Bu ne rahatlık!

Bursaspor hafta sonu sahasında karşılaşacağı Kayserispor maçının hazırlıklarını sürdürüyor. Yabancılar ve yerliler arasındaki fark ise göze batıyor. Bu fark kalite farkı değil. Bu fark mutlu ve mutsuzun arasındaki fark.Yani bazı futbolcularda utanma duygusunun olmaması göze çarpıyor. Geçtiğimiz hafta takım 5 yemiş ve taraftar tesisleri basmış kimin umurunda? Sanki haftalardır sahada elinden geleni yapmışçasına gülümseyen Sow ve Jires sanki geldiklerinden beri 10 gole imza atmış! Mağlup olmuşçasına davranan Agu az biraz gurur varsa Titi gibi, Yusuf ve Batalla gibi üzülür yada üzülmüş gibi yapar da en azından samimiyetsiz deriz. Vurdumduymazlığın bu kadarını bu takım da, bu taraftar da kaldıramaz.

UTANIYOR MUSUNUZ?

Sow, Jires ve tayfası acaba son alınan yenilgiden utanıyor mu? Tabii ki hayır! Neden utansın ki… Adam maçtan 2 gün önce “Ben yenilecek takımda oynamam” diyor ve buna maalesef Le Guen çanak tutuyor. Moussa Sow için 4 farklı doktordan “Futbol oynayamaz” raporu olmasına rağmen transfer ediliyor. Adam oynar mı kardeşim nasılsa bunlar bana mahkûm der ve yatar aşağıya. Takım yenilmiş umurunda mı? Antrenmana çıkıyor ağzı kulaklarında. Badu desen ortalıkta yok. Ondan sonra taraftar Sinan Bakış’a hain desin. Ben kabul etmiyorum kardeşim Sinan’a hain denmesini, hazmedemiyorum. 4 aylık alacağını siliyorsa bir adam, en azından sorun etmiyorsa sırf para almadığı için ülkesine giden Badu’dan ve sakat numarası yapan Sow’dan daha kalitelidir. Sen bu adama sene başından beri mobbing uygularsan “Git kendine kulüp bul. Burada sana forma yok” dedikten sonra onun da yapacağı budur.

BURASI MUZ CUMHURİYETİ DEĞİL

Sow Efendi de, kimse kusura bakmayacak, kıldığı namazın hayrını almak istiyorsa aldığı paranın hakkını vermeli. Evet, şimdiye kadar para almadı, belki az miktar aldı ancak neticede o 800 bin Euro’yu koyacak cebine. Onun hayrını görmek istiyorsa hakkını verecek yada o paradan feragat edecek. Yediği içtiği bizden olsun dedikten sonra da helalleşecek. ‘Bursa’nın parası deniz yemeyen keriz’ yok öyle bir dünya. Burası Fenerbahçe yada Muz Cumhuriyeti değil. Şampiyonluk yaşamış Türkiye’nin en büyük şehir takımı. Ya aklını başına alacak bu şehirden ekmek yiyecek ki bu şehir adamı vezir de yapar rezilde. Ya da en acilinden kadro dışı bırakılacak ve kariyeri bitirilecek.

Suçlusu sensin bu durumun

Ben sene başında ‘Takımda gruplaşma var. Hoca kendi adamlarını getirdi, takım gruplaştı. Böyle giderse sene sonu hepimiz ağlarız’ dediğimde bana ırkçılık yapıyorsun diyenler şimdilerde ortalıkta gezmiyor bile. Evet, bu takımın bu halde olmasının tek sebebi Le Guen ve yardımcılarıdır. Sen sırf kendi milletinin Milliyetçiliğini yapacaksın diye elden ayaktan düşmüş oyuncuları getirirsen. Sene başı bizlere Pascal’ı kral diye gösterirsen suçlu sensin. Pascal nerede şimdi? Galatasaray maçında orta saha oyuncusu olan bu Pascal kardeşi kurtarıcı diye defansa alan ve 1-0 galipken 2-1 yenildiğimiz Galatasaray maçındaki Pascal’dan bahsediyorum. Adam şu anda boş boş geziyor. O AVM senin, bu mahalle benim. Yusuf Abdullah ortalıkta yok. Kofi ise Giresun‘da kadroya giremiyor. Sözüm ona yetişsin diye Giresun’a kiraladık oyuncu antrenman mı yapıyor yoksa ayakçılık mı belli değil. Uzun lafın kısası hocanın da suyu ısınmış.

BİR ÇİFT LAF DA SİZE

Sanmayın ki Le Guen’den sonra her şey güllük gülistanlık olacak. Sizlerde o koltuklardan kaldıracaksınız şapkaları. Le Guen kadar sizlerde suçlusunuz. Genç futbolcuların ailelerine “Sen çocuğunu al kiralık götür başka takıma. Burada ona şimdilik ekmek yok” dersen ve bunu sırf Özhan Pulat, Hasan Parlakay arasındaki savaş yüzünden yaparsan o savaş başını böyle yer. Hasan Parlakay ısrarın nedendir bilmem; hoş adamın da öyle bariz bir kötülüğüne gözümle şahit olmadım. Tek bildiğim Bursasporlu değil ama yinede bu kadar tepkiye rağmen koruyup kolluyorsan ben altında bir şey ararım. Ben ekmeğimi limon satarak da kazanırım ama onurum olan Bursaspor’un düşmesine de göz göre göre müsaade etmem. Benim fıtratımda bu var, aileden böyle gördük. Bizi yetiştirenler öğretmedi yalanı dolanı; sivri dilimiz bu yüzden. Kapalı kapılar arkasında ‘Şunu susturun’ demek yerine üstüne düşeni yap ki bütün camia temizlensin.