Şovmen değil sonuç adamıyım!..
Bursaspor Teknik Direktörü Christoph Daum, karşılaşmalarda soğukkanlı olduğunu ifade ederek, “Kendimi maçlarda çok fazla ön plana atmıyorum. Orada futbolcularıma yardım edebilmem, onlara ne yapmalarını söyleyebilmem için soğukkanlı olmalıyım. Ben şovmen değilim, sonuç adamıyım” dedi.
Bursaspor Teknik Direktörü Christoph Daum, kulübün resmi dergisine açıklamalarda bulundu. Bursaspor’a geliş hikayesini anlatan Alman çalıştırıcı, Türkiye’ye karşı büyük bir sevgisinin olduğunu ifade etti. Ülkenin başka bir şehrini görmek için Bursa’ya geldiğini hatırlatan Daum, “Sportif açıdan baktığınız zaman Bursaspor, Türkiye’de en iyi adreslerden bir tanesidir. Futbolu çok seven bir halkı var. Takımın ve kulübün çok büyük potansiyeli var. Bunu geliştirmeyi görevim olarak algılıyorum. Bursaspor’un Avrupa’da ismini duyurması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“TRANSFERDE BİR TEK KAZIMLA İLGİLİ ÇALIŞMAMIZ OLDU”
Futbolcuların her şeyi ortaya koyduğunun altını çizen Alman çalıştırıcı, “Transfer olarak bir tek Kazımla ilgili çalışmamız oldu. Benim ve yönetimimizin çalışması uyumlu olması gerekiyor. Önümüze bakarak transfer yaptığımızda takımı daha güçlü hale getirebiliriz. Ben göreve başladığımda avantajlarıyla, dezavantajlarıyla bunları gördüm. Ama göz önüne avantajları aldım. Onları görmek istiyorum” diye konuştu.
“BU TARAFTAR KARŞISINDA FUTBOLCU OLARAK KÖTÜ OYNAMANIZ ÇOK ZOR”
Takımın çok iyi çalıştığına değinen başarılı çalıştırıcı, “Kaliteli bir ekibiz. Renato, Pablo, Tuncay, İbrahim gibi oyuncular var. Herkes çok özveriyle çalışıyor. Burada şu gerçeği görüyorum. Bu taraftar karşısında futbolcu olarak kötü oynamanız çok zor, hatta mümkün değil. Transfer edilen Frey, Renato ve Taiwo perspektif olarak çok iyi. Kazım’ı kendim tanıdığım ve potansiyelini bildiğim için, biraz zamana ihtiyacı var. Ama herkes görecek, belirli seviyeye geldiğinde hepimiz onu severek seyredeceğiz” açıklamasını yaptı.
“BATALLA TAKIMA ÇOK DESTEK OLAN MÜKEMMEL BİR FUTBOLCU”
Batalla ile ilgili görüşlerini de dile getiren başarılı çalıştırıcı, “Böyle bir futbolcu genelde bir adım öndedir. Galibiyet yaratabilecek bir futbolcu. İnanılmaz efektif. Attığı gol paslarıyla, kendi attığı goller ve karakteriyle gerçekten mükemmel bir insan. Takım içinde star olduğu halde takım ruhuna kendini vermiş bir insan.’Ben starım’ diye kendini ön plana atmayan, takımına çok destek olan mükemmel bir futbolcu “dedi.
“HEDEFİMİZ AVRUPAYSA O HEDEFİ TUTTURMAK İSTERİM”
Kulüpte birçok yeniliğin olduğunu söyleyen Daum, “Bursaspor’un yanı sıra bir çok kulüp şampiyon olmak istiyor. Bunları söylemeleri de gayet normal. Realist olmayan söylemler en çok sevilen şeylerdir. Genelde her şeyin birden bire olmasını istiyoruz. Kim buna söz veriyorsa ilk etapta onu hep el üstünde tutarlar. Ben zorlukları ve zorunlulukları biliyorum. Avrupa hedefi zorunluluğunu biliyorum. Hedefimiz Avrupa ise o hedefi tutturmak isterim. Her yönden bakılması gerekiyor. Hoca yeni, ekip yeni, yönetim yeni. Ne olursa olsun, hepimiz birlikte yeni bir başarı sayfasını açmak istiyoruz. Şu anda tek hedefimiz sezon sonunda Avrupa kupalarına katılmak. Ama ‘Aranızda şampiyon olmak istemeyen var mı?’ diye sorarsanız kimse de ‘Ben istemiyorum’ demez” açıklamasında bulundu.
“ŞOVMEN DEĞİL SONUÇ ADAMIYIM”
Müsabakalarda soğukkanlı olduğunun altını çizen Daum, “Benim antrenmanlarımı gören nasıl biri olduğumu daha iyi anlıyor. Toplantılarımızı görseniz, orada da iyi anlayabilirsiniz nasıl hareket ettiğimi. Müsabakalarda ise soğukkanlıyım. Kendimi maçlarda çok fazla ön plana atmıyorum. Orada futbolcularıma yardım edebilmem, onlara ne yapmalarını söyleyebilmem için soğukkanlı olmalıyım. Ben şovmen değilim, sonuç adamıyım. 30 senelik mazim var. Teknik direktör olarak 960 resmi müsabakaya çıkmışım. 10 senelik genç takımlarla ilgili geçmişimde 500 civarında maça çıkmışım. Orada yaşadığım çok fazla an var. Kariyerim için çok önemli anlar. Öğrendiğim en önemli şeylerden biri, hiçbir zaman mücadeleyi bırakmamak “ şeklinde konuştu.
Kaynak:Bursa Hakimiyet