Neden İbrahim YAZICI?
Yazımın başlığında belirttiğim gibi bugün sizlere taraftar gözüyle neden İbrahim Yazıcı'nın başkan olmasını istediğimi anlatmaya çalışacağım..
Yaklaşık iki milyon yediyüzbin nüfusa sahip,Türkiye sanayisinin önde gelen şehirlerinden biri olan Bursa ve bu kentin son dört sezonda Türkiye gündemine oturmuş şampiyon olmuş takımı BURSASPOR..
Fakat bu kent vitrini özelliği taşıyan takım malesef kentin büyüklüğüne yakışan yönetimlere kavuşamamış,kötü yönetimler sonucu bir alt lige kadar düşmüştür. Maddi sorunlar,yönetimlerin sorumsuz davranışları.transfer beceriksizlikleri borç batağını büyütmüş aslında bu mega kent için çok küçük sayılabilecek meblağlar, takım için ödenemez borç sorununa dönüşmüştü. Eski yöneticilerin kendi beceriksizlikleri sonucu oluşan alacaklarına koydurdukları temlikler klüp kasasına para girmesini engelliyor, futbolcu ödemeleri yapılamıyor, bu sorunlar altında bursaspor sevdalısı olan fakat bu durumu göğüsleyecek maddi imkanı olmayan Bursaspor sevdalıları başkanlığa aday olamıyor, elllerinde temlik silahı olan sözde camianın önde gelenleri, başkanlığa talip olanları ve camiayı istedikleri gibi yönlendiriyordu.
Sürekli değişen teknik adamlar yeniden çıktığı süper ligte tutunmaya çalışan bir takım ve bir nebze nefes almasını sağlamayı amaçlayan maddi yardım kampanyaları derken…
5 yıl önce başkanlığa eski Bursaspor başkanı ve siyasetçi İbrahim Yazıcı ikna edilerek klüp başkanlığına getiriliyor..
Amaç Fikret Üstenci döneminde olduğu gibi kulüp bizim elimizde patlamasında ne olursa olsun zihniyetiydi.
Ticari olarak parlak bir zekaya sahip olan Yazıcı başkanlığından yaklaşık bir yıl sonra uzun vadeli bir planmaya gidiyor, takımın başına cemaatci damgası yemiş, Anadolu Kulüplerinde başarılı olmuş, istanbul takımında tutunamamış Ertuğrul SAĞLAM'ı teknik direktör yapıyor. Teknik Direktör adaylarından ilk tercihi olmasada şans yüzüne gülüyor..
Devre arasında gelen SAĞLAM ile uyumlu bir birliktelik yaşayan YAZICI takımın form grafiğinin artması sonucu 2010 yılında Süper Lig şampiyonluğu gören BAŞKAN oluyordu..
Bu başarı aynı zamanda kulübün maddi olanaklarının artması demekti ve artık tam takır olan kasaya hayal dahi edilemeyen paralar gelmişti..
Şampiyonluk sonucu başkanlığı bırakmak Yazıcı için en kolayı idi. Efsane başkan olarak yıllarca anılmak vardı. Fakat Yazıcı böyle yapmadı takımın tekrar eski duruma düşmemesi için kurumsal hamleler yapmak adına devam dedi..
Bu durum onu göreve getirenleri mutsuz etmeye başladı. Çünkü maddi imkanlara kavuşan kulüp borçlarını ödemiş bir zamanlar ellerinde oyuncak olan bu camia artık ellerinden alınmıştı. Kendilerinin görev teklif ettiği adam kendilerinden daha çok öne çıkmıştı. Elinden oyuncağı alınan çocuk misali karşı saldırıya geçtiler, sponsorluk. reklam vb silahlarını kullandılar. Takıma forma reklamı dahi vermediler çünkü artık takım kendi ayakları üzerinde durabiliyordu..
Son silahları olarak.bu kişilerin kulüp hesabına koydukları temlikleri bay pass etmek adına Yazıcı'nın başka hesaba paraları aktararak kulübe para girmesini sağlamasını (bunu tv aracılığı ile Yazıcı bütün Bursa'yla paylaşmıştı) dolandırıcılık olarak adlandırarak kulübü şikayet ederek mahkeme kapılarına taşıdılar.
Şampiyon olmuş bir takım ödüllendirilmek yerine cezalandırılmış takımın antreman yaptığı tesisler antreman zamanında mali polis tarafından basılmıştır..
Fakat Yazıcı hapis yatmasına rağmen yılmamış görevine devam etmiştir. Devam ettiği süre içerisinde malesef Bursa elitleri ve zenginleri destek vermemesine rağmen takım üç yıl üst üste avrupa kupalarına katılma hakkı elde etme başarısını gösterirken sözde Bursaspor'lular, divan üyeleri diğer takımların kongrelerinde üye olarak boy göstermiştir.
Bütün bunlara bir insanın katlanması ancak ve ancak BURSASPOR sevgisi ile adlandırılabilir…
Yazıcıd'an öncekilerin neden üç ayda beş ayda kaçyığını şimdi daha iyi anlıyorum.. Herkes sevemez..
Peki Yazıcı melekmi derseniz elbetteki hayır hataları var vede olacaktır..
Fakat sevabı günahından fazla..
Geçmişi çabuk unutan bir milletiz ve bazen olaylar arası bağlantıyı kuramıyoruz.veya nedenlerini bilemiyoruz. Yukarıda sizler için kısaca Yazıcı öncesi ve sonrasının özetini yaptım.. Benim Yazıcı'ya oy vermek için tek sebebim yeter. BURSASPORLU OLDUĞUNU BİLMEK..
Ali Kaymaz
