Nefis bir mücadele izledik…
Sondan söyleyeceğimizi baştan söyleyelim, son derece ağır ve kötü bir zeminde nefis bir mücadele izledik. Bu açıdan iki takımın tüm futbolcularını ve hakemi futbolseverlere böyle bir mücadeleyi izlettirdikleri için tebrik ediyoruz… Maça iki takım da ideal kadrolarıyla çıktılar. Serdar Aziz’in genç yaşta son derece tecrübeli isimler arasında Bursaspor kaptanlığını yapmasının ise altının çizilmesi gerekiyor. Serdar Aziz, sergilediği performans ve verdiği demeçler ile Bursaspor taraftarının son dönemdeki gözdesi. Çizgisini bozmadan devam etmesi ve gösterdiği performansın A Milli Takım yetkilileri tarafından da takdir edilmesi gerektiğini belirtelim. İki takım taraftarı da maça büyük ilgi gösterdi. Son dönem tribünlerde boşlukların yaşandığı ligimizde 35 bin seyircinin önemli olduğunu, Bursa’daki karşılaşmalarda boşluklar bırakan Bursaspor taraftarının İstanbul deplasmanında kendisine ayrılan yeri doldurmasının da dikkat çekici olduğunu söyleyelim… İki takım da oyuna son derece kontrollü başladı. Ligimizde orta saha gücüyle öne çıkan iki takımın bu alandaki mücadelesinin nasıl sonuçlanacağı maç öncesinde merak edilen konulardan birisiydi. Oyunun ilk yarısında Galatasaray, ikinci yarısında Bursaspor bu alanda üstünlüğü ele geçirdi. İki takımda orta alanda çok adamla mücadele ederek, rakibine bu alanda pozisyon üstünlüğünü vermemeye çalıştı. Bunun yanında Galatasaray, Bursaspor’un orta alandaki en yaratıcı ismi olan Batalla’yı oyundan çıktığı 64. dakikaya kadar Melo ile kilitleyerek Bursaspor’un posizyon bulmasını da engellemeye çalıştı. Selçuk, Melo ve Engin Galatasaray’ın ilk yarısındaki başarısında kilit oyunculardı. Hem Bursaspor’un hem de Galatasaray’ın sergiledikleri futbol ve gerçekleştirdikleri oyuncu değişiklikleriyle oyunu kazanmayı amaçladıkları söylenebilir. Zeminin kötü olması, yağışla birlikte ağırlaşması iki takımın da istediği pas trafiğini yapmasını engelledi. Bursaspor’un 21. dakikada ilk golü yemesine rağmen oyun disiplinini bozmaması dikkat çekiciydi. Bursaspor’un son iki sezonundaki başarısında oyun disiplininin ve takım ruhunun önemli etkisi bulunmaktaydı. Bursaspor’un kadrosunun büyük bir bölümünün değişmesine rağmen bu özelliklerinin devam etmesi geleceğe yönelik önemli bir umudu da beraberinde getiriyor. Ertuğrul Sağlam oyunun ikinci yarısında son derece doğru değişiklikler gerçekleştirdi. Ağır zeminde yorulan Batalla ve o dakikaya kadar etkisiz bir görüntü sergileyen N’Diaye’nin yerine Insua ve Tagoe’nin alınması doğru tercihlerdi. Nitekim bu iki değişiklik de olumlu sonuç verdi. Bursaspor orta alanda dinamizm kazandı ve etkili pas trafiğiyle oyunu Galatasaray’ın yarı sahasına yıktı. Sağlam, ikinci yarıda oyun içerisinde Turgay ve Sestak’ın yerlerini değiştirdi. Turgay’ın mücadele gücünün yüksekliği de Bursaspor’un orta saha hakimiyetini ele geçirmesinde etkiliydi. Bursaspor özellikle 55. dakikadan sonra oyunun hakimiydi, her iki kanattan da etkili posizyonlar yarattı ve aradığı gole 80. dakikada çok başarılı olduğu duran top organizasyonundan Serdar Aziz’in kafasıyla ulaştı. Gol sonrasında Bursaspor etkili oyununu sürdürürken, 87. dakikada Sabri, Sercan, Elmander ve Baros arasında nefis tek paslarla gelişen atak karşısında yenilen golde ise yapacakları bir şey yoktu. Pozisyon, tek pasın nasıl yapılıp sonuçlandırılacağı konusunda ders olarak gösterilebilecek kadar şıktı. Aynı şekilde Bursaspor’un beraberlik golünü bulduğu Serdar Aziz’in kafa vuruşunun da ön direkte posizyon alma ve vuruş tekniği açısından son derece estetik olduğunu belirtelim… Sonuç Olarak: Ertuğrul Sağlam oyuna doğru bir kadroyla başladı. Takım mağlup duruma düştüğünde yaptığı oyuncu değişikliklerinin ve gerçekleştirdiği hamlelerin de doğru olduğunu söyleyelim. Bursaspor, son derece ağır zeminde takım olarak çok başarılı bir performans sergiledi. Futbolcular oyun disiplinine sadık kaldılar ve futbolun doğrularını da yerine getirdiler. Yenilen gollerde ise yapabilecekleri fazla bir şey yoktu. Futbol biraz da böyledir: Sahada ne kadar doğruları yapsanız da bazen sonuca ulaşamayabilirsiniz. Bursaspor’un hem teknik kadrosunu, hem de tüm futbolcularını sergilenen güzel futbol nedeniyle tebrik ediyoruz…
Galatasaray ise ilk yarıda son derece kontrollü bir futbol sergiledi ve orta saha hakimiyetini elinde tuttu. Fazla pozisyon bulamasalar da takım olarak iyi bir performans sergilediler. Fizik gücün öne çıktığı ikinci yarıda Engin’in de oyundan çıkmasından sonra oyunun hakimiyetini Bursaspor’a kaptırdılar. Buna rağmen oyunun en kritik anlarında, kötü oynarlarken bile sonucu değiştirebilecek kadro zenginliğine sahipler. Neredeyse yeni baştan bir kadro kurdular ve takım oyununu oturtmaları açısından zamana ihtiyaçları var. Moral açısından son derece önemli bir galibiyet elde ettiklerini söylemeliyiz…
Son derece ağır zeminde yüksek mücadele gücü sergileyen bütün futbolcuları kutlarken, doksan dakika boyunca iki takımın da orta sahasında bitmek bilmeyen enerjileriyle Bursaspor’dan Adem Koçak’ın, Galatasaray’dan Selçuk İnan’ın maçın futbolcuları olduğunu düşünüyoruz. Son sözü hakem Hüseyin Göçek için söyleyelim: Bazı hatalarına rağmen, pozisyonları son derece yakından takip etti, çok koştu ve başarılı bir maç yönetti. Buradan kendisine tebriklerimizi iletelim…
Memet Zencirkıran / memetzencirkiran@gmail.com