Özür dile Gökçe
Duayen denen, gazetecilik mesleğine benim yaşımdan da fazla emek vermiş, zamanında Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin de başkanlığını yapmış, bugün İstanbul basınının önemli gazetelerinden birinde köşe yazarlığı görevini sürdüren Atilla Gökçe’nin önceki günkü yazısını okurken, dehşete düştüm… ‘Dört Büyükler’diye adlandırdığı Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’un lige sabitlenmesi gerektiğini savunurken, şikeden ceza almamalarını, ligi son sırada bitirseler bile düşürülmemelerini önermiş Atilla Bey… Bildiğiniz fıkra gibi bir şey yani… NBA’den örnek vererek, “NBA’de düşme yükselme kavramları yoktur. Sermayesi yeterli, koşulları yerine getirmiş, tesislerini tamamlamış, sporcu kadrosunu oluşturmuş, kentin desteğini sağlamış, yerel medyanın ilgisini çekebilen kulüpler NBA’e kabul edilirler. Böyle bakınca bizim 4 Büyükler, Süper Lig’in en değerli varlıklarıdır. 52 şampiyonluğun 51’ine adlarını yazdırmışlardır” ifadelerini elleri titremeden satırlarına dökmüş. Bu muazzam fikri(!) desteklemek adına Eurolig’den de örnekler vermiş Atilla Bey… Pes… “52 şampiyonluğun 51’inde bunların imzası var” derken, mükemmel bir tesise, Türkiye’nin en güçlü yerel medyasına, muhteşem bir altyapıya sahip Bursaspor’un daha iki sezon önce elde ettiği o muhteşem başarıdan söz etmemiş bile. Şaşırmadım tabi… Şike yapsalar bile, takımları düşürmeden kişileri cezalandırarak bu dördünün ligde tutulması gerektiğini savunup durmuş satırlarında… ‘Bulun arşivden okuyun’ diyeceğim ama sinirlerinizi durduk yere bozarsanız karışmam… Bugüne kadar saygıyla okuduğumuz Atilla Gökçe’ye bir hatırlatma yapalım. 2005-06 sezonunda İtalya’da yaşanan şike skandalında koskoca Juventus, gözünün yaşına bakmadan iki şampiyonluğu elinden alınıp bir alt lig olan Serie B’ye düşürülmüştü. Juve, Serie B’ye -17 puan ile başladı. Skandala adı karışan diğer takımlar; Lazio -3, Milan -8, Fiorentina -15, Reggina -11 ile 2006-2007 Serie A sezonuna başladı. Siz diyorsunuz ki, ‘aman bizimkilere dokunmayın!’… Şaka mı yapıyorsunuz, yoksa dalga mı geçiyorsunuz? Ligde 18 takım var Atilla Bey… Bu 4 takım dışında kalan kulüpler sizin için anladığım kadarıyla hiçbir şey ifade etmiyor. Bu ötekileştirdiğiniz kulüplere yapılmış nasıl bir ayıptır? Tribünde insanlar sonucu belli olan maçlar izlesin, kimileri bu maç sonuçları yüzünden kalp krizi geçirip hayatını kaybetsin, bir tarafta haksız kazanç sağlayanların dokunulmazlığı olsun, diğer tarafta mağdurun Allah taksiratını affetsin, öyle mi? Bu satırları inanarak mı yazdınız gerçekten? Yoksa… Sizin temiz futboldan anladığınız buysa, ben bugüne kadar köşe yazılarınızı okurken gerçekten zamanımı boşa harcamışım demek ki. Size tavsiyem, alın evinize bir Play Station, kurun 4 takımlı kendi liginizi, canınız sıkıldıkça oynayın durun… Gameport sizin elinizde nasılsa, ister düşürün ister tutun!.. Yazık ki büyük bir hayal kırıklığı yaşattınız bende… Yazınızı “100 yılı çoktan geride bırakan camialara, milyonlarca taraftarına acı çektirilmez. Bu 4 takım küme düşürülmez. Çünkü küme düşmek onlar için bir ceza olabilir ama lig için felaket demektir” cümleleriyle bitirmişsiniz, bunun üzerine tek bir şey söyleyebilirim size… Allah akıl fikir versin!.. Avrupa’da birçok ligde şampiyonluk yaşamış takımlar 2. Lig’e düşmüş ve sonra yeniden çıkmıştır. Bu; sporun doğasında vardır, aslolan rekabettir. Son olarak; Yazınızı lütfen yeniden okuyun, başta ligin 5. şampiyonu Bursaspor olmak üzere koskoca Anadolu’ya bu satırların ardından büyük bir özür borçlusunuz çünkü…
Özge Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek