Divan kurulundan Erkan Kamat’a istifa et çağrısı!

Ak saçlı muhtarın hikayesi…
Bundan yıllar yıllar önce verimli bir köy kurulmuş. Köylü birbirine yardım etmiş.Komşular birbirlerinin arazisini dikip verimlerine verim hazinelerine hazine katmişlar. Köy hazinesinin zenginligi tüm ülkeye nam salmis. Bu hazineye biz ortak olmalıyız diyen siyatciler bu degerli hazinelerini ele geçirmek için işe koyulmuş. Önce bize bir muhtar lazım demis. Yalnız önce hazineyi koruyanlari lav etmek gerekir demişler. Hazineyi koruyanlari bulmuşlar ve ceplerine tomarla para koymuslar. Hazinedekiler çalinirken ses çıkarmasınlar diye. Hazineyi koruyanlar şehirlerde bu parayla kendilerine iş kurmuş paralarına para katmış. Siyasetçilerde sonra köy heyetinin fazla sesi cikmasin diye onlarida şehirlerde bürokratik göreve getirmisler. Verimli bir köye yapılacak tüm kötülükleri yaparak benim istediğim olsun sonuçta ben yöneticem benim adım geçsin diye ihtiyar heyetinide yavaş yavaş lav etmişler. Korucular gitmiş köy heyetide gitmiş tamam demisler. Şimdi muhtarda sira tüm hazineyi alabiliriz artık demisler. Yalnız köylünün fazla dikkatini çekmemek için köylüye güven vermesi için bize bir tane ak saçlı sozu geçen ama cebi paralı bir adam lazım demisler.Ak saçlı bulunmuş ve köye muhtar olmuş ve siyasetcilerin istedigi adamlarida köyün heyetine yerleştirmiş. Tabi hazineden paralar yavaş yavaş bitince Ak saçlı güven sağlamak için köylüye biraz para vermiş sıkıntılarını giderir gibi olmuş daha sonrada hazine kayıtlarına para verir gibi gösterip aslında hazineden fazlasıyla alip onu göreve getiren siyasetcilerle birlikte hazinenin son kuruşuna kadar yemiş tuketmis. Köylülerin sıkıntıları başlamış. Hayvanlar araziler satılmaya başlamış. Ak saçlı bu arada köyluleri etkileyip ses cikaranlari ve isyan edenleri hazineden tomar tomar çaldığı paralardan sus payı vermiş ve köyden göndermiş. Köylü aslında farkındaymis yavaş yavaş ahırdan hayvanlarin gittiğini verimli toprakların gittiğini hazinelerinin yavaş yavaş bittiğini ama ne yapsın köylü zaten bu ak saçlı muhtardan başka yönetecek adam mı var memlekette diyip ak saçlı ya karşı hiç bir şey yapmamış. Yıllar yılları kovalamış. Bir gün bir fırtına kopmuş ahırlar yıkılmış ekili olan arazi seller içinde kalmış köylü bakmiski eldeki avuçtaki her şey gitmiş. Ne arazi ne hayvan ne de hazinede para var. Hemen koşup ak saçliyla görüşmek istemişler. Kapısını çalmışlar bir adam açmış kapıyı üstü başı perişan içinde köylü hep birlikte sormuş.
Ak saçlı muhtar nerede….