Karşınızda S.A.G.S.

Röportaj serimiz Tribünce’nin bu haftaki konuğu son zamanlarda yaptıklarıyla adından söz ettiren "Seni Annem Gibi Sevdim" (S.A.G.S.) grubu oldu. Keyifli sohbetimiz sizlerle; S.A.G.S. nedir? Ne zaman kurulmuştur? Kuruluş amaçları, hedefleri nelerdir? Bunları biraz açıklayabilir misiniz bizlere? Kuruluşu her ne kadar yeni gibi görünsede temelleri aslında çok eskiye dayanan bir grubuz. Sadece S.A.G.S. ismiyle değerlendiremeyiz aslında bunu. Temellerinde LİSTİM ile TSC olan ve ilerleyen süreçlerde Maraton'a geçmiş bir arkadaş grubunun, tribün grubu olmaya karar vermesiyle başladı her şey. Bu süreçte bir isim kargaşası oldu. Bizde bu isim kargaşasına son vermek için isim arayışına girdik. Daha önceden tribünde yapılmış bir pankart vardı "Seni Annem Gibi Sevdim" diye. Ayrıca çıkarttığımız Fanzin'in adı da S.A.G.S. idi. O yüzden grup ismi olarak "S.A.G.S." ismini seçtik. Amaçlarımıza gelecek olacak olursak; bunlar manifestomuzda yazıyor zaten ama bir toparlarsak; amacımız her grubun olduğu gibi Bursaspor ve Bursaspor’un menfaatleri. Bunlara ek olarak kentlilik bilinci, şehrin değerlerine sahip çıkmak, Bursalılık kültürünün yayılması diyebiliriz. Peki neden Maraton Tribünü? T.S.C. den ayrılış sürecinde "Biz Maraton'a geçelim, burada bir grup kuralım." diye geçmedik. Biraz kafa dinlemek, nadasa çekilmek istedik Maraton'da. Sonra Maraton'un tadını aldık ve bir daha başka yere geçmek istemedik. Kimseye rakip olalım gibi amacımız da yoktu. Bize göre ortak payda Bursaspor. Zaten böyle bir amacımız olsaydı belki de Maraton değil, Açık Kale Arkası'na giderdik. En başta da söylediğimiz gibi hem kafa dinlemek, tribünden biraz elimizi ayağımızı çekmek için hem de insanların kafasındaki rakip grup düşüncesini yok etmek için Maraton en ideal yerdi. Maraton'un seçilmesinde sahaya baskının hiç mi etkisi yoktu? İnanın yok. Çünkü o sonradan keşfedilip farkına varılmış bir şey. Bizler hepimiz Kale Arkası'nda yetişmiş insanlarız. Maraton'a geçene kadar oradan sahaya baskı yapmak, hakemi etki altına almak ya da kendi futbolcumuzu ateşlemek düşündüğümüz bir şey değildi. İlk geçtiğimizde alışmakta her ne kadar zorlansakda, bunu Maraton'a geçtikten sonra fark ettik ve uygulamaya başladık. Yararı olduğunu da düşünüyoruz. Bu Maraton Tribünü'nün sahaya yakın olmasından kaynaklı bir avantaj bizim için. Dezavantajları yok mu? Tabi ki var. Maraton Tribünü düz bir tribün. "Curva" dediğimiz hafif kavisli tribünler düz tribünlere göre, tribün yapmak için daha elverişli tribünler. Düz tribünde yan tarafları çok fazla göremezsin veya üst kısımlara yeterince hakim olamazsın. Kavisli bir tribünde bu iletişimi kurmak çok daha rahat olur. Bunları dezavantaj olarak sayabiliriz. Peki S.A.G.S.’ in gelecek yıllardaki amaçları nelerdir? S.A.G.S.’ in gelecek yıllarda ki amacı Bursaspor’un menfaatleri doğrultusunda kontrollü bir büyümedir. Daha önceki gruplardan edinilen tecrübeler bizlerin bu büyümeyi kontrol etmemiz gerektiğini söylüyor. Bir anda grubun şişmesi yerine gelişim sürecinin planlanarak ve denetlenerek yapılması bize daha doğru geliyor. S.A.G.S.’ in Timsah Arenada ki yeri neresi olacak? Doğruyu söylemek gerekirse bunu hiç düşünmedik. Orada bir inşaat yürüyor ama biz o stadı hiç sahiplenemedik. Biz hala Bursa Atatürk Stadyumu dışında bir stadyumda maç oynamak fikrine ısınamadık. İnanmak istemiyoruz da bu fikre. Bunun planlamasını biz zamana bıraktık. Zaman bizi o sürece getirdiğinde kararımızı vereceğiz. Ama üstüne basarak söylüyoruz Bursaspor’un menfaatleri diye. Bursaspor’a en çok nerede faydamız dokunacağına inanıyorsak orada olacağız. Bursaspor da sıkıntılı bir süreç yaşanıyor şu anda. Sizlerde ortadaki sorunlar hakkında bir açıklama yaptınız zaten. Bu sorunların temeline inecek olursak altında ne gibi etmenler var size göre? Bizim bir sloganımız var; "S.A.G.S. samimiyettir!" Şimdi camiayı ele alıp bunu genele vuracak olursak maalesef bu samimiyeti göremiyoruz. Yönetimle taraftarın arasındaki iletişimsizlik de gerekli insanların samimi olamamasından kaynaklanıyor bize göre. Duyuyoruz mesela iki yönetici kavgalıymış. Yöneticiler kendi aralarındaki samimiyet bağını kuramamışlar. Keny Miller’ın imza törenini gördük hep birlikte. Kurulan masada ben oturacağım savaşı verildi resmen. Ben geride kalmayayım ön planda olayım diye aradaki samimiyeti sarsıyorlar. Egolarını bir tarafa bırakıp Bursaspor diyebilseler, tribündeki insanların dilinden anlayabilirler. Başarılı olunduğunda "Ben yaptım!" diyorsanız, başarısız olunduğunda kendinizi geri çekiyorsanız maalesef siz samimi olamıyorsunuz. Bize sorarsanız kulüpte idari anlamda, yönetimsel anlamda, teknik anlamda sorunlar var. Ama teknik sorunları bu sorunların en altında görüyor ve diğerleri çözüldüğünde gerçekten halledilecek sorunlar olduğuna inanıyoruz. Bizler bunlar hakkında gerekli açıklamayı yaptık, sorularda sorduk. Cevaplarını bekliyoruz ve alacağımıza da inanıyoruz. Bazı kesimler de açıklamamızı farklı lanse ettiler. Başkanı ve Ertuğrul Sağlam’ı istifaya davet ettiğimizi öne sürdüler. Bu şekilde ithamda bulunanlarıda açıklama metnini tekrar okumaya davet ediyoruz. Twente maçından sonra “Herkes gider biz kalırız!” tepkisini koymadan önce hepimiz ağlama noktasına geldik. Valencia’dan 6 yediğimizde bile bu kadar üzülmemiştik. O maçtan sonra çıkıp bu taraftardan bir özür dahi dilenmedi. Bursaspor geçen sene kupa finalinde 4-0 yenilmişken, tüm Türkiye bu taraftarı konuştu. İki maç arasındaki tepkinin farklılığını anlamalı biraz yönetim. Yüksekten taraftara bakmak yerine tabana yayılıp sorunları dinlemeniz ve onlara çözümler üretmeniz gerekiyor. Burada tabi ki yönetimde veya kulübün çalışanları arasında bulunan insanların Bursasporlu olmamasının da etkisi var. Bursasporlu gibi düşünemiyorlar ya da davranamıyorlar. Bizim dertli olduğumuz konu bu. Bursaspor kulübünün çeşitli mercilerde logosunun yanlış kullanılması üzerine tepki verdi taraftar. Onlar için belki bu ufak bir sorun ancak, Bursaspor taraftarı sadece o arma için yüzlerce kilometre yol gidiyor. Yönetenler Bursasporlu olmayınca seni anlamıyor. Verdiğin tepkinin boyutlarının ya da ciddiyetinin farkına varamıyor. Sizler uzun zamandır tribünde olan insanlarsınız. Eski tribünlerle şimdiyi kıyaslayacak olursak ne gibi farklar var arada? Şampiyonluğun geldiği seneye kadar tribünler takımın hep önündeydi. Şampiyonluktan sonra ise takım tribünlerin önüne geçti. Temel fark bu bize göre. Mesela eskiden tribünde ses yükseldiğinde Bursaspor atağa kalkardı. Şimdi ise Bursaspor atağa kalktığında tribünde ses yükseliyor. Tribünlerdeki jenerasyon kayıpları da performansın düşmesinde bir diğer etken diyebiliriz. Yaşını başını almış aklı başında tribüncüler maalesef bıraktılar tribünü. Bu sene ki