Nefes aldık!

Stadlardan seyirciyi kaçırmak için hangi saçma ve aptalca kararı alıp uygulayalım diye düşünen süper zekaların (!) yönettiği Türk Futbolu’nda, bu anlamda en çok sıkıntıyı Bursaspor çekiyor. İşyerlerinin en çok iş yaptığı cumartesi günü öğleden sonraya maç koyan kişiler ya bu işi bilmiyordur, ya bunu kasıtlı yapıyordur, yada beyinsizdir. Ben üç seçeneği birden olası görüyorum. Buna ilave olarak memleketin dört bir yanında gece gündüz atılan sloganların aynını söyledi diye Bursasporlu taraftara da ceza veriyorlar. Sonuç, üç milyonluk şehirde üç bin kişi stadta! Biz de maç boyu Gençlerbirliği tribünündeki mavi gömlekli abinin tek başın yaptığı “Haydi Gençler” tezahüratını dinliyoruz.

Bursaspor bıçak sırtı bir durumda çıktı sahaya. Çünkü alınan sonuçlardan sonra geçen senenin futbol başarılısı; ama tabela başarısızı takımıyla kıyaslama sesleri yükselmeye başlamıştı. Bu sene toplama ama kaliteli isimlerden oluşan bir takım hüviyetindeki yeşil beyazlılarda, bu oyuncu grubunu doğru kurgulamak, takım yapabilmek veya heba etmek oyun sistemine yani hocaya bağlı olduğu bir gerçek. İşte aslında bıçak sırtı durum daha çok bu.

İlk üç haftadaki performansa göre Bursaspor’un sahadaki tek eksiği Sivok’tu diye düşünüyordum; çünkü cezalıJosue’nin yerine kaydırılan Jorguera’yı o mevkide görmek istiyordum; ama görmeseydik de olurmuş. O mevkinin adamı bu performans ile oynayamaz. Dany ve Faty ve De Sutter, Hosogai, Bursa’da ilk defa ilk 11’de yer aldılar. Ardından Necid’de ilerleyen dakikalarda görev aldı. Özellikle Faty o fizikteki pek çok oyuncunun yapamayacağı hamleleri ile dikkat çekti. Bu performansı ile kesinlikle yararlı olur, adından da söz ettirir.

Necid’in de ilk maçında golle buluşması iyi oldu. Dzsudzsak’ın performansı yükseldikçe neler yapabileceği görülüyor. De Sutter belki yetersiz gözüktü; ama bu tip oyuncuları topla doğru şekilde buluşturmak önemlidir. Bu onun süre aldığı dakikalarda yapılamadı. Çok çalışan Sercan ve Emre de tebriği hakeden isimlerdi. Futbolcuları isim isim değerlendirmek böyle bir yapıda anlamsız aslında. Burada önemli olan Ertuğrul Hoca’nın ana planı ve planın bu kadro yapısına uyup uymadığıdır. Orta saha üstünlüğü ve oyun ritmini yakalama anlamında olması gereken seviyede olunduğu söylenemez. Rakibi hataya zorlayan baskıyı göbekten ve kanatlardan maçın genelinde göremesek de, önceki haftalara göre ilerleme kaydedildiği ortada. Alınan galibiyet özgüven açısından çok önemliydi. Ama kimseyi yanıltmamalı daha çok eksik var. Özellikle yapılan defans ve kaleci hataları üzerinde durulmalı. Zira önümüzdeki haftaki rakip çok daha tehlikeli.

Bu arada Bursaspor’un eski kalecilerden Gündüz Özcebe’nin hayatını kaybetmesi günün üzücü haberiydi. Hakkını vererek oynadığı forması, 1966’da sahaya kova ile atlayıp tribünleri kızdıran rakip takım seyircisine haddini bildirmesi ve kışları boynundan çıkarmadığı Bursaspor atkısıyla hep hatırlanacak. Nur içinde yatsın. Çok büyük bir Bursasporluydu…

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu