Bursaspor’un hedefsiz maçı
Bursaspor, bu akşamki rakibi İstanbulspor’u yenerek moral bulmak istiyor… Büyükşehir Belediye Stadı’nda saat 20.30’da başlayacak karşılaşmayı Ankara bölgesi üst klasman hakemi Serkan Tokat yönetecek.
TFF 1.Lig’de prestij maçlarına çıkan Bursaspor, 32. hafta mücadelesinde bu akşam play-off potasındaki yerini korumak isteyen İstanbulspor’u konuk edecek.
Büyükşehir Belediye Stadı’nda saat 20.30’da başlayacak karşılaşmayı Ankara bölgesi üst klasman hakemi Serkan Tokat yönetecek. Tokat’ın yardımcılıklarını Mehmet Ali Akkor ve Cemal Alpay yapacak. Maçın 4. hakem ise Murat Türkoğlu olacak. Bursaspor, Serkan Tokat’ın yönettiği maçta 1 Kasım 2020’de Adanaspor’u Recep Aydın’ın 88’deki penaltı golüyle 1-0 mağlup etmişti.
6 EKSİK VAR
Geçtiğimiz hafta aldığı Samsunspor mağlubiyeti ile matematiksel olarak play-off iddiasını kaybeden Bursaspor, İstanbulspor’u mağlup ederek moral bulmak istiyor. Sezonun ilk yarısında İstanbul’da oynanan maçta yeşil beyazlı takım 3-0 geriden gelip 3-3’lik beraberlikle bir puanı hanesine yazdırmıştı.
Yeşil-beyazlı takımda sakatlıkları nedeniyle sezonu kapatan İsmail Çokçalış ve Cüneyt Köz’ün yanı sıra, sarı kart cezalısı Tuğbey Akgün ve Ozan İsmail Koç yok. Teknik Direktör Mustafa Er’in sezon sonuna kadar izin verdiği kaleci Ataberk Dadakdeniz ile Özer Hurmacı da kadroda olmayacak.
Kan kaybı dursun artık
Bursaspor son 2 haftaya 43 puanla 10. sırada girerken, play-off hattında yer alan İstanbulspor ise 57 puan ile 5. basamakta bulunuyor. Son 4 maçının 3’ünden mağlubiyet ile ayrılan Bursaspor, bu akşam rakibini yenerek taraftarının yüzünü az da olsa güldürmek istiyor. Özellikle deplasman fobisi süren Bursaspor, son 6 maçında aldığı 5 mağlubiyet ile hedefinden uzaklaştı. Buna karşın sahasındaki iyi görüntüsünü sürdüren yeşil beyazlılar, evindeki son 4 maçının 3’ünü kazanmasını bildi.
Akbaş’la kendine geldi
Son haftalarda yakaladığı ivme ile dikkati çeken İstanbulspor 3 maçlık galibiyet serisi yakaladı. Alınan olumsuz sonuçların ardından Fatih Tekke ile yollarını ayırarak, takımı teknik sorumlu Saffet Akbaş’a emanet eden İstanbul ekibi, yeni hocasıyla birlikte çıktığı 4 maçta henüz mağlubiyet yüzü görmedi. Aynı zamanda son 3 maçında 8 gol kaydeden İstanbulspor, skorer bir görüntü çizdi.
Geleneği sürdürelim
Bursaspor ile İstanbulspor bugüne kadar 35 resmi maçta karşı karşıya gelirken, bu müsabakalar dengeli bir rekabete sahne oldu. Bursaspor’un 12 galibiyetine karşın İstanbulspor 11 kez kazandı. 12 maçta ise taraflar, beraberliğe razı oldu. Bursaspor’un ev sahipliğindeki 16 mücadelede yeşil beyazlılar, 6 kez sahadan galibiyet ile ayrıldı. İstanbulspor da 5 kez kazanırken, diğer 5 maçta da taraflar yenişemedi. Geçtiğimiz sezon Bursa’da oynanan lig maçında da taraflar, 1-1’lik eşitlikle sahadan ayrıldı. Bursaspor en son yenilgisini 2003 yılında İstanbul deplasmanında 3-0’lık skorla aldı.
Şu ligde, Bursasporu hedefsiz bırakanların, taaa……………………………………….
İSTANBULSPOR U ÖYLE ANLATMIŞLAR Kİ SANKİ BARCELONA İLE OYNAYACAĞIZ VE FARKLI YENİLECEĞİZ GİBİ..
Aynen bizim içimizde Irlandalı çok… Ne hedefsiz olunsun kardeşim gençlerin kendini göstereceği güzel bi maç olacak de gelecek sezonun şablonunu oluşturacak maç de Mustafa hoca için… Neden hedefsiz olunsun saçma…
BURSASPOR’un her zaman hedefi vardir mac kazanmak demek para kazanmak degilmi? Sonra aglanmayin paramiz odenmiyor diye!
Hedefsiz maç olunca kazanırız kesin
Başka bahara artık, keyfine oynasınlar. Her maç sonu da suçlu aranmasın, takım bir gecede bu hale gelmedi. Şuydu buydu diye mızmızlanmanın anlamı da yok; yapılması gereken, “taraftarın” ve gelecek “yönetim”lerin ders çıkarmasıdır. Ne kadar “taraftar” kalmıştır orası şaibeli; lakin onun içinde bir nebze olsun gençlere, evlatlarınıza örnek olup “bilinçli” olmalarını sağlamaktır. BURSASPOR, SKORA PARAYA DEĞİL ARMAYA GÖNÜL VERENLERİN TAKIMIDIR!
”bursasporun hedefsiz maçı!!!”
işte bu, tam da futbola ve bursaspora skorcu bakış açısının bir tezahürüdür.
zaten bu anlayış koskoca şampiyon takımı bu hallere düşürmüştür.
oysa takımın % 95 i altyapı gençlerinden oluşmakta bu çocuklar hedeflerinin daha çok başındalar.
maalesef bizim medya ve taraftarda, vermeden isteme, emeklemeden yürüme ve koşma beklentisi hastalığı var.
ben kaç senedir bir tane bile yeniden yapılanalım. kurumsallaşalımı dile getiren bir köşe yazısı ve taraftar yorumu okumadım.
varsa, yoksa tahta, takviye, galibiyet, şampiyonluk.
ama, ne ile? ve nasılın? cevabı bir türlü yok.
maalesef biz bunları söyledikçe dokuz köyden kovulan misali medya ve taraftar düşmanı ilan ediliyoruz.