O bir ‘ USTA’ Emre KOŞAK

Emre Koşak kimdir bize biraz kendinden bahsedebilir misin? Kendini tanıtabilir misin? 1984 yılında Bursa’da doğdum. Setbaşı ve Canaydın İlköğretim Okulu’nda ilk ve orta öğrenimimi tamamlayıp ardından Coşkunöz Anadolu Teknik Lisesi’nden mezun oldum. Uludağ Üniversitesi Makine bölümüne başladım… Bir yandan da özel bir tiyatroda, Bursa Büyükşehir Belediye Konservatuarı Türk Sanat Müziği Bölümü’nde ve Karagöz Halk Dansları ekibinde eğitimler aldım. 

Üniversitede okurken bir yandan da Bursa’da yeni açılan yerel bir gazetede ofis çalışanı olarak işe başladım. Abonelere gazete dağıtıyor, ofis işlerine bakıyordum. Şimdilerde yine aynı kurumda yolumuzun kesiştiği Namık ağabeyden (Namık Göz) habercilikle ilgili tüyolar alıyor, ilgi duyduğum fotoğrafçılık konusunda da araştırmalar yapıyordum. İlk haberimi orada yazdım. Gazeteyi hala saklarım, sabah gazetede haberi görmek çok farklı bir duyguydu. Meslek tercihimde farklı bir yol izlemek istediğim için üniversite 2. sınıfta okulu bıraktım ve gazeteci olmak, fotoğraf çekip bir gün sergiler açmak istiyordum. Bu hedefle yola çıktım.

2004 yılında Doğan Haber Ajansı bünyesinde Hürriyet Bursa gazetesi için kadro kurulacağını duydum. Genç ve ilgilenen kişileri alacaklardı. Daha önce tiyatroda eğitim aldığım hocam da burada spor müdürü olarak çalışıyordu ve bana bu işi yapmak isteyip istemediğimi sordu. Elbette çok istiyordum. Ardından başvurum olumlu sonuçlandı ve işe başladım. İlk fotoğraf makinemi almakta çok zorlandığımı da söyleyeyim. Öğrenci olduğum için, biran önce para biriktirmek gerekiyordu. Biriktirdim ve ona da kavuşmuş oldum. Performansım iyi olacak ki çok geçmeden DHA’da kadrom geldi ve artık gazetecilik mesleğine ilk resmi adımı atmış oldum. 

Daha sonra üniversiteye yeniden girdim ve Medya İletişim bölümünü seçtim. Aftan yararlanarak makine bölümüne de tekrar başladım. Ancak zaman yetersizliği nedeniyle ikisini de dondurdum. 30 yaşımda öğrenciliğim sürüyor, vakit bulursam mezun olacağım… 

DHA Bursaspor muhabirliğine uzanan süreçten bahsedebilir misiniz? Muhabirliğe Doğan Haber Ajansı spor servisinde başladım. Hipodrom, Veledrom, Atıcılar, Zafer, Fidyekızık, Merinos sahalarının tozunu dumanını yutuyordum. Malum sahalar toprak, suni çim falan da yok. O dönemde sayfalarda amatör maçlara ilgi fazlaydı. Abartmıyorum ama her gün 4-5 maçı izliyordum. Tabii okul müsabakaları, voleybol, basketbol maçları da vardı. Amatörle ilgili tüm branşları takip ediyordum. Bursaspor’u takip etmek bizim için o dönemde ulaşılması güç bir hayaldi. Ağabeylerimizi takip eder, geldiklerinde heyecanla onları dinlerdik, çektikleri fotoğraflara bakardık. Bursaspor’u takip eden Erkan ağabeyin (Erkan Sağlık), Beytullah ağabeyin (Beytullah Süat) fotoğraflarını incelerdim, imrenirdim. Vakıfköy bizim için ulaşılmazdı. Stajımızı tozlu sahalarda yaptık. Bence iyi de yapmışız…

Daha sonra yaptığım bir haberden dolayı polis adliye muhabirliğine geçtim. Gece muhabirliği ve polis muhabirliği süreci de epey hareketli geçti benim için. Orada da bir çok habere imzamı attım. Askerlik öncesine kadar bu serviste görevimi sürdürdüm. İstanbul’da Hürriyet gazetesinde eğitimlere katıldım. Daha sonra Erzurum’da askerlik sürecim var… Askerden döndükten sonra da bu kez aynı kurumda Bursaspor muhabirliği ile işe başladım. Sonunda toprak sahalardan çim sahalara çıkabilecektim. Meslekte 10 yılı böylece geride bıraktık…

Bursaspor ile ilk tanışmandan bahsedecek olursak nasıl oldu? Neler hissettin bize bunları biraz anlatabilir misin?

Bursaspor ile ilk tanışmam 1984 yılında doğduğumda olmuş. Babam, doğumdan hemen sonra yanıma yeşil beyaz krampon koymuş. Bana ilk hediyesiydi. Uzun süre o büyük kramponlarla mahalle arasında top oynadım. (Sanırım babam geleceği görmüş…) Futbolcu olamadım belki ama futbolu, futbolcuları takip ediyorum… Atatürk Stadı ile de ilk babam tanıştırdı. O zaman tribünlerde koltuk yok, yüksek beton merdivenler var. Tabi benim boyum kısa, babamın kucağında inip çıkıyorduk şimdiki kapalı kale arkasına. 

Hiç unutmam, ilkokuldayız. O zaman piknik için Vakıfköy’e gidiyorduk. Takımda Adnan Örnek, Baliç, Musisi, Ercüment var. Demir kapılar arkasında imza alabilmek için saatlerce bekledim. Arabalarıyla çıkan futbolcuları durdurup imza alıyordum. Hayatımda en çok üzüldüğüm şeyler arasında ise o imzaları kaybetmem vardır. Daha sonra benim için ulaşılması güç olan o dönemin futbolcularıyla tanışma ve sohbet etme imkanım oldu. Gerçekten inanılmaz bir şey benim için. Şimdi imza günlerine gelen çocukları görünce eski günlerimi hatırlıyorum.

Ortaokula başlamadan önce de Bursaspor Futbol Okulu’na yazılmak istedim. O zaman Çekirge yolunda BPFDD vardı. Kayıtlar oraya yapılıyordu. Çok iyi hatırlıyorum, futbol okuluna yazılabilmek için saatlerce kuyrukta bekledim. O dönemde hatırladığım kadarıyla belli bir kontenjan doğrultusunda öğrenci alınıyordu. Bu kadar imkan da yoktu. Şimdi futbol okuluna yazılanları çok şanslı görüyorum… Bir dönem futbol okuluna gittim, ardından Oyak Renault’un futbol okulunda da eğitim aldım. Tabii bizden Volkan Şen, Enes Ünal, Serdar Aziz gibi yetenek olmadı… 

Bursaspor taraftarının profilini nasıl açıklayabilirsin.

Bursaspor taraftarının ortak profili, takımını karşılıksız sevmesi. Bursasporluluk babadan oğula, babadan kızına geçiyor. Takımın yenilmesi önemli değil. Onlar tabelaya değil, saha içinde oynanan futbola, futbolcunun karakterine, takımın ruhuna bakıyor. Bu çok önemli. Sadece galibiyet için sevmiyorlar takımlarını. Gerçek sevgi ile bağlılar. Yeşil beyaz hayat diyelim biz buna. Bursaspor ile yatıp, Bursaspor ile kalkıyorlar.

Şimdi sorularımız kulübün gidişatı üzerine olacak biraz nasıl buluyorsun kulübün gidişatını sence var mı sıkıntılar?

Merhum Başkan İbrahim Yazıcı’nın ardından yeni bir yönetim göreve geldi. Ligde istenen başarı sağlanamadı, Türkiye Kupası elden kaçtı. Teknik direktör değişikliği, uzun süre mukaveleli transferler vs. Durum buraya kadar geldi. Mali sıkıntılar ortaya çıktı. Yabancı futbolcuları göndermekte sıkıntı yaşandı ve yaşanıyor. Şimdi yeni bir yönetim var. Onlar da çözüm için uğraş veriyor. Umarım en kısa sürede kalıcı gelir kaynaklarıyla ilgili somut adımlar atılır ve mali sıkıntı da kısa zamanda aşılır.

Bursaspor taraftarının şampiyonluktan sonra; benim hayallerim 16 Mayıs 2010 da bitmedi. 16 mayıs 2010 da başladı diye. Bu söz hakkında neler söyleyebilirsin?

Bursaspor taraftarının hayalleri hiç bitmedi… 1963’ten beri… Rahmetli Necati amcanın (Akgün) her divanda göz yaşlarıyla hayallerini söylemesi hala kulaklarımda ve hiçbir zaman unutamam. 2010 dönüm noktasıydı, doğru. Ama hayallerin başlangıcı ya da bitişi değildi. Her yıl o tribünler yeni hayallerle dolmuyor mu?.. Senden Bursaspor ile ilgili bir de anı rica etsek ?

Muhabir olduğum dönemden bahsedersek, Diyarbakır’da yaşadıklarımız, şampiyonluk, Gürcistan’da yaşadıklarımız, Old Trafford…. Aslında bir çok anı var… Her gün ayrı bir anı diyebiliriz. Şöyle bir şey söyleyeyim, mesela taraftarların farklı işleri de var. Ama bizim tek işimiz Bursaspor. Hani bir laf var ya, “İşimiz gücümüz Bursaspor” diye. İşte o tam bize uyuyor. Her anını dolu dolu yaşıyoruz ve insanlara aktarıyoruz. O yüzden, anılara başlarsak sayfalar yetmez…

Haberini yaptığın en dikkat çekici ve ses getiren haberin hangisidir?

Türkiye-Ermenistan milli maçında stada sokulması yasaklanan Azerbaycan bayraklarının gelişi güzel atılmasıyla ilgili yaptığım haber uluslararası düzeyde ses getirmişti. Hatırlayacaksınız o dönemde yapılan bu uygulamayla ilgili Azerbaycan ciddi tepkiler göstermişti.

En beğendiğin fotoğrafın?

Bunu gerçekten hiç düşünmedim. Zaten benim beğenmem önemli değil, sizlerin beğenmesi önemli.

 

 

Bursaspor taraftarının bilgisayarlarında masaüstü resimleri genelde senin fotoğraflarından oluşmakta ( O AN ) nasıl yakalanıyor?

Maç başlar başlamaz ‘O an’ ı bekliyorum. Futbolcuları, taraftarları takip ediyorum, duruşlarını, mimiklerini, hareketlerini. Sadece ikili mücadeleyi değil, pozisyon bittikten sonrasını da takip ediyorum. Sadece maç sırasını değil, öncesini ve sonrasını da takip ediyorum. O anı yaşamaya ve o anı yakalamaya çalışıyorum. Ve olaya sanatı da katıyorum. Stada girdiğimde her şeyi unutuyorum ve fotoğrafa odaklanıyorum. Gördüklerimi de fotoğraflarımla sizlere aktarıyorum.

Fotoğrafçılıkta eğitime çok önem veriyorum. Ben daha yolun başındayım ve öğrenmem gereken çok şey var. O yüzden bir yandan çalışırken, bir yandan da fotoğraf eğitimlerine devam ediyorum. İlim Fizan’da da olsa gideceksin.

 

 

Bursaspor Özlüce tesislerinde Bursa Hakimiyet çalışanı arkadaşlarımıza Körüstan yönetiminin yakışıksız  davranışları oldu. Ve bu davranışa sizin bir tepkiniz vardı. Bu davranış sonucu taraflı tarafsız her kesimin övgüsünü aldınız. Aldığınız en güzel tepki ne olmuştu o dönemde? Ben sadece her duyarlı bireyin yapması gerekeni yaptım, meslektaşlarıma sahip çıktım. Umarım bu tarz olaylar bir daha hiç bir yerde yaşanmaz.

Bursaspor tribünlerinin sana göre tavan yaptığı maçları sorsak bize hangi maçları sayabilirsin? Her maç… Gelmedikleri maçlarda bile… Nasıl mı? Onlar suskunluklarıyla, maça gelmeyerek verdikleri tepkileriyle de duruşlarını sergiliyor. Tavan yapmaları için tribünleri tıklım tıklım doldurmaları gerekmiyor.

 

Unutamadığın maç?

Şampiyonluk maçı Unutamadığın bir gol? Batalla’nın Trabzonspor’a attığı tarihi gol

Hiç unutamayacağın futbolcular, hocalar, başkanlar?

Batalla’yı hiç unutamam. Onun adına fotoğraf sergisi bile açtım. Benim için önemli bir futbolcuydu. Onun fotoğraflarını çekmek keyif veriyordu. Sadece futbolu değil kişiliği, profesyonelliği de dikkat çekiyordu. Daha uzun yıllar burada olmalıydı. Çalıştığım dönemi baz alırsak Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’la çok uzun süre geçirdik. Takıma şampiyonluğu kazandırdı. Ve tabi ki imparator Nejat Biyediç. Unutamayacağım başkan ise Merhum Başkan İbrahim Yazıcı.

En çok sevdiğin beste? Aralarında en yok, ayıramam. Çünkü hepsini seviyorum.

Şimdi sana tek kelimelik sorular soracağız senden bunlara olabildiğince kısa hatta mümkünse tek kelimelik cevaplar isteyeceğiz.

Bursasporluyuz.net? Takip edin

Futbol ?İşim Mutluluk ? Fotoğraf Para ? Zaman zaman gerekli Sağlık ? Herşeyin başı Tribün ? Kültür Deplasman ? Yorucu Atkı ? Şov Arma ? Anlam Bursaspor ? Yaşam Ankaragücü ? Kardeş Pankart ? Teksas 16 ? Şehrim Forma ? Yeşil beyaz Kupa ? Kupalara tapsaydık Kaptan ? Ömer Erdoğan Atatürk stadı ? Tarih Timsah arena ? Yeni heyecan 16 Mayıs ? Ruh 2-2 ? Yanlış anons Teksas ? Deplasman kralı Nejat Biyediç ? Unutulur mu hiç?

 

Bursasporluyuz.net olarak bizler de gerek işbirliğiniz gerekse samimiyetiniz için teşekkür ederiz..

Adnan BATIR / Bursasporluyuz.net

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu