Yasa size kurban olsun!
Bütün objektiflerin Bursa’ya odaklandığı Beşiktaş maçında yeşil beyazlı taraftar sağduyulu davranıp, bu tarihi sınavdan yüzünün akıyla çıkmalı. Yeni yürürlüğe giren Sporda Şiddet Yasası'nın kurbanı olmamak için herkes adımlarını ölçülü atmalı. Bursa’nın centilmenliğini öyle bir gösterin ki, yasa size kurban olsun! Acaba lig bitti de benim mi haberi yok? Yoo, takvime bakıyorum da bugün 23 Mayıs değil ki!.. Lig mi bitti, hedeften mi uzaklaştık? Tabii ki hayır!.. Ee, öyleyse nedir bu camianın hali böyle? Baksanıza; Yöneticisi futbolcusuna gider yapıyor… Teknik adamı, “Galiba bizim oyuncular sezon sonuna kadar heyecan yaşamak istiyor” diyerek, futbolcusuna maç kazanamadığı için serzenişte bulunuyor… Yardımcı antrenör ve milli oyuncular sahadan atılıyor… İyi de, nedir bu aile boyu sinirlilik hali? * Neler oluyor bize? Yönetim olarak siz demiyor musunuz, “Kulübe yapılan Mali Polis baskınları ve bazı kulüp personelinin evlerinin dahi aranması takımın havasını ve konsantrasyonunu bozdu” diye… Peki, buna rağmen nedir bu negatif elektrik?.. Gerçekten, neler oluyor bize, neler oluyor!.. Hem de Beşiktaş maçına günler kala… Oysa, camianın tam da kenetlenmesi gereken günleri yaşamıyor muyuz?.. Sen son şampiyonsun ve dış etkenlere, tahriklere kapılmaman gereken bir süreç içindesin… * Büyük fotoğrafa bakmalı Ama unutmayalım ki; balık baştan kokar… Önce yönetim kurulu, camiayı olumsuz etkileyecek demeç ve yaklaşımlardan uzak durup, yenidenkucaklayıcı ve birleştirici kimliğine bürünecek. Camiada, sen-ben kavgası en azından 3 hafta için bir kenara bırakılacak ve UEFA Avrupa Ligi’ne üçüncü olarak gidebilmek için kimse armudun sapına, üzümün çöpüne takılmayacak. Yani, herkes detaylarla uğraşmamalı ve kulübün zarar görmemesi için büyük fotoğrafa bakmalı. Büyük fotoğrafta; yönetimin, teknik ekibin, takımın, taraftarın, yerel medyanın, kısacası camianın tüm unsurlarının aynı gemide olduğunu görüyoruz. * Tahriklere kapılmayalım Gün birbirimizi yeme değil, Beşiktaş engelini aşmak için güç birliğine gidip Voltran’ı oluşturma günü değil mi? Onun için, öncelikle herkesin kendi kapısının önünü süpürüp pozitif yaklaşımlarla işini en iyi şekilde yapması gerekir. Çünkü cumartesi günü bütün yaygın medyanın kamera ve objektifleri Bursa’ya odaklanacak. İnönü’de yaşanan yaralamalı kavgalarda Bursaspor taraftarını suçlu göstermeye çalışan bir kısım medya, bu kez yeşil beyazlı taraftarın nasıl bir tavır takınacağını adım adım izleyecek. Kent sokaklarından kendi işine yarayacak(!) malzeme çıkarmaya çalışacak. O nedenle, Bursaspor taraftarının tahriklere kapılmadan sağduyulu davranması birinci şart… Ayrıca, olası bir ceza halinde, son hafta belki de üçüncülük düğümünün çözüleceği G.Birliği maçını seyircisiz veya tarafsız sahada oynamak daha büyük ceza olmaz mı? Eğer, 5 Aralık’taki kanlı İnönü meydan muharebesinin rövanşını alma niyetinde olan gruplar varsa, işte o zaman yandı gülüm keten helva… * Toplum psikolojisine dikkat İşte o zaman, Bursaspor taraftarı Bursa polisiyle karşı karşıya kalır ki, bu tablodan da hiç hoş sonuçlar çıkmaz ne yazık ki!.. Bu yüzden, maç günü toplum psikolojisinin neden olabileceği olumsuz olaylara yol açmamak için taraftarların birbirini uyararak otokontrol mekanizmasını çalıştırması gerekiyor. * Rövanş olarak görmeyelim Yeni yürürlüğe giren Sporda Şiddet Yasası'nın ilk kurbanları olmamak için herkes adımlarını ölçülü atmalı… Bursa’nın centilmenliğini öyle bir gösterin ki, yasa size kurban olsun! Aslında tam 2 bin 600 gün sonra bin 384 Beşiktaş taraftarının geleceği o gün, Bursa kenti sportif açıdan tarihinin en önemli centilmenlik sınavını verecek. Yeşil beyazlı camianın bu büyük imtihandan yüzünün akıyla çıkması gerek. Öyleyse; öfke, kin, nefret, kavga ve kan görmek isteyenleriçırak çıkarmak yine sizin elinizde…
Serkan Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek Gazetesi





