Özlüce’nin efendisi olmak!

“Bundan sonra biz de dahil bir Anadolu takımının şampiyon olması imkansız gibi bir şey. Üst sıralarda kalabiliyorsan, Avrupa’ya gidebiliyorsan şampiyonluk kadar önemli bir şey. Kimseyi kandırmayalım. Şehirde yeni bir yapılanma lazım. Aksi taktirde herkes kendi çıkarları doğrultusunda kendi yoluna bakar…” Oldu mu şimdi Ertuğrul Hoca? Bu nasıl bir kabulleniştir… Biz geçen sezon futbol tarihini yeniden yazarken, ezberleri bozarken, İstanbul’a baş kaldırırken, TFF’ye MHK’ye rağmen, pis kokulara, ayak oyunlarına rağmen bu kadar aciz, bu kadar ‘hiçbir şey’ hissetmemiştik kendimizi… Bu açıklamayı okuyan, minicik bir şampiyonluk umudunu hala içinde hisseden tek bir insan varsa bile aramızda, bu ifadelerinden sonra, tüm hissiyatını yerle bir ettin be Ertuğrul Hoca… Hadi hemşehrimi geçtim, Senin futbolcundan, aynı yola baş koymuş yardımcılarına, tesislerde çalışan insanlardan, yöneticisine kadar koyvermez mi kendini herkes bu yolda… Rakiplerin daha da motive olmaz mı, “Bunlar bitmiş zaten, tam zamanı” diye… Yapma be Ertuğrul Hoca… Bu sen değilsin… O şampiyonluk kovalayan Bursaspor’un gözlerinden alev fışkıran teknik direktörü nerede… Sen başarıya doymayansın Bursa’nın gözünde… Her zaman daha fazlasını isteyen… Elindekiyle yetinmeyen… En umutsuz olanına bile umut aşılayan, çaresizlik kelimesini lügatından kaldıran… KÖPRÜDE KUYRUK OLUR! Diyorsun ki; “Geçen sezon caddeler bayraklarla süslenmişti, müthiş bir hava vardı. Bu sezon aynı atmosfer maalesef yok.” Peki geçen seneki hava Bursaspor’da var mı şu an? O hırs, o istek, o mücadele, o doymayan, aç Timsah nerede? Sen Bursa’ya böyle serzenişte bulunurken, pazartesi akşamı bu şehir sana “Yeni yüzlerle değil, nice 100’lerle” diye pankart açtı be hocam… Sen üstü kapalı gitmekle tehdit ederken bu şehri, hemşehrim sana daha çok sarıldı, “Sonsuza kadar Sağlam” diye haykırdı… “Köprüden aşağı atlayacağım gelen var mı?”desen, arkanda metrelerce kuyruk oluşacağını da çok iyi biliyorsun… Şimdi gel bu psikolojiden hep bareber kurtulalım… Ne sen bir güneş gibi doğduğun Bursa’ya sitem et, ne de insanlar sana ‘gitme’ diye yalvarsın… Çünkü bunlarla uğraşacak vaktimiz yok… Sen Bursa’nın takımına sahip çıkacağını bil, şehir de senin gitmeyeceğini bilsin… BIKTIK ARTIK Kulüp baskınlarından mı yıldın, dedikodu kazanı mı sıktı seni?.. İpler sende Ertuğrul Hoca… Topla takımı, git yüreğinin götürdüğü yere, şöyle bir yenilenip karış yine aramıza… At bu psikolojiyi üstünden… Kapat gözlerini tüm olumsuzluklara… Gönül çok istiyor evet ama, şampiyon olamadık diye kimse yuhalamayacak ki bu takımı… Aksine bağrına basacak, avuçları patlayana kadar alkışlayacak… Bence ligi üçüncü bitirmek de büyük başarıdır, bir önceki yıl kazanılan şampiyonluktan sonra… Mesela nerede biliyor musun Ertuğrul Hoca? İstikrarda… İnsanlar bıktıher sezon bu takımın başında 2-3 farklı hoca görmekten, zırt pırt kongreye gitmekten… Hedefsiz beyinlerle yola çıkıp her yılı hüsranla noktalamaktan… Özlüce’nin gerçekten efendisi olmak senin elinde…  Arkanda binlerce insan var… Gel sen yüreklerde yarattığın o imajı zedelemek yerine, ilk basın toplantında bir sünger çek her şeye… Uzat sözleşmeni de herkes rahata ersin… Ben üçüncülüğe razıyım bir Bursalı olarak bu sene… Önce istikrar istiyorum, bundan sonra her sene…                                    *** Genelde bu tarz cümleler yazıların girişinde yer alır, ama ben sona sakladım… Bir süredir inzivadaydım… Bu kadar suskunluk yeter kanısındayım. O halde hepinize yeni yuvamdan Gerçek bir merhaba… Özge Yetişmişoğlu http://www.bursagercek.com.tr/

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu