Cumalar seni kurtarmaz Başkan!
Aşağıdaki fıkrayı geçmiş de bir kez yazmıştım…
Yıllar geçiyor ama vaziyet-i umumiye değişmiyor.
Yine yazmakta yarar var; çünkü o günkü manzara ile bugünün görüntüsü arasında hiç fark yok!
Tüm başkanlar için Allah geçinden versin ama fıkra bu ya; kulüp başkanı rahmetli olmuş. Oğlu, hocanın yanına gidip soruyor:
‘Hocam babam cuma günü öldü, acaba öbür tarafta nasıl karşılarlar?’
Hoca da sormuş; ‘Namazını kılar, dini vecibelerini yerine getirir miydi?’
‘Hayır ama babam cuma günü öldü..’
Peki; içki içer miydi?
‘İçerdi ama babam cuma günü öldü..’
Hovardalığı var mıydı peki?
‘Vardı ama babam cuma günü öldü..’
Bari takımı ligde kupada derece yaptı mı?
‘Takım başarısız oldu ama babam cuma günü öldü..’
Hiç olmazsa kulübün parasını ziyan etti mi?
‘Kulübü gırtlağa kadar borca soktu ama babam cuma günü öldü
Sinirlenmiş hoca; ‘Cuma günü ellemezler ama cumartesi iflahını bellerler!’
Evet; futbol pahalı iş…
Bakın koskoca Bursaspor’un geçtik bankaları, uçan kuşa bile borcu olduğunu anlıyoruz Denetleme Kurulu raporundan!
Kulüp kasası bir 5 yılda öyle bir açılmış ki; dünyaca ünlü ‘kamu açıklarını kapama uzmanı Kemal Derviş’ bile, o deliği yamayamaz deniyor.
Ee; ne olacak şimdi?
Başkanına, yönetimine ve de hocasına olan güvenini büyük ölçüde yitirmiş camia adeta barut fıçısı.
Patlamaya hazır, her an patlayabilir de!
Bir şeyler yapmak için az çırpınan bir kaç yönetici dosta ‘Nedir durum’ diye soruyorum:
‘Cep delik, cepken delik.. Para istediğimizde herkes kaçıyor fellik fellik!’diyor.
Yakın geçmişte yazdıklarımıza şöyle bir baktım…
‘Bu gidiş hayra alâmet değil’ demişiz, yılların dostlarıyla birbirimize girmişiz!
Sayın başkan ‘Biz bu kulübü güllük gülistanlık’ almadık diye geçmişe işaret ediyor. ‘Kardeşim; eski yönetimler ibra olup gitmiş, bu iş bitmiş. Sen hangi hesaptan kitaptan söz ediyorsun’ diye düşünenler mutlaka olacaktır.
İşte sorun da burada ya…
Bu mantıkla yola çıkanlar dünya âleminde, ‘el kaldır-el indir’ kriterleriyle kongre salonlarında idare eder de…
Öbür tarafta infaz ‘cuma gününün kutsiyeti’ münasebetiyle en fazla cumartesiye kadar bekler! Unutulmamalı ki, renklerine sevdalandığın kulübünü açmazlara, çıkmazlara sürükleyenlere…
Genel kurullarda karşı çıkmazsan, yapılan yanlışların tümünde hissedarsın, günahlara ortaksın.
Gün gelir hoca ‘Eeeey cemaat-ı müslimin; bu kişiyi nasıl bilirsiniz’ diye sormaz.
‘Bu cemaat-ı nasıl bilirdiniz’diye sorar!
Boşuna böyle haberler yapmayın,kongre falan yapılmayacak.Adam cebinden para koydu takıma.Bir bahane bulur illa.
Bu ülkede hergün cuma namazı kılanlar var ? yani hergün bir şekilde kurtulma şansları olabilir? saygılar…
1- değerli Özkeskin, diyelim ki ali ay-samet hoca ikilisi ve bu oyuncu kadrosu toptan bi haber.
ya köristan, bölükbaşı, rahmetli yazıcı, e.sağlam, m.topçu, e.uzgur, a.örnek, e.uzgur, m.er, i.buz, h.karaman, h.hamzaoğlu, ş.güneş, daum, le guenlere ve gelip giden yüzlerce futbolcuya ne demeli?
2- bu isimler sadece şampiyonluktan sonra bu kulüpte çalışanlar.
3- oysa aynı süre içinde başakşehirin başkanı-antrenörü ve kadrosunun %50 si neredeyse aynı.
4- adamların, ne sizin gibi çok bilinçli medyası, ne de bizim gibi ortalama 20 bin tribüne gelen taraftarı var.
5- ama adamlar önüne gelene, hem de top oynaya oynaya vurup geçiyor. büyük ihtimalle de şampiyon olacaklar. bu ne yaman çelişki?
bir duayen olarak sizce bu başarılarının ana maddeleri neler?
6- diyelim ki yaşadığımız başarısızlıkların gerekçeleri, başakşehir örneğinden farklı olarak, kulüp üzerindeki medya ve taraftar baskısı, ve bir türlü sağlanamayan yönetim, teknik adam ve kadro istikrarı değil.
7- diyelim ki, bütün sorun donanımsız, ali ay ve yetersiz samet hoca. medya olarak bütün uyarılarınıza rağmen bunlar bu işi beceremiyorlar. peki o zaman hocam.
a- bu kulübe kim başkan olmalı?
b- bu kulübe hangi teknik adam gelmeli?
c- bunların adı ve soyadları?
bu soruların cevabını vermediğiniz, yani çözüm önerilerinizi söylemediğiniz sürece yaptığınız eleştirilerin hiç bir kıymeti kalmaz. ve samimiyetiniz sorgulanır hale gelir…
Bu yönetim önce işten çıkardığı insanların parasını versin ondan sonra helallik alsın 6 ve 7 aydır hangi işçilerin parasını vermiş
Bu işleri yapacak isimlerin Ali Ay ve Samet Aybaba olmadığı ve bunlarla kulübün yok olacağı tabeladaki sonuçlarıyla aşikar.İnsanlar hak ettiği kişiler tarafından yönetilirmiş.Bizde bunları seçerek sonuçlarına katlanmak zorundayız.Doğrusu diyorsan ilk önce basındaki algı yaratan şskşakçıları temizleyeceksin.Başarısız insanlar bunlar sayesinde hala görevde kalabiliyorsa acaba neden?Vücudu kanser hücreleri sarıyor ve dolayısıyla işimiz çok zor.Zihniyet takımı kurtarmak değil aksine Bursaspor’dan nemalanmak olduğu sürece bu işler düzelmez.
Değerli dostum; Düşünce ve önerilerini dikkatle okudum.
1-Bir takım her yıl başarılı olacak diye bir kural yok. 3 İstanbullu nun dönüşümlü şampiyon olduğu lig sadece bizde var. İspanya/İngiltere/Fransa/Almanya da değişimli şampiyonluklar görüyoruz.
2-Saydığın teknik adamların yeteneği birikimi bilgisini sorgulamak haddimize değil . Bir hoca bir takımda tutar diğerinde tutmaz.
3-Eğer başkanlar ve yönetimler bazında başarı ararsan 56 Yıllık süreçte kaç kupa kaldırdı Bursaspor? Her başkanın her yönetimin tarzı farklıdır.
4-Bak Fenerbahçe’ye.. Geçtik iş adamlığını Ali Koç işi bilmiyor mu? Yıllarca yöneticilik yaptı. 3 teknik adam onca transferle medya ve tribün desteğiyle nerelerde?.
5- Başakşehir örneğin futbol gerçeğine ters? Tribün ve medya desteği yok ama senin benim ve de herkesin bildiği gibi ya da bilemediğimiz gibi desteği var!!! Hoca istikrarı dışında örnek olmaz.
Arda/Robinho/Demba Ba/Elia/Clichy ve diğerlerinin maliyetini bir hesapla. Hangi kulübün bütçesi yeter?
Başakşehir bir proje takımı. Avrupa’ya üst üste gitti. Birinci turda geri döndü. Başarı ölçeğin bizim ülkemiz için değil Avrupa arenası için olmalı…
6-Son olarak hangi teknik adam gelmeli diyorsun; vallahi onu bilsem ben başkan olurum…Selamlar
sayın Özkeskin, her ne kadar spora bakış açılarımız farklı olsa da yine de değer verip geri dönüş yaptığınız için çok teşekkür ederim.
1- üç İstanbullunun dönüşümlü şampiyonlukları normal. çünkü ülke futbolunun % 90 müşterisi onların taraftarı. ne demişler ”parayı veren düdüğü çalar!”
ismini saydığınız ülkelerde, farklı takımların şampiyon olmasının iki nedeni var.
a- eğitim düzeyi. yani orada insanlar yaşadıkları şehrin takımını tutuyorlar. bu da, o takımı maddi-manevi anlamda güçlü kılıyor. örneğin biz, sözde futbol kentiyiz ama bursa da taraftar sayımız fb ve gs den sonra geliyor.
b- oralarda lig adaletli oynanıyor. ve bunun için onların yayıncı kuruluşu maçları başka ülkelere satabiliyor. bizim ligimizi ise alan yok. bu yüzden bizim yayıncı kuruluş zarar etmeme ve müşteri memnuniyeti! adına fb, gs ve bjk yi şampiyon yapmak ve üstte tutmak zorunda.
