Konuş hocam!
Ne şampiyonlukmuş… Tertemiz ama bütün pislikleri ortaya çıkaran… Kupayı kaldırdık, fakat şikeyi ortaya çıkardık neredeyse… Öyle ki, Alman bir gazeteci bile “Her şey Bursaspor’un şampiyonluğuyla başladı” diyerek, bu devrimin Türk futbolunda neleri değiştirdiğini çarpıcı cümlelerle satırlarına dökmüştü… Konuyu dağıtmadan asıl mevzuya dönelim… Ertuğrul Sağlam, Manisa maçının ardından “Anadolu takımı olarak ligin zirvesinde mücadele vermenin sıkıntılarını yaşıyoruz” diyor. Ardından kulüp, resmi siteden hakem hatalarını ortaya koyup sert bir bir açıklama yaptı dün… Açıklamanın dumanı tüterken, sosyal paylaşım alanlarında, internet sitelerinde yine aynı senaryo işlemeye başlıyor: “Ertuğrul Sağlam’ın adı Milli Takım’la anılıyor”, “Başkan Mehmet Ali Aydınlar, Hiddink’le yolları ayırıp Milli Takım’ı Sağlam’a emanet edecek.” Ayıp diz boyu… Ertuğrul Sağlam sanki boşta, evinde oturuyor… Bu nasıl bir cesaret, nasıl bir haddir ki, ligin 5 şampiyon takımından birini çalıştıran teknik direktör hakkında böyle gizli kapaklı bir hesap yapılıyor. Sağlam’ın da gönlünde ay yıldızlı takımın yattığını biliyoruz elbet… Fakat; Burada iki dakika duralım baylar, bayanlar… Ne demişti Ertuğrul Hoca; “Milli Takım’ı çalıştırmayı hangi Türk hoca istemez. Ancak bizim Bursaspor’la farklı bir bağımız var. Burası evimiz gibi. Yapacağımız çok şey var.” Ertuğrul Hoca bunları söyleyeli birkaç ay oldu… Ama bu dedikodular azalacağına aksine giderek artmaya ve yüksek sesle dillendirilmeye başladı. Şampiyon olarak Türk futbolunun başına iş çıkaran(!) Bursaspor’u saf dışı bırakmanın çeşitli yolları vardı. En önemli ayağı da buydu… İç huzuru bozup, düzeni sarsıp tekere çomak sokmak işin en kolayıydı… Ve plan devreye sokuldu, Bizanslılar inceden inceye kafaları karıştırmaya devam edecek… Bursaspor yoluna Güvenç Kurtar gibi, Hüseyin Kalpar gibi, Hikmet Karaman gibi (hepsini tenzih ederek söylüyorum) teknik direktörlerle devam ederse tehlike ortadan kalkacak çünkü onlara göre… Genç, başarıya aç bir teknik adamın ne işi var Bursa gibi İstanbul’u tehdit eden bir şehirde? Şimdi bütün bunlar göz önüne alındığında, kurulu düzenin alt üst edilmesine göz yummamak için, istikrarın sağlanması için, söz Ertuğrul Sağlam’da… Hocam, elbette milli takımı çalıştırmak en büyük hedeflerinden biri… Ay yıldız, asla reddedilemez… Ama her şeyin zamanı olduğuna inananlardanım… O halde, yeteri kadar kafamız bulanık, bari bunlara gereksizce yormayalım zihnimizi… Çık, konuş lütfen… Eğer böyle bir şey varsa; “Evet, teklif aldığım doğrudur, hedefim A Milli Takım, sezon sonu bana müsaade”de… Ya da; “Adımın milli takımla anılması çok gurur verici bir olay. Fakat bana direkt gelen bir teklif yok. Bizim Bursa’da uzun soluklu bir çalışma programımız var. Önce buradaki işimizi tamamlayalım, A Milli Takım hedefini daha sonra gerçekleştireceğim” de… Dedikodu insanı kemiren en berbat şey… Ayrıca, Manisa beraberliği sonrası açıklamaların o eski takımın lideri, komutanı gibi ‘ateşleyici’ değildi. Camiaya beklediği umudu aşılayacak türde hırs dolu mesajlar göremedik. Hani hep diyorsun ya hocam, “Öldürmeyen darbe güçlendirir” diye… Oysa sen “elimizden geleni yapacağız” şeklinde çok sıradan bir mesaj verdin. Biz Bursaspor’la alakalı yeteri kadar kendimizi kemiriyoruz, ömrümüzden ömür yiyoruz… Dolayısıyla bir de bunlarla uğraşmayalım, öyleyse mikrofon sizde hocam…
Özge Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek
