Kolay mı?

Futbolda altyapı deyince akla gelen 2-3 kentten biridir Bursa… Çok değil, birkaç yıl önce Vakıfköy’ün bereketli topraklarında yetişen genç fidanlar, son dönemde sürekli Türk futbolunun vitrininde…

Örneğin; Sercan ve Volkan…

Bursaspor’un altyapısından yetişip A Milli Takım’a kadar yükselen iki nadide yetenek…

Gelin görün ki, bu iki değerli krampon son haftalarda, futboldan daha çok, başka konularla isimlerinden sözettiriyor.

Nedense(!) Bursaspor, bu iki özkaynaktan yeterince yararlanamıyor.

Hoş, yeşil beyazlı camiada son haftalarda, saha içinden çok saha dışında yaşanan polisiye ve yönetimsel olaylar konuşuluyor ya, her neyse…

Peki, şimdi soruyorum size:

Genç yetenekleri kaybetmek mi daha kolay, yoksa kazanmak mı?

Hem böylesine klas ayaklar her yıl öyle tarlada filizlenir gibi yetişmiyor ki!

Bakıyorum da;

Bizim evlatları neredeyse darağacında asacağız!..

Tamam, bu sezon ikisinin de hataları oldu/oluyor…

BU MUDUR DEĞERİ?

İyi de üstadım;

Sen şampiyonluk mücadelesi verirken, durup dururken Sercan’ı Moskova’ya satma işi de nereden çıktı Allah aşkına?

Kasanda paran mı yok?

Var, hem de kulüp tarihinde olmadığı kadar…

Neymiş efendim, 5,2 milyon Euro vermişler…

N’apalım yani…

Haraç mezatsatıyordunuz neredeyse?

Ayrıca o haftalarda zirveden bu kadar (7 puan) uzak da değildik.

Sercan’ın, bizim bilmediğimiz bir hatası veya sıkıntısı mı oldu ki, böyle apar topar paketlemeye çalıştınız?

Örneğin, şampiyonluk adaylarından Fenerbahçe, birçok Avrupa takımının peşinden koştuğu milli sağ beki Gökhan Gönül’ü sırf para için satar mı sizce Rusya’ya?

Bundan sonra Sercan ağzıyla kuş tutsa, iç veya dış piyasaya 5,2 milyon Euro’dan daha fazla bir bedele satabilir misiniz?

Hani, değerini bulmadan satmak yoktu?

Yoksa değeri bu kadar mı?

Sahi sözleşmesini uzatma durumu n’oldu acep?

RACONSA RACON!

Dikkat buyrun!.. Ben burada Sercan’ın veya Volkan’ın avukatlığını falan yapmıyorum. Hatta zamanında çokça da eleştirmişimdir.

Ama neden, kendi evlatlarımızı kazanmak için daha fazla çaba harcamıyoruz. Gerekiyorsa (ki gerekiyor) ‘mentör’ tutmuyoruz. Sorunlarıyla daha yakından ilgilenmiyoruz.

Özel hayatları mı kötü?

Öyleyse verin ayarı, kesin raconu…

İnsan, kendi evladını birkaç hata yaptı diye, hemen gözden çıkarır mı?

Muhammet Demirve Eren Albayrak öyle veya böyle yuvadan uçtu ve de uçuyor.

İyi de; özkaynakları böylesine hor kullanmak ne kadar doğru?

Ama diyorsanız ki, “Biz yeterince çaba sarfettik, ama ne yazık ki düzelme yok!”

O zaman çıkın uygun bir dille söyleyin de, biz de anlayalım.

Yine çekelim, bizim çocukların kulaklarını…

HERKES ŞAPKASINI ÖNÜNE KOYSUN

Hazır yeri gelmişken, sevgili Volkan ve Sercan;

Siz de artık, futbol dışı icraatlarınızla değil de, Allah’ın size bahşettiği yeteneklerinizle gündeme gelin.

Ve formaya asılıp gösterin kalitenizi…

Söyleyin, sizin gibi meziyetlere sahip kaç ofansif futbolcu var bu alemde…

Öyleyse, futbol ömrünüzün baharında gelincik çiçekleri misali kısa sürmesin parlak başlayan kariyeriniz!..

Hasıl-ı kelam, yöneticisi, teknik adamı, futbolcusu, yerel medyası, taraftarı, kısacası herkes şapkasını önüne koyup, nerede hata yaptığını düşünmeli ve değerlerimize değer katabilmek için maksimum çabayı göstermeli…

Yoksa, aksini yapmak o kadar kolay ki!..

 

Serkan Yetişmişoğlu

 

http://www.bursagercek.com.tr/

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu