Ayağınıza sağlık!
Sezonun ilk maçları beni hep korkutmuştur. Ama Ertuğrul Sağlam yönetimindeki Bursaspor’un maşallahı var. Üç sezondur Allah nazardan saklasın… Kayserispor da bizden farklı değil, kadrosuna çok sayıda isim katmış. Hal böyle olunca biz onlar için, onlar da bizim için birer kapalı kutuyduk… İlk 15 dakika tahmin ediyorum hepimizin ruhunu sıkmıştır. Arada homurdanmışızdır da… Neyse ki çabuk atlattık. Cangele’nin 33’te sakatlanıp yerini gurbetçi Sefa’ya bırakması Kayserispor için büyük kayıp ama Bursaspor için dönüm noktasıydı belki de. Sefa, sağ kanada geçerken, o kulvarı mekik gibi dokuyan Amrabat’ı sola çekmek durumunda kaldı Şota… Fakat Faslı için sağ-sol pek fark etmedi. Forveti Gökhan Ünal’ın adeta nal topladığı konuk ekipte Amrabat dışında öne çıkan isim olmayınca, Bursaspor risk alan rakibi karşısında bol gollü bir galibiyet elde etti. Attığından fazlasını kaçıran Timsah’ın özellikle yenilerine biraz zoom yapalım. En merak edilen isim Basser’di… İbrahim Kaş’la göz çıkardıktan(!) sonra yapılan bu hamlenin ardından performansı merakla beklenen Basser, geçen salı akşamı Bursa’ya ayak basmasına rağmen dünkü maçta olumlu sinyaller verdi. Zamanla takıma daha da alışacaktır. N’Diaye artık eskidi(!) ama dünkü görüntüden sonra gel de yazma. Belli ki eşinin tribünden verdiği destek ona‘yol, su, elektrik’ olarak geri dönmüş(!) Çarpan iki seksen yere yapıştı. Yıkılmadı, aksine yıktı geçti. Çok iyi yer tuttu, mükemmel çalımlarla rakiplerinden sıyrıldı, olumlu paslarla takıma müthiş katkı sağladı. Hele gözümüzün önünde üç kişiyi geçişi vardı ki, ‘bi daha yapsana’ diye bağırmamak işten değildi. Gelelim Bangura ve Tagoe’ye… Bangura hala acemilik çekiyor. Korkuyor, ürküyor… İleri uç elemanı, hele ki geldiği ligde 17 maçta 15 gol atan bir futbolcunun bu kadar geriye oynaması garip! Yine de eleştirmek haksızlık olur. Zamana ihtiyacı var. Tagoe ise Bangura’dan formayı kapar gibi… Daha güçlü, daha çabuk duruyor. Kaldı ki o da Basser’le aynı gün şehre geldi. Birkaç haftaya dek kendini bulacaktır. Ve Adem Koçak… Uludağ’a çıksa bu kadar iyi kayak yapamaz herhalde… Her topa ya ayak koydu, ya da kafa soktu. Arı gibi çalıştı. Bu takıma açıkçası cuk oturmuş, 40 yıllık Bursasporlu gibi… Batalla Avrupa’daki durgunluğunu atarak bir gol bir de asistle aramıza döndü. Süper bücürü izlemek keyifliydi. Vederson yine Setbaşı-Heykel-Altıparmak üçgeninden gol atma sezonunu açtı… Attığı gole kaleci gibi biz de tribünde ağzımız açık bakakaldık!.. Serdar Aziz, İbrahim Öztürk, Ozan İpek ve Turgay Bahadır da 3 gollü galibiyetin öne çıkan isimleriydi. Bu takıma daha Sestak katılacak (parmak arası terliklerle olmamak kaydıyla). Kısacası daha ilk maçta göze çarpan bu ‘takım olgusu’, uzun sürecek maratona yayılması halinde Bursaspor’u gerçekten zirvenin gediklisi yapabilir. Yeter ki şampiyon olduğumuz sezonki gibi ekip bütünlüğü korunsun, gerisi gelir. Bir maç kazandık diye şampiyon olmuyoruz, kaybetseydik de karalar bağlamayacaktık. Ama 3-0 gibi bir skor start için çok önemliydi, ayağınıza sağlık… ‘Tribünler ilgisiz kaldı’ diyor maç sonrası Ertuğrul Hoca… Bunun çeşitli nedenleri var elbet… Büyük fotoğrafı iyi görmek gerek… 120 gün dile kolay, çekilen hasret, yaşanan bunalım daha üç gün önce son buldu… Bu tribünlerin gediklileri aralarında yoktu… İçleri buruktu, gönülleri yorgun. Sevgili hocam, o koltuklar elbet dolacak, ama ya içlerdeki boşluk… Yine de siz merak etmeyin, oraya kalpler konuldu, gün gelir eskisi gibi çarpmaya devam eder…
Özge Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek
