Tarafsızlık ve sıfır tolerans

Son maçlarda yapılan hakem atamaları dikkate alındığında ilginç tablolar ortaya çıkmaktadır. Merkez Hakem Kurulu tarafından Bursaspor’un son lig maçına karşılaşmanın ağırlığını taşıyamayacak bir hakemin verilmesi çok manidardır. Aynı hafta, ayrıcalıklı takımların tartışmalı pozisyonlarla galibiyete ulaşması, çalınmayan penaltılar, çeşitli açıklamalarla hakem camiasının baskı altına alınmaya çalışılması, uzun lig maratonunda endişeli bir durum oluşturmuştur.

Ayrıca, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun verdiği ‘Komik’ cezalarla bazı takımları neredeyse ‘Es’ geçecek şekilde kayırması da Türkiye Futbol Federasyonu’nun ‘Tarafsızlık’ ilkesine gölge düşürmüştür.

UEFA’nın ‘Sıfır tolerans’ prensibine ters düşen bu uygulamalar, 3 Temmuz süreciyle ciddi prestij kaybeden Türk futboluna büyük zarar vermektedir.

Bununla birlikte, takımımızın teknik direktörü Sayın Cristoph Daum’la ilgili kaynağı belirsiz haberler yapılması da bazı kirli ellerin zaten kritik bir süreç içindeki Bursaspor’umuzu içinden çıkılması zor bir girdaba sürükleme çabalarına en güzel örnektir.

Bursaspor büyük bir camiadır ve bu zorlukların üstesinden mutlak suretle gelecektir. Her platformda yapılacak lobi faaliyetleri ile bu masa başı oyunlarının önüne geçilmelidir. Burada önemli olan kararlı tutumdan taviz vermeden bu kirli ellerin karşısında dik durmayı başarabilmektir.

Saha sonuçlarımız iyi olmasa bile karanlık günler de elbette ki aydınlığa çıkacaktır. Her fırsatta yinelediğim gibi bizlere düşen yegane görev, takımıza destek olmaktır. Karabükspor maçının tıpkı geçen sezon olduğu gibi çıkış sürecinin başlangıcı olması dileğiyle…

 

Selam ve sevgilerimle

 

İlhan Uslu