Vakıfköy sürgün yeri değil!

Bursaspor için yeni sezon bugün tam anlamıyla başlıyor. Tam anlamıyla diyorum; Çünkü Süper Lig’in yanında altyapının “süperi” U21 Ligi de start alıyor. Yani Vakıfköy’de de heyecan başlıyor. A Takım’ın genç yıldızı Enes ve U13 Takım’ın golcüsü Hasan Basri’nin babası, Bursaspor’un eski kaptanlarından Mesut Ünal’ın teknik direktörlüğünü yapacağı takım, sezonu iddialı bir maç ile açacak. Bu sezon uygulamaya konan “Passolig ve e-bilet” nedeniyle birçokYeşil Beyazlı taraftar Atatürk Stadı tribünleri yerine Vakıfköy tribünlerini dolduracağını belirtiyor. Bugün oynanacak Galatasaray maçı vesilesiyle Bursaspor altyapısındaki ve Bursa’daki tüm takımlara sakatlık veya herhangi kaza-belanın yaşanmadığı, hayırlı bir sezon dileyelim.

Vakıfköy demişken, değinmek istediğim bir başka konu ise önceki gün Bursa Hakimiyet spor servisinin gündeme getirdiği “1 yılda 8 kadro dışı” haberi. Bu haber üzerine aldığım bir yorumu aynen aktarıyorum; “Vakıfköy denilince akla gençler gelsin istiyoruz. Bunun için o kadar uğraş veriliyor ama kadro dışı bırakılan oyuncular nedeniyle Vakıfköy ismi akla kötü şeyler getirmiyor mu, itibarsızlaştırılmıyor mu?..” 2. Şampiyonlar Vakıfköy’den çıkacak diyoruz ama maalesef uygulanan bu politika nedeniyle Vakıfköy akıllara hep sürgün yeri olarak geliyor. Sadece futbolcu anlamında değil, personel arasında bile. Kadro dışı kalan oyuncuların maliyetleri toplamı nedeniyle Mustafa Tunçakın hocamızın dile getirdiği “DOSAB’a rakip VAKOSAB (Vakıfköy Organize Sanayi Bölgesi)” benzetmesindeki gibi anılmak yerine, altyapısından çıkardığı oyuncularla ünlübir Ajax, Porto, Barcelona ya da Dortmund’a rakip olmayı hedeflemek ve bu doğrultuda imaj planlamaları yapmakgerekmez mi sizce? 

 

Ozan Demir / Bursa Hakimiyet

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu