İbra savaşı!
Hamza Hamzaoğlu’nun işi gerçekten zor…
Ana kadrodaki birkaç oyuncu hariç galibiyeti ve forma kapmayı düşünen yok…
Aydın Karabulut 45 dakika boyunca resmen yürüdü, Traore Ersel Uzgur ile 1 maç parladı sonra yine düşüşe geçti, Stoch sadece golde vardı, Tom de Sutter de etkisizdi…
Gerçi pas bağlantısı kopuk olduktan sonra Sutter ne yapabilir o da ayrı bir soru işareti…
İyi oynanmasa da gol yenmemesi ve galip gelinmesi tabii ki artı hanesine yazılıyor…
Her galibiyet özgüven anlamına geliyor…
“Kafalar Trabzonspor maçında demek ki” diye umalım ve maç konusunu kapatalım…
Gelelim kongre sürecine;
Şu dönemde ne oynanan futbol, ne teknik, ne taktik önemli değil…
Varsa yoksa Genel Kurul ve ibra edilme savaşı…
Yazdım yine yazıyorum ve bu sefer daha net bir cümleyle anlatıyorum…
Nedir bu ibra edilme çabası?
Bir açığınız mı var da ibra edilmek için her yolu deniyorsunuz?
İbra edilmeyip hukuk yoluyla aklanamayacağınızı mı düşünüyorsunuz?
Açıkçası yarışta önde gittiği gözüken başkan adaylarının da ibra ile ilgili net konuşmaması soru işaretini devamında getiriyor…
Sanki kozmik bir güç var ve bu güç yönetimin ibrası için uğraş veriyor…
Bir de Batalla durumu var…
Zannediyorum sadece Bursasporlular değil, futbolun sanat yönünü seven herkes Batalla’nın dönmesine mutlu olmuştur…
Ancak şöyle bir durum var ki; 15 Haziran’da ‘Ölmüş bitmiş adam’ ve ‘ne Batalla’sı kardeşim, Batalla gelmek istemiyor. Daha ne Batalla’lar çıkaracağız, bırakın silin Batalla’yı’ diyen Recep Bölükbaşı nasıl oldu da Arjantinli’nin gelmesine ‘tamam’ dedi…
Yoksa bu hareket de mi ibra edilmek için şirin gözükme davranışlarından biri?..
