Tam 18.06 milyon € kazandık!

Doğru fakat bizim gibi kulüplerin o seviyeye gelebilmesi için sistemli çalışması, kendi içinde kültürü olması gerekli. Biz oyuncuyu alıp, parlatıp satmalıyız ki gelir elde edelim. 34 maçlık ligde tüm maçları kazansak günün kuru ile 13-14 milyon euro gelir elde ederiz ki yeterli değil. Şampiyonlar ligi sadece yayın hakkından çok iyi paralar kazandırıyor. Avrupa Ligi gelirleri de çok yüksek değil. Bu nedenle bizim oyuncu satmamız gerekli ancak bunu yaparken bir Bakambu aldık, hemen yenisini bulup takibe başlamak analizini yapmak gerekli. Ozan Tufan için de geçerli, içimizden bir oyuncu çıkarttık, gitti, yerine kim geldi kimse, alternatifimiz yok. Biz ya tutarsa diye alıyoruz, tutuyor, gidiyor sonra kıçımıza bakıyoruz. Porto’dan örnek verebilirim. Porto ortalama olarak yılda 80 milyon euro para kazanıyor. Bu paranın yaklaşık 30 milyon eurosu yeni oyuncular bulunması, barınması, yemesi, içmesi, tesis giderleri için ayrılıyor. Şimdi bize dönelim, 18.06 milyon euro para kazandık, bunun kaçı Vakıfköy’e gitti ya da kaçı 24 yaş altında iyi bir futbolcuya verildi, kaçı ile borç ödendi, kaçı saçma sapan transferlere gitti? Bu paranın bir kuruşu ile borç ödendiğini zannetmiyorum. Bizim hatamız gelen para ile borç kapatmaya çalışmak. Kapanmadı, kapanmayacak da. Hep daha iyisini istemeliyiz, bir Bakambu bulduysak bir tane daha buluruz, içimizden Ozan, Serdar, Volkan, Ertuğrul, Furkan, Eren, Muhammet, Enes, Kubilay çıktıysa, onlarcasını çıkarmalıyız, Harun, Şener, Emre, Onur, Aziz buldup parlattıysak, nicelerini yapabiliriz. Keramet ne gelen de giden de değil, herkes gelir herkes gidebilir, keramet gidenin yerini dolduracak bir gelen bulabilmekte. Bir Batalla’mız vardı, 50 yaşına kadar oynayacak değildi ya, neredeydi bu scout 2 sene de yerine bir alternatif bulamadılar kaç milyarlık dünyada. Değerini bulan oyuncular kesinlikle satılmalı ama alternatifleri her zaman hazır tutulmalı.