2- teknik adamları sorgulamak haddim değil diyorsunuz ama, futbol eleştiriye açık bir oyun, samet hoca kadar ben de çalıştırır, Yusuf kadar bende oynarım diyen berber, manav, kasap, kahveci, simitçi, büfeci tanıdıklarım var.
3- bugüne kadar hiç bir başkanın tarzını, yani yoğurt yiyişini tam olarak göremedik. şampiyonluktan sonra tüm başkanların, buna yazıcı da dahil birinci yıllarından sonra neler çektikleri hala hafızalarda. aynı şey antrenör ve futbolcularımız içinde geçerli. sahada ve kulübede ağlatmadığımız adam kalmadı.
4- fener beni ilgilendirmiyor. onların başarısızlığı beni sevindirir. çünkü düşmeme mücadelesinde rakiplerimizden biri.
5- başakşehir benim babamın takımı değil. onlarla ilgili söyledikleriniz, üç büyütülmüşlerin, kendi beceriksizliklerini ört-bas etmek için kendi taraftarlarına anlattıkları masallar. başakşehire verilen maddi destek çok normal. çünkü ortada sportif başarı var. biz neden kombine, kapı, baca, loca, cam, çerçeve, stat isim hakkını satamıyoruz? çünkü ortada başarı yok. sermaye de aynı taraftar gibi, başarısızlığı cezalandırıp, başarıyı ödüllendiriyor. olup-biten budur diye düşünüyorum.
adamları örnek almamız gerekirken, bilerek ya da bilmeyerek yapılanları itibarsızlaştırıp bizansın ekmeğine yağ sürüyoruz.
6- son olarak, 6. maddeniz benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. bilmiyorsunuz ama yazıyorsunuz. frensiz arabayla paso-gaz gitmek gibi. saygılarımla…
Bu arada Ali Ay çok şanslı.Lig eğer geçen seneki gibi olsaydı ve biz bu puanla kalsaydık şuan herkesin elinde kağıt kalem olurdu.Ve büyük ihtimalle düşerdik.
Şu anda da düsüyoruz zaten.. alanya maçini almazsak biter bu iş
Ali ay çıkardığın işçilerin 6 ay oldu neden parasını vermiyorsun genel müdürün sana söylüyor ama bu insanlar senin umrunda değil sana nasıl helallik vereyim yönetimi allaha havale ediyorum
Sevgili Bursasporlular bu günden itibaren başkanliga aday olacak kişilerin programı herşeyi olmalı sonra kongre salonunda başkan seçeneklerde dikkatli olmalı bakın son üç başkan ve yönetim ne dedi kimdi nasıl seçildi bakın gücü seçtiğimizde şampiyon olduk neden mi cunki güç en büyük etkendir
Para ve güçse Hüseyin Akdemir. Daha çok borca girelim diyorsak Ali Ay’la devam. 12. 13. Sıralarda duralım, şaklabanlıktan başka birşey yapmayalım diyorsak Timur Noyan. Gerisi hava cıva zaten.
Allah (c.c) seni başımızdan eksik etmesin Sn.başkanım. bu kulüp düzlüğe çıksın diye 5 vakit namazında Allah c.cye dualar ediyorsun elhamdülillah senin gib başkanımız var uzun yıllar bu kulübün tek ve ilelebet başkanı olacaksın. Eğer Sn.Ali Ay olmasaydı şuan Gaziantepspor’un durumuna düşmüştük kimse bana hikâye anlatmasın. Sn. Başkan cebinden milyon eurolar çıkartıp çatır çatır borçları ödedi siz 5 bin tl çıkarıp vermezsiniz akıllı olun kardeşlerim. Çare Sn. Ali Ay’dır nokta!
Ciddiye alıpta eksilemeye gerek yok bu heyecanlı arkadaşı. Troll adam
Yok hükmündekine bir yazar olarak cesurca aba altından sopa göstermiş.
Gözdağı verip seni patlatırlar demiş.
Acaba yok hükmündeki mesajı alacak kadar zeki mi ?
Muhtaaaarr sen yılardır eleştiriyorsun iyi de kötüyüde onun İçin Bursaspor tarihinin açık ara en kötü Başkanı Ali Ayı bile eleştirdiğin zaman insanlar inanmıyor sen bak seçimine muhtarmı olucan aza mı olucan
Ali ay iyiydir