İstikrara atılan imza

Ertuğrul Sağlam’la birlikte 2014’e dek istikrara imza atan Bursaspor, bu yıl transferde her ne kadar karavana atışlara yaptıysa da, hala kurtlar sofrasında Avrupa rezervasyonunu yapma yolunda emin adımlarla ilerliyorsa bunun adı başarıdır. Beyaz bir sayfa… Gerçi bursagercek.com.tr’deki ilk yazımda size ‘merhaba’ demiştim, ama Fener maçından sonraki bu yazımda ‘yeniden buluşmak ne güzelmiş’ demek istiyorum. 24 yılı geride kalan kariyerimde yepyeni ve bembeyaz bir sayfa açmanın heyecanı içindeyim. Spor Servisi olarak da, sanki bu mesleğe geçen hafta başlamış kadar içimiz kıpır kıpır… Sağolsunlar, ‘bize yazar mısın?’ dediğim değerli dostlarım ve hocalarım da hiç tereddüt etmeden ‘gönülden evet’ cevabını verince, yüreğimizdeki o coşku ikiye katlandı. Sporda gerçekleri, gerçek Bursasporlularile birlikte en samimi düşüncelerle kaleme alacak olmanın mutluluğu tarif edilemez duyguları da beraberinde getirdi. Benim hiç kimseyle derdim de yok, hesabımda!.. Zaten bugüne kadar olmamıştır da… Ama bazı tavşanlar dağa küstüyse, bunda dağın ne suçu olabilir ki! Öyleyse, Bursa’ya gerçek bir renk ve heyecan getiren Gerçek Gazetesi’nde güzel şeyleri birlikte yaşamak/paylaşmak, yeni başarıları ve şampiyonlukları yazmak dileğiyle, yenidenhoş gördük…                             *** Çok değil, daha 7-8 yıl önce Kadıköy’de giderken, ‘beraberlik iyi sonuç’ diye düşünürdü yeşil beyazlı camia… Zaten, son yıllardaki başarılı ve istikrarlı yenilmezliği saymazsak, Fenerbahçe’yi Saracoğlu’nda kaç mağlup edebildik ki? Ayrıca Kanarya’nın, geçen yıl son haftada kaçan şampiyonluğun rövanşını alabilmek için camia olarak bu maça topuyla tüfeğiyle çok özel hazırlandığını cümle alem biliyor. Kadıköy’ü dolduran sarı lacivertlilerin çifte hedefi vardı; Hem liderliği korumak, hem de sözüm ona geçtiğimiz sezonun hesabını görmek… Yani, bir başka deyişle, yanlış alarm sonucu 2 dakikacık süren sevincin süresini uzatmaktı maksatları… Fakat, bir yandan da geçen sezon 3-2’lik hüsranı da unutamıyorlardı… Neresinden bakarsanız bakın, Bursaspor’dan çekiniyorlardı. Bunu maçtan sonraki yazımda da dile getirmiştim. Sonuçta, Kanarya evinde Timsah’a babalanamadı yine… İşte, Bursaspor bütçe zengini kulüplerle böyle böyle mücadele ederek zirvenin gediklisi takımları arasına girecek. Bazıları kabul etmek istemese de yeşil beyazlı ekip, 16 Mayıs’ta şampiyon apoletini taktı bir kere omuzlarına… Bu başarının tesadüf olmadığını da bu sezon sürekli zirvedeki üçlünün içinde olarak kanıtladı Timsah… Bu sezon sonunda çok büyük bir acayiplik olmazsa, en kötü UEFA Avrupa Ligi’ne gideceğiz. Ligi üçüncü bitirirsek, 2 ön eleme turu oynayacağız gruplara kalabilmek için… Bu da ne demek, zirvenin 4 doğal adayından bazılarını geçmiş olacaksın. Avrupa’da üst üste iki yıl boy göstermek kaç Anadolu takımına nasip olmuş ki? İşte, ‘istikrar’ sözü burada çok büyük önem kazanıyor. Sürekli Avrupa vitrinine çıkarsan, bir dünya kulübü olma yolunda en önemli temelleri atmış olursun… İşte asıl önemli ve de kalıcı olan başarı budur. Yoksa bir yıl şampiyon olduktan sonra yıllarca Avrupa biletini alamamışsın ne fayda!.. Sorarım size; bu kulübün tarihinde hiç ikincilik, hatta üçüncülük bile yokken, Bursaspor’u başarısız saymak Allah’tan reva mıdır? Tamam, sezon başı yabancı transferinde isabet oranının çok düşük olduğuna ben de katılıyorum. Hani laf aramızda, İnsua, Nunez, Steinert, Stepanov vehattaSvensson transferleri daha isabetli yapılabilseydi, zaten yerimiz üçüncülük değil, zirve olurdu. Bu karavana atışlara rağmen, kurtlar sofrasında Avrupa rezervasyonunu yapma yolunda emin adımlarla ilerleyen Timsah’ı gönülden kutlamak gerek. Hatta saygıyla selamlamak… Ertuğrul Sağlam’la 2014’e kadar ‘istikrar’a imza atanBursaspor, idari açıdan yaşanan sıkıntıların hayırlısıyla neticelenmesi halinde önünü daha net görebilecek. Dip not: Bursaspor, yeni sezon için kadrosuna 3-4 Avrupa çapında yıldız isim katarsa, hem gelecek yıl yine zirve ortağı olur, hem de Avrupa’da eleme turlarını geçme şansını yükseltir. Serkan Yetişmişoğlu Bursagercek.com.tr