Dikkat yakar!
Aslında yazımın başlığını ‘Cinayeti gördüm’ diye atacaktım… Çünkü dün saat 16.00’dan itibaren Mersin’de resmen bir futbol cinayeti işlendi. 34 derece sıcaklık ve yüzde 80’e yakın nem oranının olduğu bir kentte bu stadın ışıklarını 3,5 ayda yetiştiremeyen ev sahibi kulübe ve 1 haftadır denenmesine rağmen, jeneratör sıkıntısı yaşayan Mersin’e yaptırım uygulamayan Federasyon’a selam ve saygılarımı sunuyorum. Maç gecesi bizim Hakan Gündüz ile konuşuyorduk. Ligler 5 Ağustos’ta başlasa ve bu maç 13-14 Ağustos’ta yapılsa demek ki 40 derecede falan oynanacaktı. 90 dakika sonunda da bütün oyuncular buharlaşırdı herhalde. Biz oturduğumuz yerde sırılsıklam olup, nem denizinde yüzerken sahada 3 puan savaşı veren futbolcuları nasıl eleştirebiliriz ki! İlk haftanın iki galip takımının mücadelesine Kayseri kadrosuyla çıkan Timsah, daha sıcağa alışamadan kalesinde golü gördü. 29 yıl aradan sonra Süper Lig’e dönüş karşılaşmasını oynayan Akdeniz ekibi önünde 1-0 geriden gelip de 3-1 kazanmak her babayiğidin harcı değil! İki haftadır 3’er 3’er atarak 3 puana ulaşan Bursasporlu futbolcuları ne kadar kutlasak azdır. Diyorum ya, acaba bugünkü maç İstanbul’un üçüzlerinin olsa, yumurtayı kırsan anında pişecek olan bu kadar boğucu bir havada oynatırlar mıydı? Hiç sanmıyorum!.. ** Biz ‘1600. golü kim atacak?’ diye kendi aramızda gol toto oynarken, bu kez sahneye İbrahim kaş yerine Kamerunlu stoper Boum çıktı. Tabii Turgay Bahadır’ın müthiş asistini de unutmamak gerek! Devre berabere bitince, yaş ortalaması bizden çok yüksek olan Mersin’in ikinci yarıda sıcağın da etkisiyle oyundan düşeceğini ve Bursaspor’un kontratak silahıyla bu maçı koparacağını düşünmüştüm. İkinci yarının hemen başında ilk haftanın silik ismi Bangura’nın, sağdan Vederson’un ortasında Turgay’ın kafayla aşırdığı topa arka direkte öyle güzel bir vole çaktı ki, kaleci Hakan bu jeneriklik golü ancak ağlarda görebildi. Nitekim 75’ten sonra pili biten Mersin, doldur boşalta dönüp bütün umutlarını Mersinli Nobre’ye bağlayınca, maç kaleci Carson ve savunma oyuncularımız ile Mersin forvetleri arasında hava topu mücadelesine dönüştü. 75’te üst direği sıyıran Turgay’ın o kaçırdığı net gol pozisyonu belki de maçın ‘kırılma anı’ olabilirdi. Zaten maçın en çalışkan isimlerinden biri olan ve Mersinli gazetecilerin sık sık bana sorduğu başarılı sağ açık-forvet oyuncusu 90+4’te defansın büyük hatasında Tagoe’nin asistini kafayla ağlara göndererek maça son noktayı koydu. Bu arada Carson’un 81’de resmen sağına uzayıp yaptığı o nefis kurtarışı da not düşmezsek tarih bizi affetmez! Ancak başta Kaptan İbrahim Öztürk ve Serdar Aziz olmak üzere tüm oyuncular cehennem sıcağında öyle bir savaştılar ki, hepsine tek kelimeyle şapka çıkarıyorum. 2 haftada 6 gole imza atarak liderlik koltuğunu sevdiğini gösteren Bursaspor, perşembe akşamki Beşiktaş maçı öncesi de büyük moral depoladı. Bu takım; Sivas maçında Sestak’ın da kadroya katılmasıyla daha da oturacak. Velhasıl kelam, Mersin’in sıcağında kavrulmasına rağmen, Timsah, o akıl dolu ve ateşli oyunuyla rakiplerini tek tek yakmaya devam ediyor. Şimdi sıra Kartal’ı yakmaya geldi. Aslında Mersin seferiyle ilgili daha yazacak çok şeyimiz var ama onları da sonraya saklayalım.
Serkan Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek