Yürekleri dağlayan imza
Bursaspor’un 7 yıllık davasına rağmen, şike yapanlara verilen cezaların azaltılmasını öngören kanun tasarısının altına imza atmak nasıl bir Bursasporluluk duruşudur? Bu imza, davasına sahip çıkan yeşil beyazlı camianın resmen yüreğini dağlamıştır. Kulüpler Birliği’nin hazırlattığı ‘Sporda Şiddet Yasası’nda şike yapanlara verilen cezanın indirilmesi ve teşvik priminin suç kapmasından kaldırılması gibi değişiklikleri kapsayan yeni yasa değişikliği taslağına 18 kulübün de imza attığı ortaya çıkınca, yüreğim cız etti. Nasıl etmesin ki? Bursaspor 15 Mayıs 2004’te her türlü çirkin tezgahın sonucu küme düşerken, camia olarak akıttığımız gözyaşlarının hiç mi önemi kalmamıştı? Önemi kalmamış olacak ki, yeşil beyazlı kulübün başkanı, diğer kulüplerle birlikte bu değişiklik isteğinin altına imza attı. ** 5 Ekim’de çıkan yazımda bakın neler demişim: -Kulüpler Birliği’nin, Avukat Levent Bıçakcı’ya hazırladığı değişik önerisindeki amacı neydi? 6 bin 222 sayılı yasadaki, şike yaptığı belirlenen kişilerin alacağı 5-12 yıl hapis cezasının 3 ay ila 1 yıl arasına indirilmesini ve 2 yılın altında ceza verilmesi halinde, yasalar gereği bu cezanın paraya çevrilmesini sağlamak. Yani asıl amaç; şike yapan kulüp yöneticisi ve diğer kişilerin hapiste yatmaması, para cezasıyla kurtulması… Teşvik priminin suç kapmasından çıkarılması… Kulüpler Birliği nasıl da, nalıncı keseri gibi hep kendine yontuyor? “Parasıyla değil mi kardeşim, yaparım şikemi, öderim cezası neyse 5-6 milyar falan, olur biter”mantığındaki yöneticilerle Türk futbolu nereye gider? BİR AY ÖNCE UYARMIŞTIK Biz, haftalar önce (22 Eylül Perşembe) gazetemizde yeşil beyazlı taraftarların tepkisini yansıttığımız haberde de ‘Bu nasıl duruş?’ derken, işte bundan bahsediyorduk. ** Bu arada kulübün resmi internet sitesinde 27 Eylül’de yaptığı açıklamaözetle şöyleydi: “Şike yapan veya şike yolu ile haksız menfaat elde eden bir kulübün veya mensuplarının cezalandırılması hakkında gerek başkanımız nezdinde gerek kulüp olarak geçmişte en yoğun mesai veren kulüp olduk. Bugün de aynı düşüncedeyiz…” “…Şike yapan kulüp, yönetici veya ilgili kişilerin cezalandırılması hususunda en küçük bir tereddüde mahal verecek duruş ve davranış içinde olmamız bizden beklenemez. Kulüp ve camia olarak başımız bugüne kadar nasıl dik ise bundan böyle de böyle olacağından kimse kuşku duymasın.” ** İMZALAR ORTAYA ÇIKTI Eyvallah da… TRT Spor kanalıyla yayınlanan habere göre; 6222 sayılı Sporda Şiddet Yasası’nda düzenlemeyi içeren kanunun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasını öngören yasa taslağına Kulüpler Birliği’nden 18 kulübün de imza attığı ortaya çıktı. Yani, adı şikeye karışanların ağır hapis cezası yerine hafif cezalarla kurtulmasını ve teşvik priminin suç olmaktan çıkarılmasını öngören bir değişiklik bu… Önceleri bu tasarıya karşı çıkan Galatasaray, Trabzonspor, Orduspor ve Ankaragücü de imzayı çakmış. Aralarında Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı’nın da bulunduğu18 kulüp başkanı ve vekilinin imzalarını taşıyan Kulüpler Birliği’nin dilekçesinde ne diyor: “6222 sayılı ‘Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’daki değişiklik önerilerinin tarafımızca incelenerek uygun olduğunu ve bu değişiklik önerilerinin tamamına katıldığımızı beyan ederiz.” LÜTFEN CEVAP VERİN Bütün bu gelişmeleri gördükten sonra insan, özellikle Bursaspor yönetimine şu soruları sormadan edemiyor: -2004 yılında malum tezgahların kurbanı olan bu camianın verdiği onurlu mücadelenin sizce hiç bir anlamı kalmadı mı? -Bursaspor’a gönül verenlerin 7 yıllık davasının sonucunda şike yapanlara verilen cezaların azaltılmasını öngören yasa tasarısının altına imza atmaknasıl bir Bursasporluluk duruşudur? -5 Aralık 2010’da İnönü’de bıçak darbeleriyle yaralanan taraftarların yaraları henüz tam geçmemişken, bütün camianın gönlünde yeni bir onulmaz yara açmaya, yüreğini dağlamaya ne hakkınız var? (Unutmayalım ki, ‘bıçak yarası geçer, ama gönül yarası geçmez!’) -Öyleyse, 7 Mayıs’ta yaşanan olaylar sonrası ‘kentini savun’ sloganını benimseyen 51 yeşil beyazlı taraftar neden aylarca içeride yattı? -‘Gençlerbirliği maçında tribünler neden bomboş kaldı?’ sorusunun cevabı yoksa bu gönül yaraları olmasın? -Bu imzadan sonra, Lig TV, İstanbul’un üçüzleriyle oynadığın maçlarda sana Yunan takımı muamelesi yapmaktan vaz mı geçti? -‘Sürüden ayrılanı kurt kapar! İyot gibi açıkta kalmayayım’ endişesinin bu imzada rolü var mıdır? -‘Havuzdaki gelirim azalmasın, aman dümenim bozulmasın’ kaygısı da bunlar içinde yer alıyor mu? -Yukarıda saydığım bu gelişmeler size neyi ifade ediyor? Hoş; ayrıca illa bir takımı tutmaya da gerek yok aslında… Bu yasa taslağı; futbolun ruhunu ve sade bir sporseverin futbola olan sevgisini de öldürmüyor mu?
Serkan Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek