Helal olsun size
Açıklandığı günden beri herkesin ‘itiraz edin‘ diyerek avaz avaz bağırdığı Beşiktaş tribünlerinden çıkma hakem Fırat Aydınus için kimsenin kılı kıpırdamayınca, dün kalp krizinin eşiğinden döndü bu şehir. İlk yarıda muhteşem bir mücadele izledik. Timsah, Sestak’ın golüyle soyunma odasına 1-0 önde giderken, harcanan 3-4 yüzde 100’lük gol pozisyonunun şokunu yaşamak kalıyordu bize de… 15 dakikalık devre arası boyunca tek konuştuğumuz bu oldu. Maç ilk yarıda kopabilir, Bursaspor rakibine yeni bir tarihi hezimet yaşatabilirdi. Ancak bunun için biraz daha becerikli olmak gerekiyordu. Çok fazla pas hatası, top kayıpları, kendi yarattığı pozisyonlarla fırsat verdi Timsah rakibine… Ona rağmen ilk yarıda ayaklara kapanası, alınları öpülesi bir mücadele çıkardı yeşil beyazlılar… Ya ikinci yarı?.. İbre tamamen tersine döndü. Bu kez saldıran, ilk yarıda yediği gol ve üst üste atlattığı tehlikelerin hırsıyla Beşiktaş, Timsah’ın kalesini abluka altına aldı. Baskıyı yediği gibi geriye yaslanma sendromuna giren Bursaspor, Olcay ve Holosko’nun 3 dakika arayla attığı gollerle bir anda 2-1 geriye düştü. Bu skor ve atılan gollerin dakika aralığına baktığımızda akıllara hemen Twente maçı geldi. Yerle yeksan olan heyecanımızı ‘yıkılmadım ayaktayım’ diyen Bursaspor yeniden alevlendirdi. Mücadeleyi bırakmayan yeşil beyazlılar ibrahim’le skoru 2-2′ye getirdi. EMEK HIRSIZLIĞI Filmin koptuğu an… 67′de Veli Kavlak’ın ayağını diğer ayağına taktırarak kendini yere atmasıyla zaten hazırda bekleyen Fırat Aydınus zevkle gösterdi penaltı noktasını. Eğer hem Veli hem de Fırat Aydınus’ta bir dirhem vicdan varsa, bu penaltıdan hayatları boyunca utanmalılar. Düdük değil Bursaspor’un emeğini çalmak için sahaya çıktığını verdiği her kararda gösteren Aydınus, özellikle ikinci yarının kritik anlarında Beşiktaş’ın iki ofsaytına göz yumdu. Almeida’nın penaltı golüyle 3-2 öne geçen Beşiktaş karşısında direncini kırmayan ve asılan Bursaspor, Batalla’nın nefis dokunuşuyla skoru 3-3′e getirmeyi başardı. Son düdüğe kadar canla başla savaşan, 89′da Sestak ve 90+4′te Ferhat ile akıl almaz 2 gol kaçıran Bursaspor, belki İnönü’den 1 puan çıkardı ama benim gönlümde 3 değil 6 puan kazandı. Ertuğrul Sağlam’ın rotasyonu işe yaramış. Formasını çok özleyen Serdar Aziz, ayakta alkışlanacak bir oyun çıkardı. Ceza sahası içindeki birçok tehlikenin önünde bir kalkan gibi dikildi. Kritik dokunuşlarla nefes aldırdı. Bravo Serdar, helal olsun sana Bursaspor… Emeğinize, akıttığınız tere, ortaya koyduğunuz yüreğe… İşte haftalardır tribünlerin sizden beklediği mücadele… Karşınıza; atadığı hakemlerle Federasyon da dikilse, çaldığı düdüklerle Aydınus gibi emek hırsızları da geçse kimse duramaz… İki sezon önce şampiyonluk apoletini omzuna takmış Bursaspor, ne olursa olsun ezilmeden, sinmeden, cesur yürekler gibi savaşsın bu sevdanın peşinde koşanlara yeter… Puan veya puanlar nasılsa gelir. Son olarak… Bu maçtan 1 puan çıkmış olabilir. Ama çok başka kazanımları olduğunu düşünüyorum. Bu takımın akordu Twente faciasıyla bozulmuştu. Ancak bana göre Bursaspor dün ‘geri dönüş‘ düğmesini çalıştırdı… Artık gaz pedalına daha güçlü basmanın vaktidir…
Özge Yetişmişoğlu
Kent Gazetesi
