Daha ne bekliyorsunuz?
İnanamıyorum… Gerçekten inanamıyorum… Bir takım bu kadar kısa bir sürede nasıl böyle sıradanlaşır, ekip ruhunu kaybeder? Haftalardır biz yazmaktan, söylemekten bıktık, yeşil beyazlı futbolcular kötü oynamaktan bıkmadı!.. İnanın, geçen seneki takım dünkü Fenerbahçe’yi böyle yakalasa hallaç pamuğu gibi atardı… Adamlar korka korka gelmişler… Ama gel gör ki, ilk devrede oyunu kendi sahasında kabul etmek zorunda kalan, hücuma çıkamayan ve adeta mahkumları oynayan takım Bursaspor’du. Ön liberoda Ramazan Sal fantezisini görünce, zaten ‘eyvah’ dedim. Ama nafile… N’Diaye desen, dönünceye kadar mevsimler değişiyor. 15’te Ozan’ın şutunu Gökhan Gönül’ün çizgiden çıkarması dışında ilk devrede aklınızda kalan bir tehlike var mı? İkinci yarıda Ramazan Sal yanlışından dönen hocanın Batalla’yı sokmasıyla orta saha biraz işler hale gelip, 1-0’a yatıp ani ataktan 2. golü aramayı planlayan Kanarya’nın üzerine gitti. Gitti de ne oldu? Yalancı bahargibi, bal yapmayan arı gibi bir takım vardı sahada… Bastırıyor gibi görünüp de pozisyona girememek nasıl bir marifet acaba? ÇANLAR ÇALIYOR Farkında mısınız? Hep yukarı bakarken, düşme hattıyla aramızda 5 puan var. Aslında çanlar Timsah için çalmaya başladı bile! Ama duyabilene veya duymak isteyene… Futbolu unutan, üretkenlikten uzak, çorak bir takıma döndük, mum gibi eriyoruz, farkında mısınız? Geçen sezon Nunez, Steinert, bu sezon Tagoe, Sestak, Bangura bombaları bir bir elimizde patlamaya devam ediyor. Tribünlerde kongre rüzgarları erken esmeye başladı. Yönetim de bundan nasibini fazlasıyla aldı. Gelin görün ki, hala “Toparlanacağız, biz bu değiliz” gibi klasik sözlerle camiaya umut pompalanıyor. Boş lafa karnımız tok artık. İcraat görmek istiyoruz, icraat!.. NEŞTER VE GENÇLER Yönetim, protokol tribününden seyirci gibi olan biteni izliyor, ortada görünen ne bir tedbir var, ne bir gözdağı. Başarıya ödül varsa, başarısızlığın da faturası olmalı… Sağlam’ın artık neşteri vurma zamanı geldi de geçti bile… Bu hafta Antalya maçına, Serdar Aziz, İsmail Haktan ve Okan Deniz’le çıksak ne kaybederiz… Hatta Emre Pehlivan’ı da artık kadroda görsek, Batalla’nın yerine İnsua’yı değil de Emre’yi düşünsek… Zaten 4 haftadır kazanamıyoruz ve 3 haftadır gol bile atamıyoruz. Devre arasında da, yabancı mezarlığına (veya cennetine) dönen bu kadrodan; bedeli ne olursa olsun, gerekli biletleri kesmeliyiz. (Tabii ara transferde hangi arızasız takviyeleri bulacağız, onu da çok merak ediyorum doğrusu.) Sahi, bu operasyonu yapmak için daha ne bekliyorsunuz, düşme hattına inmemizi mi?
Serkan Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek
