhur korkulan Bursa deplasmanının bu sezon yerinde yeller esiyor. Ceza getirecek boyutta değil ama, daha agresif, rakip futbolcuyu titreten, o güçlü etkisiyle hakemi etki altına alan tribünler geri dönsün artık. Bir de Sercan meselesi var… Onu hizaya getirecek bir yaşam koçu gerektiğini savunuyoruz, ya da bu işin Ertuğrul Sağlam’da biteceğini… Menajerlik sisteminin devreye girmesinin Bursaspor’un önünü açacağını düşünmekle birlikte, İstanbul medyasının da kulağını biraz çınlatıyoruz bu bölümde. Buyurun o halde… ** ÖZGE YETİŞMİŞOĞLU:Trabzonspor maçının sonucunun can sıkıcı olması kadar, sonrasında İstanbul medyasında bazı kalemler yaptığı yorumlarla fazlasıyla haddini aştığını düşünüyorum. TARIK ÇAPÇI:Futbolda belli dönemlerde bazı takımların bazılarına şansının tutmadığı olmuştur. Ama Bursaspor ve Trabzonspor’un özellikle Avni Aker’deki maçları bundan çok daha farklı bir durum diye değerlendirilebilir. Trabzonspor mu çok motive oluyor, Bursaspor mu olamıyor ya da şanssızlık mı yaşıyor? Ben çözemedim. Çözen de yok zaten. Sonrasındaki yorumlar ise beklenen, ama kaale alınmayacak derecede tutarsız, hiçbir dayanağı olmayan, maç sonrası hezeyanı ile yazılmış klasik Bizans yorumları. Geçmişte de yaşıyorduk, alışkınız zaten değil mi? Ö.Y:Meyve veren ağaç taşlanır, diye bir söz vardır Tarık. Bursaspor geçen sezon kupayı kazanırken çok temiz bir şampiyonluğa imza attı. O kupa için sahaya yürekler kondu, alın teri akıtıldı. O dönem Antalya saldırırken, İstanbul Belediye yenmek için canını dişine takarken biz kimseye falanca için oynadılar, filanca için asıldılar demedik. Sadece işimizi yaptık. Benim nasıl futbol oynadığımı sorgulayacaklarına, bu takıma 29 haftadır neden bir kere bile penaltı çalınmadığını, Eskişehir, Gaziantep ve Karabük maçlarında nasıl doğrandığımızı sorgulasınlar. HERKES ÖNÜNÜ SÜPÜRSÜN Kısacası herkes önce kendi önünü süpürsün. Bence bunları kendi haline bırakmak lazım. Biz bakalım kendimize ve geleceğimize. Şampiyonluk yarışı çok gerilerde kaldı ama hedefte üçüncülük var. Rakip Manisaspor… Tarzanlar karşısında nasıl bir Bursaspor bekliyorsun? T.Ç:Öncelikle tribün anlamında rakiplere deplasman havasını yaşatamamanın sonuçlarını son haftalarda alıyoruz. Futbolcular da taraftarın bu tavırlarına uyunca o dizleri titreten meşhur Bursa deplasmanının yerini rakip takımların elini kolunu sallayıp puanları götürdüğü bir yer aldı. Seyirci de takım da son 5 haftada ceza almayacak şekilde agresifleşip, gerekli puanları toplamalı. Timsah’ın kredisi mredisi kalmadı artık. Sen de yıllardır bu statta maç izliyorsun. Seyircideki bu sakinliği sen neye bağlıyorsun? Ö.Y:Lig A dönemini hatırlıyorum da, tribünler full çeker, o ambians takıma ekstra puanlar kazandırırdı. Geçen sezon elde edilen şampiyonluğun ardından herkeste sanki bir doygunluk oldu. Eskiden basın tribününde otururken kulak kulağı duymazdı!..Sesten yanındakinin ne dediğini anlamazdın. Öyle inlerdi stat… Hakemin elini ayağına dolaştıracak, vermediği faulleri çaldırtacak bir havamız kalmadı. Rakip futbolcunun dizini titretirken, hakemin de düdüğüne birebir etki yapacak bir ortam yaratılmıyor. Nasıl yeni sezon öncesi takımın belirli bölgelerine takviye şart ise, tribünlerin de kendini toparlaması, yenilemesi, agresif bir yapıya bürünmesi gerekiyor.Tabii agresif derken ceza aldıracak boyutta demiyorum. 3 PUANLAR VE TATİL T.Ç:Artık kendilerini eğlendirmeyi bırakıp, hakemi de rakibi de boğmaları gerekiyor. Futbolcular maç seçer gibi bir görüntü sergiliyorlar. Zirve mücadelesi veren rakiplere karşı gösterdikleri performansı Manisa gibi rahat takımlar karşısında da sergilemeliler. Çünkü o takımların da şakasının olmadığı ortada. Ö.Y:Bursaspor, futbol olarak da mental olarak da geçen sezonun çok uzağında kaldı. Öyle ki, bir maçı diğerini tutmuyor. Mesela Antalya maçını çok rahat kazanacağımızı düşünüyordum, çıkan sonuç beni hayal kırıklığına uğrattı. O yüzden dilimi ısırıp yorum yapmamaya çalışıyorum. Ancak tercih futbolcuların… Ne kadar çok 3 puan o kadar çok tatil demek… ** Yaşam Koçu mu Sağlam mı? -Sercan kendini ayarlayamazsa, mutlaka bir yaşam koçuna emanet edilmeli.Ya da Ertuğrul Hoca, genç forveti hizaya getirmeli. TARIK ÇAPÇI:Aslında bu haftanın en önemli olayı Sercan Yıldırım’ın sözleşme uzatması. Gitse bir dert, kalsa bir dert ikilemi içinde birçok Bursasporlu… Sercan yeteneklerini ispat etti. Ama bu yetenekleri şu anda gösteremiyor. Bunu nasıl tekrar gösterir hale getirebiliriz ya da getirebilir miyiz, bunu konuşmak lazım. Camia bunu istiyor. Ama iş Sercan’da bitiyor. Aslında Sercan’da da bitmiyor. Çok dillendirilen yaşam koçunun Sercan, Volkan, Ozan ve Serdar gibi genç futbolcular için ne kadar gerekli olduğu görülüyor. Teknik direktörle uyumlu çalışıp tam yetkiyle görev yapacak bir yaşam koçunun kulübe kazandırılması gerekiyor. Son çare bu… ÖZGE YETİŞMİŞOĞLU:Sercan bu evin en ‘yaramaz’ çocuğu. Yaramaz derken işe yaramaz değil, haylaz, haşarı anlamında söylüyorum. Sercan tercihini kendi yapacak. YaAllah vergisi bu yeteneklerini ayaklar altına almayıp işine dört elle sarılacak, bir gün bu şehirden omuzlarda havaalanına kadar götürülecek, ya da nerde akşam-orda sabah yaşam tarzını seçip keyfine bakacak, sonrasında da bitecek. Örnek vermek istemiyorum ama yakın geçmişte en kral(!) futbolcularımızın nereden nereye geldiğini gördük. Elbette insanın bir sosyal hayatı olacak. Gezecek tozacak, sevgili bulacak… BU HIZLA GİDERSE TOSLAR Tam deli çağında, fakat üzerindeki sorumluluğun farkında değil. Her şeyi sınırında bırakmak lazım. Sercan o sınırı ayarlayamıyor. Hız sınırını ayarlayamadığı gibi. Böyle giderse bir gün bir yere toslayacak!. Bu İş; dış destek açısından bakıldığında, salt yaşam koçunda değil, Ertuğrul Sağlam’da bitiyor. Ertuğrul Hoca bu çocuktan gerçekten yararlanacaksa Sercan’ı hizaya getirecek de odur. Kulübede çiçek açmasını bekleyemeyiz. Menajeri de biliyorsun şikayet etmişti onun yaşam şeklinden ve hatta ayrılmaları gündemdeydi. ** Menajerlik sistemi önümüzü açar! -Futbol dünyasında herkese sözünü dinleten, saygınlığı olan bir genel menajer, Bursaspor’un lobi sorununu da çözer. Ö.Y:Yeni sezon için Bursaspor’da bir Genel Menajerlik sistemi oluşturulacak. Bunu ilk kez Ertuğrul Sağlam 15 gün önce yaptığımız röportajda bize açıklamıştı. Ancak o gün isim vermemişti. Bursaspor için daha sistemli çalışmak adına bu adımı sen nasıl görüyorsun? T.Ç:Bursaspor artık bir Avrupa kulübü. Her yıl o arenada mücadele ediyor. Camianın dokusuna uyacak, yurt içinde ve yurt dışında Bursaspor’u iyi temsil edecek, futbol çevresi geniş bir genel menajer Bursaspor’a yarar sağlar. Bursalı olması şart değil. Nasıl futbolcularda, teknik direktörde bu şartı aramıyorsak menajer için de bu geçerli. Adil Cenkçiler’in idari menajer olarak görevine devam ederek, gelecek olan kişinin yükünü hafifleteceğini düşünüyorum. Ö.Y:Bu kişi, ki bazı isimler kulağımıza çalınmıyor değil, aynı zamanda Federasyon kanadında da etkili olmalı. Biliyorsun Bursaspor’un bu anlamda ciddi bir lobi sorunu var. Sözünü dinleten, futbol camiasında saygınlığı olan bir ismin Bursaspor’un önünü daha da açacağına inanıyorum. Kaldı ki İstanbul kulüplerini bir tarafa bırakırsan, Anadolu’da bunun en güzel örneği Kayserispor’dur.
Ozge Yetişmişoğlu-Tarık Çapçı
Bursa Gerçek Gazetesi
