Umuttur Bursaspor
Eğri oturup doğru konuşmak lazım… Biz de dahil hiç kimsenin beklemediği o muhteşem başarıyı kazanalı 1,5 yıl oldu… 16 Mayıs 2010’da yazılan destanın ardından, ‘tesadüf’ diyenlere lig üçüncülüğünü kapak yapmıştı geçen sezon Timsah… Ligi 3. bitirdiğimizde bile, bakmayın 21 puanlık farka, şampiyonluk, çok yaklaşmışken avuçlarımızdan kayıp gitmişti… Nedenlerini, nasıllarını yaz aylarında yaptığımız/okuduğumuz 3. sayfa kıvamındaki haberlerle alenen görmüş olduk. Şimdi yaşanan bu sıkıntılı sürecin ardından, ayaklar topa vuruyor, ağızlar nihayet futbol konuşuyor… Müthiş bir başlangıç yaptı yeşil beyazlılar sezona… Kayserispor gibi bir takımla ligin startını verdiğiniz bir ortamda maçı 3 gol atıp kazanıyorsanız, inşaatın bitmesi için beklenen taşlar gecikmiş olmasına rağmen bazı şeyleri oturtmaya başlamışsınız demektir. Ligin ikinci haftası ilkine göre daha zor geçecekti ve öyle de oldu. Sıcak havasının adeta mum gibi erittiği Mersin’de o iklim şartlarında, yine 3 gol atarak kazanmak gerçekten kolay iş değil. Eleştireceğimiz, ‘ı-ıh olmamış’ diyeceğimiz, mızıkçılık yapacağımız, hep daha fazlasını isteyeceğimiz illa ki bazı şeyler olacaktır. Çünkü bu insanoğlunun fıtratında var… RUHUN AYAK SESLERİ Ama şunu da unutmamak lazım; play-off saçmalığının da dahil olduğu uzun soluklu lig maratonunda savaşacak olan kadro bu… Hemen herkes, 2010 ruhunu hissetmeye başladı takımda… Yalnızca taraftar değil, futbolcusundan teknik adamına… Zaten şampiyonluğu elde ederken en büyük silahımız da bu takım bütünlüğü değil miydi? Kupaya uzandığımız sezon kazandığımız bol skorlu maçları hatırlıyorum. Sadece takım olgusu değil, daha çok gol atan, ‘1-0 olsun, benim olsun’ değil, ‘1, 2, 3 yetmez 4, 5, 6 olsun’ minvalinde düşünen ekip ruhu da geri geliyor yavaş yavaş… Elbet birtakım şeyler için havaya girmek oldukça erken. Kaptan Ömer Erdoğan da ‘34 maçımız final’ diyorsa, bu takım zaten işe inanarak başlamış ve ‘başarmanın’ yarısını halletmiş… Bursaspor, sakatlık, ceza gibi sıkıntıları çok sık yaşamadığı müddetçe, yükselen form grafiğini -ufak çaplı inişler/çıkışlar dışında- birden düşürmediği takdirde, yıpranmadan ayakta kalacak, yolun sonu aydınlanacak… Yavaş yavaş kendini bulacak ve takıma daha da fazla adapte olacak yeniler… Şampiyonluğun tadını bilen eskiler daha da fazla asılacak… Ve şehir, ‘bundan sonra her sene’ türküsünü daha yüksek sesle söyleyecek. Emin olun; Şike, mike, hakem hataları, soğuk hava, sıcak hava, uzak deplasman hepsi işin hikaye kısmında kalıverecek… Yeter ki, inanç ve bütünlük birbirine sımsıkı sarılsın… Çünkü hepimiz için umuttur Bursaspor…
Özge Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek
