Unutmayın! Bir tane BURSASPOR var!
Bursaspor’un efsane kaptanı Sedat Özden, camianın yeniden kenetlenmesi halinde yeni şampiyonlukların uzakta olmadığını söyledi. Kaptan, “Bursa’nın kıymetini bilmiyoruz. Kimse unutmasın, bir tane Bursaspor var” diyerek birliktelik mesajı verdi.
2010 yılında kazanılan Süper Lig şampiyonluğuna kadar tek bir kupa vardı, Bursaspor’un müzesinde. O da 1986 yılında alınan Türkiye Kupası… Bursasporlu büyüklerimizin gözünün önüne geliyordur şimdi, Sedat Özden’in omuzlarda kupayı kaldırışı… Sedat Özden diyoruz ama aslında o Sedat 3 olarak efsaneleşti… Bursaspor ve milli takımın unutulmaz kaptanı olarak hafızalarımıza kazındı. Sedat kaptanla Bursaspor’u, camiayı, bu akşamki zorlu Beşiktaş maçını ve altyapıyı konuştuk. İlginç tespitler yaptı büyük kaptan ve önemli mesajlar verdi…
1986 yılında kazanılan Türkiye Kupası ve 2010 yılında ezberleri bozan Süper Lig Şampiyonluğu… 50 yıllık Bursaspor’a yeter mi bu kadar kupa? diye soruyorum Sedat Kaptan’a… “Bursa bir spor şehri, tabi ki 2 kupa çok az” diyerek başlıyor sözlerine ve şöyle devam ediyor:
PROFESYONELLERE İHTİYAÇ VAR
“Ancak spordan gelen insanların iş başında olması gerekiyor” diyor Kaptan ve şöyle devam ediyor: “ Özellikli, kaliteli, hedefi olan, şehirle bütünleşen insanların bu işi yapması lazım. Yıllardan beri çok değerli ağabeylerimiz de geldi tabi. Ama ya altyapıda ya üst yapıda sürekli bir değişim söz konusuydu. İstikrarın gelmesi için birlikteliğin olması gerekiyor. O sistemde görev alan arkadaşların da kulübün başında bu koordinasyonu sağlayan ekibi olmalı. Kısaca profesyonellere ihtiyaç var. 1986 yılında kupa şampiyonu olduğumuz zaman Altay’la oynamıştık. O kupayı kaldırmak bize nasip oldu. Bakın biz diyorum. ‘ben’cil olmamak lazım. Herkes Bursaspor’un bir tane olduğunu unutmasın. Taraftar, basın, yönetici, futbolcu, herkes. Bu bir dairedir. Bu dairenin başında yönetim kurulu gelir. Arkadaşlık, aile yapısı, futbolcuların arkadaşları, kaynaşmaları, basın, taraftar bunların hepinin içindedir. Bu dairenin en üst kısmına herkes verici olarak hareket ederse bu çember büyür. Ama herkes alıcı olmaya kalkarsa da çember daralır ve sonunda yok olur. Dairenin başını tutan yönetim çok önemli. O koordinasyonu da sağlayacak olan yönetimdir. Yönetimler bu potansiyeli kalıcı gelirlerle üst seviyeye çekebilir. Cavit Çağlar, Erkan Körüstan, Levent kızıl gibi isimler bunu yaptı hep. Bu isimler bu koordinasyonu sağlama adına çok ön planda olan insanlardı.
ARKADAŞLIK OLGUSU
Bursaspor’da Ertuğrul Sağlam’ın kimyası bu şehirle birleşmişti. Bursa da çok önemliydi onun için. Gerçekten halkın teveccühü ile halkın sevgisini kazandı. Halkla iç içe oldu. O sinerji yakalandığında başarı geldi. Belki şampiyon olunduğunda kadro kalitesi bakımından çok üst seviyede değildik ama takımın ‘bölünmez arkadaşlık olgusu’ Bursaspor’a bu başarıyı getirdi. Alttaki oyuncular sistemle birleşti. Ben 25 yıldır söylüyorum. Bursaspor’un geleceği altyapıda. Tabanı onlar oluşturacak. Çocuklar hazır gelsin, geldiği zaman refüze olasın, 1-2 yılda heba olup gitmesin. Kalıcı olsunlar. Mükemmel tesislere sahibiz.
BİR SORUN VAR!
Bana 10 yıldan beri 5 yıl süreyle istikrarlı oynayan altyapıdan oyuncu gösterin. Sayabiliyor muyuz? Hayır… Burada bir sorun var. Problemi kişilerde aramıyorum ama en iyi eğiticeler alt yapının başına gelsin. Hem antrenörler kendilerini yetiştirsinler, hem de oyuncular hazır halde gelsin. Bu sistemi yönetecek olan da yönetim ve A takım teknik kadrosudur.
BU BİR BAŞARIDIR
İbrahim Yazıcı göreve geldiğinde 5 yıllık plan çerçevesinde şampiyon olmak vardı. 2010’da şampiyonluk geldi beraberinde her sene Avrupa arenasına çıkan bir Bursaspor vardı. Bu bir başarıdır. İllaki her sene şampiyon olunacak diye bir kaide yok. Mühim olan her sene o yarışın içinde olmak. Takdir edilen, başarıya sürükleyen, futbolun tüm gereklerini yerine getiren futbolcu kadrosu oluşturmak. Şampiyonluktan sonraki sezonlarda 9-10 puanla lider olunabilecek durumlara geldi Bursaspor. Çok kritik puan kayıpları buna engel oldu.
İSKELETLE FAZLA OYNAMAYACAKSIN
Takımın eksik yönlerini belirlemek teknik kadronun işidir. Elindeki mevcut kadronun iskeleti ile fazla oynamayacaksın. Çok icap eden yerlere nokta atışıyla Avrupa’da hedefini büyütecek isabetli transferler yapacaksın. Transfer de kolay olmuyor ama 3 tane adam alacağına 1-2 iyi adamla bu işi bitireceksin. Bütçe tabiî ki çok nemli. Ama Eğer hedefi büyütecek bir kadro kurmak istiyorsanız korkmayın borçlanın. Nasılsa geri dönüşü olacak. Ama nokta atışı transfer yapma konusundaki sıkıntı her takımda olduğu gibi Bursaspor’da da oldu.”
Yeni 2010’lar görmek hayal mi, yoksa gerçekten istersek yeniden şampiyonluklar yaşayabilir miyiz? soruma, genel görüşün aksine “Kesinlikle hayal değil” diyerek cevap veriyor Sedat 3 ve şöyle sürdürüyor sözlerini: “Bursaspor şampiyon olurken kimse ihtimal vermiyordu. Bugün genel olarak bakıldığında 3 İstanbul takımı var. Ortak istemiyorlar. Yayıncı kuruluşun da tabi payı var. İstanbul takımlarının getirisini göz önüne alınca Anadolu’yu gözü görmüyor. Senin şampiyonluğun onları memnun etmez. Gaziantep’te Cüneyt Çakır’ın yönetimini gördük. Keza Fenerbahçe maçından yaşananlar malum. Kırılma noktalarında yaktılar. Aynı olay onlara olsa kıyametler koparırlar. Ama Bursaspor buna hazır olacak. Oynanan oyunlar yıllardan beri var. Keşke olmasa ama bu bir gerçek. Sen kendini hazır tutacaksın. Başardın bir kere yine başaracaksın. Tabii Federasyonun gidişatı hiç iyi değil. Adil davranmıyor.”
(Tarihi 5-0′lık Beşiktaş galibiyetinden bir kare… Fotoğraf: Bursaspor Kulübü)
BEŞİKTAŞLI’YA 5’Lİ DEF ÇALDIRDIM!
“Gelelim 1980’de Beşiktaş karşısında alınan tarihi 5-0’lık galibiyete” diyorum. Kaptan başlıyor gülmeye. Çünkü o kadar güzel bir anıymış ki o maç kendisi için… “Maç yaz aylarındaydı, ben de yazlıktan gidip geliyorum. Beşiktaşlı olan arkadaşlarım vardı. Beni kızdırıyorlar yazlıkta. ‘Sizi yeneceğiz, davulla zurna ile eğleneceğiz’ diyorlardı. Ben de “Soracağım size pazar akşamı” dedim. Maç başladı, çok iyi hazırlanmama rağmen bazen top sizi istemez. 5-10 dakika bakıyorum, Allah Allah diyorum bir türlü istediğimiz olmuyor sahada. Sonra ben 5 dakika kayboldum sahadan. Nasıl kayboldum? Tek pas oynuyorum, ters tarafa gidiyorum, oyunun yönünü değiştiriyorum. Bir yandan etrafı seyrediyorum. Çünkü çevre kontrolü çok önemli. 5 dakikayı böyle geçirdim. Mehmet ağabeye, Sedat 2 falan var dedim ‘sakin olun, telaş yapmayın, biz golü bulacağız’…
3. GOLÜ BEN ATTIM
Beşiktaş’ın da çok iyi kadrosu var. Kalecisi Mustafa, Serdarlar, Nejdetler, Ulviler falan… Ben pozisyon buldum bir başladım oynamaya, seyirci de coştu, biz bir gol bulduk. Kontrolü tamamen elimize aldık. 3. golü de ben attım. Derken 5-0 oldu, stat full taraftar coştu. Galibiyetten sonra müthiş bir coşku yaşandı. Çünkü tarihi bir zaferdi. Bir de Galatasaray’ı rahmetli Nejat Biyediç zamanında yenmiştik 5-0. Maçtan sonra tabi tekrar yazlığa gittim ben. Gazinoya gittim hemen çay/kahve içmeye. Bir tane Beşiktaşlı yok etrafta (gülüyor). Haber gönderiyorum gelmiyorlar. Restorana indi birkaç tanesi. Çağırdım birini. Demiştiniz ki bana ‘sizi yenince davul zurna çaldıracağız burada. Bak senin sesin güzel, benimki de güzel. Al şu defi, sen çal ben söyleyeyim’ dedim. 5’li bir defti. Aldı, başladı çalmaya. ‘Sen bana davul zurna çaldıramadın ama bak elindeki 5’li def, ben sana 5-0’ı 5’li defle çaldırdım’ dedim (kahkahalarla gülüyor). Bir baktı 5 halkalı def. Fırlattı attı denize.
