Kocaman ”Güzel günler yakın”

Bursaspor Futbol Şubesi’nden sorumlu yönetim kurulu üyesi Necmettin Kocaman ile hareketli geçen transfer döneminde yaşananları, gelecekle ilgili planları ve geçmişten hatıra kalan anıları konuştuk.

 

Çok yoğun bir mesai harcadıklarını ve 3 yılın takımını kurduklarını ifade eden Kocaman, “Kalben inanıyorum, güzel günler, sağlam seneler çok yakın. Ancak bunun için 3 şeye ihtiyacımız var: İstikrar, sabır ve güven…” diyerek camiaya umut dolu mesajlar verdi…

 

 

Necmettin Bey öncelikle sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

1968 Kırcaali doğumluyum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Ticaretle uğraşıyorum. Uzun yıllardır Bursaspor’da yöneticilik yapıyorum. Kısa bir ara vermiştim şimdi tekrar yönetimde görev alıyorum.

 

Daha önce hangi yönetimlerde, hangi görevlerde bulundunuz?

2007’de Ali Karasu döneminde yönetim kurulu üyeliği yaptım ilk olarak. Alt yapılardan sorumluydum. 2008’de İbrahim Yazıcı ile tekrar görev aldım. 2013’e, yani başkanımız rahmetli olana kadar, yöneticilik yaptım. O dönemde uzun yıllar altyapıda görevliydim. Şimdi de Recep başkanımızla birlikte onun yönetiminde Futbol Şube Sorumlusu olarak görev yapıyorum.

 

Göreviniz gereği ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz bizimle paylaşır mısınız?

Bu sene başkanım bu görevi bize verdi. Öncelikle göreve geldiğimizde hoca bırakmıştı. Devam etmeyecekti. Hoca arayışına girip şampiyon teknik direktörümüz Ertuğrul Sağlam’a takımı emanet ettik. Ondan sonraki dönemde içerideki oyuncularla ilgili bir takım çalışmalarımız oldu. Kiralık olanlar vardı, gitmek isteyenler vardı. Kadroyu tekrardan yapılandırmak için çok yoğun çaba sarf ettik. Yaz boyunca gideceklerle, geleceklerle büyük mücadele sarf ettik. İyi ve alternatifli bir kadro kurduğumuzu düşünüyorum. Fakat zamana ihtiyacımız var. Bu dönemde belki saha sonuçları iyi gelmedi ama bu takım çok daha iyi işler yapacak. Geçen seneden çok daha iyi bir takım olduk. Hatta son yılların en alternatifli kadrosunu kurduğumuza inanıyorum. Bu kadroyu kurarken çok çaba sarf ettik. Başkanımız ve transfer komitesindeki arkadaşlarımızla beraber çok yoğun bir mesai yaptık. Birçok oyuncu ile görüştük. Bir yandan da içeride gitmek isteyen, “ben bu takıma kendimi ait hissetmiyorum” diyen oyuncularla da çok uğraştık. Neticede iyi bir kadro kurduk. Şuanda hem takımın başarısı için mücadele ediyoruz, hem de devre arasında ve sezon sonunda yapmayı planladığımız transferler üzerinde de çalışıyoruz, araştırma yapıyoruz.

 

Hareketli bir transfer dönemi geçirdik. Bir çok transferimizle bizzat ilgilendiniz ve yoğun bir mesai harcadınız. Nasıl bir süreç geçirdiniz? Ne gibi zorluklar yaşadınız?

Transfer çok zor bir iş… Özellikle yurt dışından getirdiğiniz oyuncular açısından bu böyle. Orada bir hayatları var. Burada çok değişik bir kültür ve atmosfere getiriyorsunuz. Bununla ilgili bazı sıkıntılar tabi ki yaşanıyor. Bazı oyuncuların ekstra istekleri oluyor. Baktığınızda kulübümüzün de gerçekleri var. Biz kulübü düşünmek zorundayız. Gerçekten çok meşakkatli bir iş… Bazı transfer hamlelerimizde son dakika pürüzleri çıkartan oyuncular oldu. Onlardan vazgeçmek zorunda kaldık. Genelde şuan yaptığımız transferler için, hepsi çok karakterli ve iyi niyetli oyuncular, diyebilirim. Hepsi oynadıkları takımlarda, ülkelerinde kendilerini ispat etmiş oyuncular. Birçoğu milli takımlarda da görev yapıyor. Evet çok zorluklar yaşadık ama bu işin doğası da bu…

 

En kolay transferiniz hangi futbolcumuz oldu?

