Ben Bursaspor’dan oyuncu ayartmadım!

İsim vermesek de tahmin etmek kolay oldu okurlarımız için.

‘Vakıfköy yasağının perde arkası’ yazımızın öznesi menajer Vedat Vatansever; kendisini doğru tahmin ederek arayınca biz de aklımızda ne varsa sorduk. Telefondan uzun uzun bilgilendirmelerde bulundu.

Katılmadığım birçok kısmı olmasına karşın, savunma hakkına saygı duyarak bana anlattıklarını özetleyerek yazacağım birazdan.

Sadede gelmeden önce; şunu belirtmekte yarar görüyorum.

Bu meslekte 46 yılım dolmak üzere.

İlk günümden itibaren eleştirileri kabullenip, ‘Haklısınız. Yaptıklarımla, söylediklerim doğru değildi’ şeklinde itiraf eden bir muhataba inanın hiç rastlamadım.

Malum atasözünde olduğu gibi ‘kimse yoğurdum ekşi’ diyemezmiş!

Vedat üzerine alındıklarına kendi cephesinden açıklamalar getirdi.

Doğru söylediğine kendi payıma inanmak istiyorum.

Katılmadıklarıma da telefonda yüzüne karşı söyledim zaten.

xxx

Futbolculuk günlerine tanıklık ettiğim Vedat’la bugüne kadar aramda en küçük bir tartışma ya da tatsızlık yaşanmadı.

Saygıda da hiç kusur etmemiştir.

(Bende özel bir yeri olan Teknik Direktör Nevzat Güzelırmak’ın Bursaspor’a hediyesidir Vedat.  Dönemine yetişemeyenler için iyi bir futbolcu olduğunu söyleyebilirim. Sağ kanatta oynar, sürati ve adam eksilten çalımlarıyla tanınırdı. ‘Sarı fırtına’ lakabı takılan oyuncu, Bursaspor yıllarındaki performansıyla üç büyüklerin ilgi odağı haline gelmişti.)

Satır başlıklarıyla şunları aktardı Vedat telefonda.

-15 yıldır bu işi yapıyorum. Bursaspor’la bugüne kadar olan menajerlik ilişkilerimden Gaziantepspor’a giden Doğanay Kılıç dışında transferine aracı olduklarımdan beş kuruş para almadım. Ben önce Bursalı, sonra da Bursasporluyum.

– Başakşehir’e giden Muhammed Emin Sarıkaya üzerinden şahsıma yönelik haksız ithamlarda bulunuluyor. Sarıkaya’nın Bursaspor’la yeniden anlaşması aşamasındaki görüşmeleri ben değil, babası yürüttü. Babayla kulüp anlaşamayınca devreye benim çalıştığım şirket girdi. Kaleci Muhammed Şengezer’le, Muhammed Emin Sarıkaya’nın Başakşehir’e transferinden kulübün kasasına giren para 8 milyon TL civarında bir rakam. Benim bu transferden Başakşehir’den alacağım komisyon ise % 5 civarında. Onu da 4 yıl içinde taksitler halinde ödeyecekler.

Muhammed’in Başakşehir’e gidene kadar olan sürecinde; transfer hakkı şirketimize geçene kadar ne kendisiyle Vakıfköy’e gidip, bire bir görüşmüşlüğüm var ne de evine gitmişliğim. Seni de algı operasyonuyla yanlış yönlendirmişler. (Bana da tam tersi bilgiler ulaştı bu konuda)

-3 yıl önce Kubilay Kanatsızkuş’un sözleşmesini 5 yıl uzattık. O zaman başkan Ali Ay idi. Bu anlaşmadan cebime komisyon olarak 5 kuruş para girmedi. Aldıysam yarına çıkmak nasip olmasın!

-15 yıllık menajerlik yaşamımda, Bursaspor yönetimlerinin serbest bıraktığı oyuncular dışında kimseyi ayartmadım, kimseye başka kulüpler adına transfer teklifi getirmedim. Bir örnek vermem gerekirse; Bünyamin Kasal’ı Bursaspor A kadrosunda düşünmeyince, serbest kalmasından yararlanarak Karacabey Belediyespor’a transferine aracı oldum, hepsi bu kadar.

-Benim kendimi kanıtlama gibi bir derdim yok. Bilen biliyor. Herkesten daha fazla Bursasporluyum ve bu kulübü seviyorum. Zarar görmesini de asla istemem.

– Bana suç yükleyenler önce dönüp aynaya bakmalı. Kulübün 600 milyonu bulan borcunda yapılan yanlış transferlerin yanı sıra; yönetici – menajer ilişkilerinin de sorgulanması gerekiyor!.. Bu kulübe en çok hangi menajerler oyuncu getirmiş, komisyon olarak kaç para almışlar, hangi yöneticiler bu alışverişlerde ön plana çıkmış ya da neden ısrarla ayni menajerlerle çalışılmaya devam edilmiş!..

Bunlar açığa çıkarılırsa Bursaspor’un nasıl soyulduğu da kendiliğinden anlaşılmış olur.

Bilgi olarak aktaralım; Vedat Vatansever‘in çalıştığı menajerlik şirketinin başında Yiğit Oruç isminde birisi bulunuyor.

‘Ben Bursaspor’dan oyuncu ayartmadım, para da almadım, almam da’ açıklamasını yapan Vedat Vatansever’den ricam şu olacak.

Elinde kulübün dudak uçuklatan borcunda sorumluluğu olan yöneticilerle, menajer ya da menajer şirketleri arasındaki karşılıklı çıkar ilişkilerini kanıtlayacak belgeler bulunuyorsa eğer; hemen bana getirsin, ertesi gün manşetten vereyim!..

Yoksa ‘Hırsızlar, üçkâğıtçılar, menajerlerle iş birliği yaparak köşeyi dönüyorlar’ tarzı ithamlar laftan ibaret kalırsa; ne kimse inanır ne de inandırıcılığı olur!..