METİN TÜREL ÇILDIRDI
Hemen akabinde mili takım vardı. Kampa gittim Cemil ağabey, Fatih, Mustafa Denizli hepsi orada. Metin Türel de hem Beşiktaş’ın antrenörü hem Milli Takım’ın antrenörü. Girdim içeri, Cemil Turan geldi. “Git Metin ağabeye ‘hoş geldin’ de” dedi. Onlar ben gelmeden Metin Türel’e vermişler tabi 5-0’ın gazını. Gittim, hepsi de bana yukarıdan bakıyor. Kalktım ayağa Metin Hoca ben geldim Bursa’dan falan dedim, döndü bana ‘Defol git ulan’ diye haykırdı (gülüyor). Herkes yıkılıyor yukarıda gülmekten. Maçtan sonra gazetelere bir baktık. Haftanın kalecisi bizden 5 yemiş Mustafa. Çünkü 15 olacaktı maç. Hatta Vedat Okyar’ın cenazesinde karşılaştık Mustafa ile hala o maçı unutmamış. ‘Yahu 5 tane yedim bir de haftanın kalecisi yapmışlar mahvettiniz beni” diye gülerek esprisini yaptı yine.”
BU İŞ ACELEYE GELMEZ
Bursaspor taraftarı ile Beşiktaş taraftarı arasında yaşananların soğuması ve sona ermesi için bu işi aceleye getirmemek gerektiğini savunan Sedat Özden bu konuyu da şöyle yoruluyor: “İnsanlara bazı şeyleri zorla yaptıramazsın. Sabırlı olunmalı. Biz spor adamıyız. Beşiktaş’tan Bursa’ya gelmiş Bursa’dan Beşiktaş’a gitmiş oyuncular var. Yöneticiler, teknik adamlar var. Bunların organizasyonu çok iyi yapılabilirdi. Koordinasyonu çok iyi sağlamak gerekiyordu. Yaptım oldu mantığı doğru değil. Çok büyük yanlışlar var bunlara girmek istemiyorum. Artık iyi şeyleri konuşmamız lazım. Aceleci olmayalım daha çok can yanmasın. Türk futbolunun birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Bırakın futbolu ülkenin birlik ve beraberliğe ihtiyacı var.”
BEŞİKTAŞ’I YENECEĞİZ
Sedat Özden, Beşiktaş maçıyla ilgili de şu yorumları yaptı: “Kasımpaşa maçında ilk yarıda oynanan futbola baktığınızda 25 dakikada 3-0 öne geçecek bir Bursaspor vardı. Bazen işte futbol adamı istemiyor. Bursaspor’un talihsizliği gol vuruşlarındaki beceriksizlikti. Talihsizlikti tek kelimeyle bu maç. Bunu öyle algılamak lazım. Ben Beşiktaş maçında eğer gününde bir Bursaspor olursa çok rahat kazanabileceğini düşünüyorum. Yeter ki bireysel yeteneklerini takım oyuna dönüştürsün, istediği oyun planını gerçekleştirebilsin. Beşiktaş’ta şu eksik bu eksik ben ona bakmam. Bizim ne oynadığımıza bakarım. Mevcut kadromuz kendi seyircisi önünde telaş yapmazsa, Kasımpaşa karşısındaki ilk 25 dakika gibi oynarsa biz rahatlıkla 3 puanı ala taraf oluruz. Panik yapmayacaksın. İşte bu noktada oyunu yönlendirecek inisiyatif kullanacak oyuncuların o birlikteliği sağlamaları lazım. Batalla gibi Belluschi gibi, düşüşte olmasına rağmen Pinto, ssestak… Basit goller yiyoruz, zor atıyoruz. Ama bu maçta Beşiktaş karşısında iyi konsantre olmuş bir Bursaspor kazanacak, inancım tam.”