Valla inanın transferlerin hepsi zor oldu. Bir kere aldığımız oyuncular karakter olarak çok düzgünler. Hepsi fedakarlık yaptılar. Zor transferlerden bir tanesi Dzsudzsak oldu. Yaklaşık bir ay gibi bir süreci olan transferdi. Siz de biliyorsunuz önce Bursa’ya geldi, gezdi. Şehri tanıttık. Bana göre şuana kadar Bursa’ya gelen en kariyerli oyunculardan biri. Çok da düzgün bir karaktere sahipti. Diğerlerine de kolay diyemeyeceğim. Biz burada birinci sırada takıma direk katkı sağlayacak oyuncuları kadroya katmanın uğraşını verdik. İkinci sırada tabi maddiyat vardı. Çünkü biz Bursaspor’u düşünmek zorundayız. Dengeleri çok fazla bozmadan çok ciddi transferler yaptı. Hepsi zor transferdi özetle… Ama bir şekilde hepsini çözdük. Sabahlara kadar kulüpte transfer görüşmeleri yaptık. Ben koca yaz çocuklarımla tatil yapamadım. Ama bundan asla gocunmadım. Bizi seçen kongre üyelerimiz, bu görevi veren başkanımız… Zorluğunu biliyorduk.

 

Kaliteli bir kadro oluşturuldu ancak ligin başlangıcında oynanan maçlara bu kalite henüz yansımadı. Siz nasıl bir değerlendirme yaparsınız?

Evet maalesef… Bizi de en çok üzen o oldu. Çok iyi oyuncuları kadromuza kattığımıza inanıyoruz. Bu transferleri yaparken de özellikle hocamızın, teknik kadromuzun ve transfer komitesinin ortak karar verdiği oyuncular olduğunu da söylemek istiyorum. Ama maalesef sizin de söylediğiniz gibi saha sonuçlarına bir türlü yansıtamadık bu kaliteyi. Uyum sorunu yaşadık. Göndermek istemediğimiz oyuncular vardı. Ama onların da son anda gitmesiyle bazı transferler gecikti. Biz çünkü o bölgelere oyuncu düşünmüyorduk. Onların gitmesiyle gecikme yaşadık. Kısa süre içinde bu sorun aşılacak ve çok daha iyi olacağımızdan şüphem yok.

 

Transfer döneminde aramızdan ayrılan futbolcularla ilgili yönetimimiz eleştiri almıştı. Bu konuda camiamıza aktarmak istediğiniz şeyler var mı?

Maalesef özellikle bizim kulübümüzde yıldızı parlamış, bir yerlere gelmiş oyuncuların gidiş tarzları, tavırları çok şık olmadı. Bu konuyla ilgili da çok fazla konuşmak istemiyorum. Gittikleri yerlerde de hepsine başarılar diliyorum. Ama bu gidişlerin bu şekil olmaması gerekirdi. Bizi en çok üzen konu bu… İnanın başkanımız da biz de hocamız da sürekli aynı şeyi söyledik; bu takımdan hiç kimse ayrılmayacak… Bunu söylerken de laf olsun diye değil inanarak söyledik. Hiçbir oyuncumuzu kaybetmeyip üzerine bir iki takviye yapıp lige bu şekilde devam etme arzusundaydık. Ama oyuncuların bir takım tavırlarından dolayı maalesef bu boyuta geldi. Çok şık olmadı bu gidişler.

 

Siz neye dayandırıyorsunuz peki bu gidişlerini?

Bazı şeyleri de açıklamak istemiyorum, gerekenler konuşuldu kamuoyunda… Herkes de biliyor bazı şeyleri… İnsanlar ‘niye bu oyuncular ayrılmak istiyor?’ sorusunu sordu doğal olarak. Bu oyuncuların gittikleri kulüpler tarafından sezon içerisinde hep kafaları karıştırıldı. Bazı giden oyunculara, gitmek istedikleri kulüpten alacakları rakamları bile teklif ettik. Yeter ki gitmesinler, burada kalsınlar diye… Ama özellikle bizim altyapıdan yetiştirdiğimiz oyuncular, ‘hedeflerimiz var’ gibi bahanelerle gitmek istediler. Biz de ‘hedefse burası da hedef. Bursaspor’da oynuyorsunuz’ dedik. Ama ne yazık ki bu formanın ağırlığını hissetmediler. Bazıları da, özellikle bizim yetiştirdiklerimiz, Bursaspor’u basamak olarak kullandılar. Bu da onlara hiç yakışmadı.

 

Bir yandan sportif başarı uğraşı verirken diğer yandan maddi sıkıntılarla da uğraştınız. Bu süreçte yönetim olarak yalnız kaldığınızı düşünüyor musunuz?

Biz 2013’te başkanımız rahmetli olduğunda görevi bırakırken borcumuz yoktu hatta paramız vardı. Sonra 1 yıllık bir dönem geçti. Talihsiz bir dönemdi. İyi niyetle bir şeyler yapmaya çalıştı o dönemin yönetimi. Kimseyi suçlamıyorum. Herkes buraya gelirken, kendim de öyleyim, elimden geldiğinde iyi şeyler yapmak için buradayım. Onlar da öyle yapmaya çalıştı ama maalesef Recep başkanım ilk geldiği dönem çok zor bir dönemdi. Takımın moral motivasyonu son derece düşüktü. Maddi anlamda çok büyük sıkıntılar vardı. Takımın değeri çok düşüktü. Ama 1 sene içerisinde Recep başkanın ve yönetimin gerekli girişimleriyle çok iyi yerlere geldi. Birçok oyuncuyu sattık. Herkes maddi sıkıntıdan sattığımızı düşünüyor ama böyle bir şey söz konusu değil. Bursa’da özellikle Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe’den büyük destek görüyoruz. Kendilerine buradan çok teşekkür etmek istiyorum. Çok büyük bir değer kazandırdı Timsah Arena ile birlikte Bursa’mıza. Bursaspor’a da büyük bir gelir kaynağı sundu. Ancak Bursalı iş adamlarından, özellikle Bursalı saniyicilerden bu anlamda büyük destek görmüyoruz. Yıllardır forma reklamsız çıkıyoruz. Buna da çok üzülüyoruz. Fenerbahçe’nin veya diğer statlarda büyük Bursa firmalarının reklamları varken, kendi sahamıza bırakın forma reklamını, tabelalara bile reklam verilmiyor. Taraftarımız özellikle çok destek oluyor. Onlara da sonsuz teşekkür etmek istiyorum. Ancak bize onların manevi destekleri çok önemli. Bursa’da doğmuş, Bursa’da kazanmış büyük sanayicilerin daha çok destek vermesini bekliyoruz.

 

Bursa Türkiye’nin 4. büyük şehri, Bursaspor da bu kentin sportif anlamdaki gözbebeği.  Bursaspor’un ligde başarılı olması ve Avrupa’da boy göstermesi bütün şehri olumlu etkilerken, kulübe destek verme aşamasına gelince insanların pasif kaldığını düşünüyor musunuz? Sizce sebebi ne?

Maalesef bunun sıkıntılarını yaşıyoruz. Sanayicilerimizin Bursaspor’u Bursa olarak düşünmesi lazım. Biz karşılıksız kimseden bir şey istemiyoruz. Biz de onların markasının tanıtımını yapıyoruz bir nevi… Bursa’da çok büyük uluslararası şirketler var. Onların destek olması gerektiği hep söyleniyordu. Ben taraftarken de dile getiriliyordu, şimdi de öyle. İnanın bu anlamda elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Yönetim olarak sıkça ziyaretlerde bulunuyoruz. Ama nedense yıllardır Bursa’da bu anlamda takıma katkı yok. Tamam herkes çok seviyor ‘yanınızdayız’ diyor ama hepsi söylemde kalıyor. Recep başkanımızın ilk döneminde burası ziyaretçi akınına uğramıştı. Başkanımızın hamlesi de çok doğru bir hamleydi. Kapıları herkese sonuna kadar açtı. Bunun da arkasından maddi destek gelecek diye büyük beklenti içinde olduk. Böyle de olması gerekiyordu. Maalesef hiçbir yerden katkı olmadı. Sadece geldiler, resimler çekildi, pozlar verildi, reklamlar yapıldı, gidildi… Ondan sonra tüm yük 15 kişilik yönetim kuruluna kaldı. Her zaman bunu söylüyoruz Bursa şehri, Bursaspor takımı 15 kişi ile değil tüm şehir birlik ve beraberlik olursa çok büyük başarılara yürür. Tek hedefimiz büyük Bursaspor markasını daha da parlatıp Avrupa’da, Dünya’da tanınan takım haline getirmemiz gerekiyor. 15 kişilik yönetim kurulunun tek başına yapacağı iş değil bu… Şehrin birlik ve beraberlik içinde olması şart…. Büyükşehir Belediye Başkanımız elinden geleni yapıyor. Yeni stat çok önemli, büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Ama tabi bu söylemlerimiz yavaş yavaş olacak. Bu söylediklerimiz kayıt altında kalacak. Yeter ki Bursa şehri takımımıza, teknik kadromuza ve yönetimimize güvenmeye devam edip destek olsunlar. Bunlar tarihi sözlerdir. İleriki dönemlerde de göreceksiniz. Yeter ki destek olunsun. Bu desteğin arkasından göreceksiniz Bursaspor Avrupa’da ses getiren bir takım olacaktır.

 

Yeni stadımız bitmek üzere. Timsah Arena sizce Bursa’ya ve Bursaspor’a ne gibi katma değer katacak?

Bir kere stadın tanıtımı çok iyi yapıldı. Dünya’da heyecan veren ilk 10 stat içinde gösteriliyor. Akustik anlamında çok iyi bir stat oldu. Ailelerin daha çok rağbet edeceği bir stat haline geldi. Tabi sportif başarı çok önemli. Başarı geldikçe de stadın hem maddi hem manevi büyük katkısı olacaktır. Bir an evvel stadın açılmasını bekliyoruz. Sonlara doğru gelindi artık. Belediye büyük çaba sarf etti. Bursaspor’a hediye etti. Zaten Bursaspor için yapıldı. Bursa’ya ve Bursaspor’a çok büyük getiriler olacağını düşünüyorum. Ama sportif başarı şart. Her yıl şampiyonluğa oynayan bir takım olmamız lazım. Zaten bu kadro da onun için kuruldu.

 

Arkanızdaki duvarda şampiyonluk gününün fotoğrafı var. Daha önce şampiyonluk yaşamış bir yönetici olarak bu başarıyı tekrarlayabilmek için sizce ne gibi etkenler gerekiyor?

Ben sürekli söylüyorum. Bu kurduğumuz kadro bunun için kuruldu. Biz transferleri yaparken, görüşmelerimizde bütün oyuncular bu odaya geldiler. Hep bu resmi gösterdim. Bu karenin içinde olmak ister misiniz? diye sordum. Biz bu karenin içinde olmak isteyen oyuncu kadrosu kurmak istiyoruz dedik. Tabi istemeyen tek bir kişi yok. Hepsi de fotoğrafı görünce Dünya’da eşi benzeri olmayan bir kupa töreni olduğunu söylediler. Allah da bize nasip etti 2010 yılında biz de o karenin içinde yer aldık. Bakın birlik ve beraberlik içinde, şu teknik kadroya, takıma ve yönetime güvensinler ben buradan bunun sözünü veriyorum. Çok kısa süre içinde bu tabloyu tekrarlayacağımıza ben canı gönülden inanıyorum. Yaşayacağımız için de buradayız. Büyük Bursaspor camiasını bunu tekrar yaşatacağız. Bunan inandığım için bu koltukta oturuyorum. Bunun için de elimizden geleni yapıyoruz. İnanç, inanç, inanç… Yeter ki inansınlar. Evet sıfırdan bir kadro kurduk, ama bu kadro bunu yapacak güçte ve vizyonda. Yeter ki sabır gösterilsin.

 

Bursaspor’u sezon sonunda ligde hangi noktada görüyorsunuz?

İlk haftalar gerçekten hiç beklemediğimiz sonuçlar aldık. Geçen yıl da 7 puanımız vardı. Asla geçmişteki başarıların arkasına sığınmıyoruz başarısızlıklara da öyle… Ama kamuoyu da çok iyi biliyor ki çok yeni bir takımız. İnanılmaz talihsizlikler yaşadık bana göre. Trabzonspor maçı 3 gün oynasanız en kötü berabere biterdi. Başakşehir maçında ofsayttan gol yiyorsunuz, yüzde yüz gol pozisyonunuz ofsayt gerekçesiyle kesiliyor. Gençlerbirliği maçında zaman zaman iyi oynama sinyalleri verdik. Fenerbahçe maçında özellikle ikinci yarıda aradığımız, özlediğimiz Bursaspor ışık vermeye başlıyor gibi gibi… Ezilerek, baskı yiyerek aldığımız sonuçlar değildi asla… İlk 5 haftayı baz aldığımızda 7-8 puanımızın olmaması işten bile değildi. Maalesef bazı talihsizlikler yaşıyoruz ama bunun lehimize dönmesi için çok çalışıyoruz. Başkanımız liderliğinde sürekli takımın yanındayız. Bir dediklerini iki etmiyoruz. Takım da çok arzulu ve iyi çalışıyor. Sürekli ifade ettiğim bir şey var, kesinlikle inansınlar, güvensinler. Bu takım sezon sonunda taraftarımızın istediği yerde ligi bitirecektir. Bu takım sürekli ilk 5’in içinde olacaktır. Bu 1 de olabilir 4 de, 2 de… 5.’liğin altında bir derece kim olursa olsun başarısızlıktır. Bursaspor’un bundan sonraki her döneminde ilk 5 takım arasında olması gerekiyor. Bunu söyleyince insanlar 5.’lik gibi algılıyor. Bunun içinde 1 de var 2 de var 3 de var… Ben kalpten inanıyorum. bu kadro çok güzel işler yapacak. Geçmişteki o unutulmaz başarıları tekrarlayacağız.

 

Az önce biraz bahsettiniz ama siz sürekli birlikte olduğunuz için sormak istiyorum, takımda hava ve ortam nasıl?

Benim zaten bu görevi yapmamın sorumluluklarından bir tanesi bu… Takımla sürekli birlikteyiz. Her idmanından, deplasmana, kamplara kadar… Yeni yeni kaynaşmaya başladı arkadaşlar. Yeni yeni dostluklar kuruluyor. Çalışma azmi son derece yüksek… Kamp ortamlarında adeta kolej havası var. Bu kadar çok yabancı oyuncuya rağmen… Yavaş yavaş tanıyorlar birbirlerini… Birlikte akşam yemeklerine çıkmaya başladılar, birlikte hareket etmeye başladılar. Bu bize inanılmaz büyük başarı getirecektir. Kazandığımız zaman hep birlikte seviniyoruz, kaybettiğimizde de inanın hep birlikte üzüntü duyuyoruz. Seri yakalamak bize yetecek. Ondan sonra gerisi gelecek. Buna inancım sonsuz…

 

Bursaspor ile ilgili sizin en büyük hayaliniz ne?

Bir tane büyük hayalim gerçekleşti. Biz çünkü her zaman söylüyoruz, şampiyon takımı tutmadık, tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık diye… Benim kişisel anlamda bir özelliğim de yönetici olduğum dönemde şampiyon olduk. En büyük hayalim sürekli ilk 5 içinde olan bir Bursaspor, ödenebilir borçları olan bir Bursaspor, mart ayının sonuna kadar Avrupa’da oynayan bir Bursaspor… Her sene gerek Avrupa Ligi’nde gerek Şampiyonlar Ligi’nde sürekli oynayan bir Bursaspor hayalim…

 

Şampiyonlar Ligi’nde oynadığımız dönemde neredeyse her Bursasporlunun cep telefonu melodisi Devler Ligi müziğiydi…

Yine o melodiyi çaldıracağız kimsenin şüphesi olmasın. Hem stadımızda, hem cep telefonlarında yine Şampiyonlar Ligi’nin o tüyleri diken diken eden müziği yankılanacak.

 

Gerek yöneticiliğiniz döneminde, gerekse tribünde bir taraftar olarak Bursaspor’u desteklediğiniz dönemlerde unutamadığınız anılarınız var mı? Bizimle paylaşır mısınız?

O kadar çok anımız var ki… 2009-13 arası çok büyük başarılar yaşadık. Özellikle şampiyonluk, sonrasında 3.’lük geldi. Tarihimizde olmayan dereceler elde ettik. Unutamayacağım en büyük anımız şampiyonluk günü. İlk yarısını statta seyredip, ikinci yarısında o atmosferi kaldıramadık stattaki TV’den izledik. Bir diğer maça bir bizim maça bakıyoruz… Şampiyon olduk hala inanamıyoruz. O tabi ki hiç unutamayacağım bir anı. Sonra Şampiyonlar Ligi’nde Old Trafford’taki Manchester United maçı… Hatta oradaki maç toplantısına ben de katılmıştım. Ardından maç öncesi Şampiyonlar ligi yemeği olur. O yemekte uzun süre Bursaspor’un altyapısını görüşmüştük. Onlar da Bursaspor’un altyapısını bildiklerini söylediklerinde son derece mutlu oldum. Ben de bazı bilgiler verdim onlara. Bursa’ya geldiklerinde altyapıyı mutlaka ziyaret etmek istediklerini söylediler. Geldiklerinde altyapımıza ziyarette bulunmaları, hayran kalmaları beni son derece mutlu etmişti. Efsane isimleri Bobby Charlton’ın altyapımıza gelip çocuklarımızla konuşması beni inanılmaz mutlu etmişti.

 

Şampiyonluk döneminde altyapının sorumluluğunu üstlenen bir konumunuz vardı.  O dönem Bursaspor altyapının bütün kademelerinde çok başarılı sonuçlar alıyordu. O yılların meyvelerini yeterince alabildik mi size göre?

Maalesef daha çok almamız lazımdı. O dönem arşivleri açıp bakarsanız şunu sürekli söylüyorum. Bursaspor’un altyapısından herkes bahsedecek diye… Çok önemli oyuncular çıkacak ve Avrupa’nın iyi kulüplerinde oynayacak diyordum. Mesela Enes Ünal… Çok şık bir şekilde, çok arzu ettiğimiz şekilde, altyapımızdan yetişen bir oyuncu olarak Avrupa’ya gitmesi bizi son derece gururlandırdı. Gönül isterdi ki burada daha fazla kalsın daha üst seviyeye gelsin ve sonra gitsin. Ama süreç o şekil işledi. Ama çok profesyonel, çok iyi aile terbiyesi almış bir çocuk Enes… Onun gidişiyle diğer giden futbolcularımız arasındaki mukayeseyi taraftarımız yapsın. Futboldaki en önemli şeylerden biri istikrar. Olmadığı zaman gelip geçici başarılar elde edersiniz. Süreklilik için istikrar şart. Ama tabi değişikler oldu. Altyapı işi süreç işidir, yönetim işidir. Kim geldiyse mutlaka çok büyük destek vermiştir. Fakat o dönemde 30 civarında futbolcumuz milli takımlara gidiyordu. Bu anlayışla altyapımızda bazı köklü değişiklikler yapacağız. Önümüzdeki dönemde bunları kamuoyuyla paylaşacağız. Altyapımızdan çok daha fazla faydalanmak istiyoruz. Altyapı temeli sağlam atılmış bir binadır. En önem verdiğimiz nokta altyapı. Bunu da önümüzdeki günlerde kamuoyu görecek.

 

Son olarak Bursaspor camiasına ne gibi bir mesaj vermek istersiniz?

Sürekli ifade ettiğim şey, istikrar ve güven. Bu büyük camia hocamız Ertuğrul Sağlam’a, takımımıza, yönetimimize güvensin, inansın. İnanın bu kadronun başaramayacağı hiçbir şey yok. Uyum sorunu da giderek çözülüyor. Lig uzun bir maraton. Geleceğin kadrosunu kurduk. Bu 3 yıl içerisinde bizi değerlendirsinler. Büyük başarılar gül kokulu yollardan değil, dikenli, hengameli yollardan geçiriyor. Ben kalben inanıyorum, bugünlerin ardından çok güzel günler bizi bekliyor. 

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu