Ne sezondu ama

Şike davası ile sarsılan daha sonra play-off sisteminin getirildiği 2011-12 sezonunda Yeşil Beyazlı takım yine başarılı bir süreç geçirdi. Timsah, Avrupa'dan çabuk elendi, lige kötü başladı ama fena bitirmedi. Ve sonunda Türkiye Kupası'nda finale kadar yükseldi ama kupaya uzanamadı. Sonuç olarak ise üst üste 3. kez Kapıkule’den geçildi.

 

Öyle veya böyle bir sezon daha geride kaldı. Sonuç olarak Bursaspor, üst üste 3. kez Avrupa kupalarına katılmaya hak kazandı. 49 kez resmi müsabaka oynayan Yeşil Beyazlılar bugünlere nasıl geldi? Bursaspor, Avusturya Kampı'nın ardından UEFA Avrupa Ligi macerasına Gomel ile başladı. Her iki maçta da rakibini deviren Yeşil Beyazlılar, bir üst turda Anderlecht'in rakibi oldu. Belçika temsilcisini elemek zordu ancak imkansız değildi. Timsah, ilk maçı evinde 2-1 kaybetmesine rağmen deplasmanda yüreğini ortaya koydu. Öne de geçtiği maçtan 2-2'lik skor, bir üst tur için yeterli olmayınca Yeşil Beyazlılar’ın Avrupa macerası noktalanmış oldu. YILDIRIM VE ŞEN GİTTİ Anderlecht sadece Bursaspor'un Avrupa'dan elenmesine yol açmadı. Yeşil Beyazlı takımın şampiyonluğunda büyük pay sahibi olan ve altyapısından yetişen Sercan Yıldırım ve Volkan Şen'in de son maçı oldu. Tabii sezon başında transfer edilen İbrahim Kaş'ın da gönderildiğini unutmamak lazım. Bursaspor, taraftarı ile bütünleşerek şike davalarının gölgesinde kalan, kimsenin bir türlü anlayamadığı, getirenlerin dahi içinden çıkamadığı play-off sisteminin uygulandığı lige iyi başladı. Ta ki Beşiktaş maçına kadar. Atatürk Stadı'nda oynanan ve uzun süre önde götürdüğü maçın son anlarında yediği peş peşe goller adeta çöküşün başlangıcıydı. DÖNÜM NOKTASI BEŞİKTAŞ Beşiktaş karşılaşmasındaki şoktan henüz çıkamayan Timsah, bu kez Sivasspor'a deplasmanda sezonun en kötü futbolunu sergileyerek farklı mağlup oldu. Bir anda işler tersine dönmüş, muhalif eleştiriler gün yüzüne çıkmıştı. 8 haftada sadece 1 galibiyet alabilen Bursaspor'da işler hiç de iyi gitmiyordu. Türk futbolu üzerindeki kara bulutlar Bursaspor'u da olumsuz etkilemişti. Sezonun ilkyarısı sona erdiğinde ise Yeşil Beyazlılar, 13. sıradaydı. İstanbul takımlarının gölgesinde kalan eleştirmenler "Biz zaten biliyorduk böyle olacağını. Bakın işte Bursaspor nerede?" gibi söylemlere başlamışlardı bile. Yapılan Bangura, Tagoe gibi transferler ise Ertuğrul Sağlam'ı sıkıntıya sokuyordu. PİNTO GELDİ DERTLER BİTTİ İkinci devreye de sezon başlangıcı gibi iyi başladı Bursaspor. Şilili yıldız Pinto'yu transfer eden Insua'yı gönderen Yeşil Beyazlılar, ruhunu bulmaya başlamıştı. Üst üste alınan iki galibiyet ve Türkiye Kupası'nda Şanlıurfa zaferi bir anda moralleri yerine getirmişti. Ancak ilkyarıdaki senaryonun aynısı tekrar sahne aldı. Beşiktaş ve Sivasspor'dan yine puan çıkaramayan Bursaspor, kendisine "Neler oluyor?" sorusunu sormaya başladı. Kendi evinde Orduspor ile 0-0'lık beraberliğin ardından 7 lig maçı bir de Türkiye Kupası'nda mağlubiyet yüzü görmedi. İlk 8'e girme umutları yeşeren Bursaspor, sezon başında koyduğu asli hedeflerinden Türkiye Kupası'nda da doludizgin gidiyordu. SİVAS'TAN ÖCÜMÜZÜ ALDIK Son haftalarda aldığı galibiyetlerle ligi 8. sırada tamamlayan Bursaspor'un aklı 5 gün sonra Sivasspor ile oynanacak olan Türkiye Kupası Çeyrek Final mücadelesindeydi. Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanan karşılaşmada Timsah, adeta coştu. Taraftarı ile birlikte tam bir bayram havasının yaşandığı mücadele sonunda Yeşil Beyazlılar, sahadan 4-1 galip ayrılarak yarı final yolunu gözlemeye başladı. Bu arada Play-Off'un ismi değişmiş Süper Finaller olmuştu. Yeşil Timsah, buradaki serüvenine de Sivasspor'la başladı. Ancak Bursaspor'un fazla da ciddiye almadığı bu maraton hüsranla da başladı. Sivas'ta alınan 4-0'lık mağlubiyet kimsenin moralini bozmamıştı. 'ÇUF ÇUF'LATTI Süper Finaller'in 2. haftasında Belediye galibiyeti ile moral depolayarak İzmir'e, Eskişehirspor ile oynanacak Türkiye Kupası Yarı Final mücadelesine yelken açtı Timsah. 15 bin taraftarıyla birlikte yeni bir zafer için sahaya çıkan Bursaspor, rakibini adeta bozguna uğrattı ve Eskişehir'i "Çuf çuf"lattı. Bu maçın ardından Süper Finaller'de Es Es'e yenilen Timsah, arka arkaya aldığı galibiyetlerle kimsenin hedef olarak belirlemediği 5. sırada sezonu tamamlamayı başardı. Konumuna göre de kasasını dolduran Bursaspor, Türkiye Kupası'nda finale kalmasından dolayı ve Fenerbahçe'nin direkt Şampiyonlar Ligi'ne gidecek olmasından dolayı UEFA Avrupa Ligi Elemeleri’ne katılmaya hak kazandı. Bu yüzden de ligdeki 5.'liği adeta su üstüne yazı misali silinip gitti. BURSASPOR KONUŞULDU Ertuğrul Sağlam da pek anlaşılmayan bir sistemin olduğu ancak Türkiye Kupası'nı kazanacaklarını söyledi. 16 Mayıs 2010 tarihinde yaşanan şampiyonluğun ardından tam 2 sene geçmişti. 16 Mayıs 2012 günü bu kez Fenerbahçe ile kupa finalinde Ankara'da karşı karşıya gelen Bursaspor, taraftarına tam bir hüsran yaşattı. Sezonun en kötü futbolunu ortaya koyarak sahadan 4-0 mağlup ayrıldı. Kupanın sahibi 29 yıl aradan sonra Fenerbahçe olmuştu ancak Türkiye'de en çok konuşulan konuyu yine Bursaspor belirlemişti. Önce taraftarının farklı yenilgiye rağmen mükemmel desteği, ardından da Ertuğrul Sağlam'ın futbolcularına rakibini alkışlatması. Bu müthiş görüntüler sezonun da noktasını koydu. Sonuç olarak Bursaspor, üst üste 3. kez Avrupa kupalarına katılmaya hak kazandı ve taraftarının yüzünü yine güldürdü. İstatistiğe Batalla damgası Bursaspor'un başarılı Arjantinli futbolcusu, takımın 49 maç oynadığı sezonda 48 karşılaşmada forma giydi. Batalla toplamda 15 kez ağları havalandırırken, 17 de asist yaptı. Sağlam Vederson’a güveniyor Bursaspor'da süre olarak en fazla sahada kalan isim Gökçek Vederson oldu. Vederson, 43 maçta forma giyerken, 3820 dakika oynadı. İkinciliği 45 maçta 3736 dakika ile N'Diaye, üçüncülüğü de 3690 dakika, 41 karşılaşmayla Scott Carson elde etti. Dördüncü de 48 mücadelede forma giyen ve 3592 dakika sahada kalan Batalla oldu.

 

Bursa Hakimiyet

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu