Ne olduysa ikinci yarıda oldu!
Olay Medya Spor Yazarı Cevdet Altınel'in Trabzonspor - Bursaspor maçı köşe yazısıdır.
Futbol enteresan oyun. Maçın ilk 70 dakikasına baktığınızda Bursaspor’un 25. dakika 1-0 geriye düştüğü maçta “1 puan çıkarması imkansız” dersiniz. Puanı bırakın “fark olmasın” diye dua edersiniz. Bu süre zarfında bir tek pozisyon bulamayan bir takım, bir anda 2 dokunuşla 70’ten sonra farklı kimliğe bürünüp, galibiyetİ kaçıran taraf olabiliyor.
Trabzonspor evinde etkili oynayan ve hücum varyasyonları çok rahat ve etkili yapan bir takım. Keza; Onazi, Sosa, Rodallega ve Burak, kara bulut gibi çöktü Bursaspor’un üstüne. Bordo mavililer hem ortadan hem da sağ kanattan ilk 60 dakika çok etkili ataklar geliştirdi. Yeşil beyazlıların şansı; Okan Koçuk’un da katkısı ile farkın ikiye çıkmaması oldu. Savunma güvenliğinin tek başına bir anlam ifade etmediğini de Samet hoca bu süre zarfında iyi görmüş olacak ki, gerekli müdahaleleri yaptı. Ne olduysa maçta ikinci yarıda oldu. Ünal Karaman yanlışları yaparken, Samet Aybaba doğruları yaptı. Karaman’ın Burak Yılmaz, Rodallega gibi etkili ayakları kenara alması Bursaspor’u rahatlattı. Buna karşılık yeşil beyazlılarda Saivet ve Lima hamlesi bir o kadar yerindeydi. Maçta görüntü de 70.dakikada itibaren tamamen değişti. Trabzon skoru koruma telaşı ile geriye çekilirken, yeşil beyazlılar dalga dalga rakip kaleye yüklenmeye başladı. Aytaç’ın nefis pası Latovlevici’nin kontrolü ve dönerek vuruşunu Onur çıkarmasa ayın golü olurdu… Bu pozisyondan sonra “gol geliyorum” dedi zaten. Saivet çizgiden çıkarılan şutu, Sakho’nun kötü vuruşu… Badji’nin inatla sürüklediği, Saivet’nin aktardığı, Ertuğrul’un çok güzel vurduğu, Onur’un yine çıkardığı topu cambaz Lima bu kez affetmedi. Bu maçla birlikte Bursaspor’un pes etmeme kimliğini iyice perçinlediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Her şeye rağmen moral bozmadan, direncini ve umudunu sürdüren yeşil beyazlılara, 20-25 dakikalık bir tempo 1 puanı getirmeye yetti. Kaybetmeme serisinin de 4 maça çıkması takımın özgüveni açısından iyi oldu. Futbolcu performanslarına fazla girmeyeceğim; iyi bir Saivet ve Lima’nın neleri değiştirebileceğini gördük. Burak Kapacak’tan daha iyi maç çıkarmasını beklerdim. Kupa maçındaki 120 dakikalık eforu bu karşılaşmaya da tesir etti diye düşünüyorum.
Kupa maçı salı günü oynandı. Lig maçı pazar günü. Arada dinlenmek için 4 gün vardı. 19 yaşındaki çocuk yorgunluk mazeretine sığınacaksa hiç kendini yormadan başka işlerle uğraşsın o zaman.
İyi olduklarında iyi , kötü oldularında kötü demeyi bilmek gerekir.
Topçular adına bahane üretmek onlara fayda sağlamaz.
haklısın bahanesi yorgunluk olamaz ama bu çocuk bu seviyelerde ilk kez oynuyor kötü maçları olacak zamana ihtiyacı var. Bence gerçek mevkisi sağ bekte oynasa daha faydalı olacak Barışın formu iyi olduğu için ve kanat eksikliğinden dolayı önde izliyoruz onu . İçeri kat edemiyor ve adam eksiltme özelliği çok yok bu yüzden olmuyor. Karşısında zayıf bek olursa ancak iş yapar
Aynen katılıyorum. Karşısında Novak ve Olcay gibi fizik gücü Burak’a göre yüksek ve tecrübeli oyuncular olduğu için etkisiz kaldı. Fizik ve mental olarak kendini geliştirmesi gerekli. Oyuncunun iyi ve kötü günü olur, kötü gününe denk geldi. Badji’de kupada 120 dakika oynadı ama Bursaspor adına en çok savaşanların başında geldi. Kötü oynasaydı ona da mı yorgun diyecektiniz? Gerçi kupa maçından sonra başlamıştınız yazmaya iki oyuncu 120 dakika sahada kaldı Trabzonspor maçında ne olacak diye. Bu adamların işi bu, bilimsel olarak da bir oyuncunun vücudunun en iyi şekilde toparlanması için maç sonrası 48 saate ihtiyacı vardır. Yani kendine iyi bakan bir oyuncu 3 günde bir ya da haftada 2 maç yapabilme kapasitesine sahiptir.