VAKIFKÖY FUTBOL İBADETHANESİ
Tüm kulüplerin bizim altyapımızı kıskandığı bir gerçek. Bu kadar imkan hiçbir kulüpte yok. Orası bir futbol ibadethanesi adeta. Tek istediğim bu cevherlerin Bursaspor’a kazandırılmaması kaygısı. Neden kazandırılmıyor. Fizik olarak altyapıdan gelenler eksik geliyor. Burasını çok daha rantabl hale getirdiğimizde Bursaspor faydasını görecek. Burada yıldız topluluğu var. Petrol çıkıyor ama diyorsun ki Amerika’ya al işlet, yüzde payını al. Böyle bir şey yok. Ben buna isyan ediyorum. ‘Oh be!.. bizden 3-4 tane futbolcu çıktı, fabrika işliyor. İplik kumaş oldu, kumaş elbiseye dönüştü’ diyelim istiyorum. U16 yine şampiyon oldu Fransa’da. 6 oyuncu Bursasporlu. Bir noktaya gelip tıkanıyorlar. Komple bir sistem değişikliği şart. 3 sene sonra göreceksin faydasını.”
YABANCI SINIRI 3+1 OLMALI
Milli Takım’ın eski kaptanı olarak orada da gidişatı iyi görmediğini ifade eden Sedat Özden, “Bunu Ermenistan maçında Fatih Terim’le de konuşmuştum. ‘6+1 yabancı uygulaması var şuanda. 5 tane Türk oynuyor. 18 takımlı ligde 90 tane Türk oyuncudan A Milli Takımı seçmeye çalışıyorsun. Yarın öbür gün milli takıma oyuncu bulamayacaksınız’ dedim. Yabancı sınırını 3+1 yapacaksın. Hem kulüplerin bütçeleri ayakta kalacak, hem Türk futbolunu zıplatacaksın. Hatta yabancı serbest olsun diyorlar. Peki o şampiyon olan genç çocuklar ne olacak. Kaybolup gidecekler. Ama sabırlı olacaksın. Buna sabırsız olan 3 İstanbul takımı. Şu gençler hazır hale geldiğinde Bursaspor’u görün. Enes gitsin mi kalsın mı tartışılıp duruyor. Babasını da çok seviyorum. Çok zor bir karar. Benim gönlümden geçen tabi ki Bursaspor’da kalması. Ama bize dışarıdan karar vermek doğru olmaz. Kendileri artı ve eksileri düşünüp karar verecekler” diye konuştu.
HİKMET HOCA’YA SABIR GÖSTERİLSİN
Sedat Kaptan Hikmet Hoca ile ilgili görüşlerini de şu ifadelerle dile getiriyor: “Her hocanın zamana ihtiyacı vardır. Bu zaman içinde takımı tanıyacak. Acele edip bazı şeyleri yakalamak mümkün değil. Düşündüklerini anlatıp uygulaması için geniş bir zamana ihtiyacı var. Nasıl Ertuğrul Hoca 3,5 sene kaldı, başarılı oldu teşekkür ederiz. Ama bundan sonraki dönemde de getirdiğimiz kişinin arkasında durmalıyız. O da çok istekli arzulu. Gözlerinde görüyorum parıltıyı. Heyecan duyuyor. Bu seneyi ilk 4’te kapatırsak Hikmet Hoca’nın ileriki dönemde iyi işler yapacağına inanıyorum. 14 maçla değerlendirmek diye bir şey yok. Mucizeler mi yaratacak? Altyapıyı tespit ediyor, iyi ilgileniyor. Avrupa eğitimi almış, birçok kulüpte çalışıp tecrübe kazanmış bir isim. Evet agresif, farklı hareketleri var ama o da onun yapısı. Yabancı yapınca hoş görüyoruz yerli hocalar yapınca hemen eleştirmeye başlıyoruz. Daum kulübeleri tekmeliyordu. ‘Oooo ne hırslı hoca’ deniyordu. Eee bizimkiler yapınca niye tepki gösteriyorlar. Kendi değerlerimize sahip çıkmıyoruz, hem antrenör hem futbolcu konusunda. Hikmet Hoca Bursa’nın ne istediğini biliyor. Sabır gösterilirse başarılı olur.”
Ozge Yetişmişoğlu
havadis16.com