boş tribünler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunların sebepleri neler? Bunların sebepleri herkese göre değişir. Boş tribünler sorusunun herkese göre subjektif bir cevabı vardır fakat biz bunların hepsini yaptığımız açıklamada anlattık, sorularımızı da sorduk. Tribünlerin hali içimizi acıtmıyor mu? Her Bursasporlunun acıtıyor. Yani koskoca Bursaspor tribünleri bugün bu hallerde ama stada gelmeyen herkesin de kendine göre haklı bir sebebi var. Sorunları sadece bilet fiyatlarına indirgeyip fiyatlarda indirime gidilmesi de bir şeyi değiştirmez. Biz iddia ediyoruz; biletleri bedava yapsalar da o stada (şu anda tribünlere gelmeyen) taraftarımız yine gelmez. Bu sene tribünleri yaptığınız pankartlarla çok güzel süslediniz. "Her maç bir oyuncu" da çok güzel gidiyor. Bizleri şaşırtmaya gene devam edecek misiniz? Mesela bu sene sizden koreografi görebilir miyiz? Sezon başında hedefimiz Maraton'un önünü tamamen ele emeği pankartlar ile kaplamaktı. Farkındaysanız bu sene hiçbir grubun pankartı asılı değil Maraton'da. Dijital pankarta karşıyız. Her maç bir oyuncuya gelirsek son maçta İbrahim Öztürk’e bir sürprizimiz daha vardı. Takım kazansaydı gerçekleştirecektik ama maalesef olmadı. Her maç bir oyuncuyu tüm sene sürdürmek istiyoruz. Bunun yanında geçtiğimiz hafta ki peygamber efendimiz için açılan pankart gibi pankartlar devam edecek. Düşündüğümüz çok güzel şeyler var. Bunları zamanı geldiğinde herkes görecek zaten. Pankarttır, koreografidir bunlar çok büyük emek isteyen, maddi külfeti olan şeyler olsada yapıldıktan sonra insana çok büyük mutluluk veren şeyler. Sizlere göre Bursaspor tribünlerinin en iyi olduğu maçlar? 4-2 kazandığımız Çaykur Rizespor maçı, 3-0 kazandığımız Beşiktaşla oynanan hesap görüldü maçı. Hiç unutamayacağınız goller? Batalla’nın Mersin’e son dakika golü, Maxim Romaschenko’nun Kocaeli’ne serbest vuruştan attığı gol. Hiç unutamadığınız futbolcu ve teknik adam? Futbolcu olarak; Ivan Ergiç. Teknik adam olarak; Nejat Biyediç. Şimdi size tek kelimelik sorular soracağız. Sizden bunlara olabildiğince kısa hatta mümkünse tek kelimelik cevaplar isteyeceğiz. Sevgi? Bursaspor Aşk? Tribün Para? Lidya  Mutluluk? Birlikte olmak Bursa? Kavga Vefa? Nejat Biyediç Cefa? Deplasman Otobüsü Sefa? Şampiyonluk 2004? Diriliş 2010? Halüsinasyon Beşiktaş? Seda  Deplasman? Hayat Maraton? Tecrübe TSC? Ruh Pankart? Emek Son sözlerinizi alsak sizden. Seslenmek istediğiniz kimse var mı? Son olarak sorduğumuz sorulara cevap verilmesini bekliyor ve verilene kadar da sorularımızı tekrarlayacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz. Bu süreç esnasında takımı yalnız bırakma gibi bir durumun asla olamayacağını yinelerken, çözülmesi gereken tüm sorunların stadyumda çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bursasporluyuz.net ailesini yaptıkları tarafsız haberlerden ötürü kutluyor, yayın hayatlarının devamını diliyoruz. NOT: Gencinden yaşlısına ortak paydası hatta ve hatta tek derdi Bursaspor olan insanların abi-kardeş, baba-oğul hiyerarşik ilişkisi içinde aynı çatı altında toplandığı ve yaptıklarıyla bu sene adından çok söz ettirecek olan Seni Annem Gibi Sevdim(S.A.G.S.) grubu; Bursasporluyuz.net ailesi olarak röportaj teklifimizi kırmayıp bizleri ağırladığınız ve Bursaspor için yaptığınız her şeyden ötürü hepinize çok teşekkür eder, içinizde oluşturduğunuz samimi ortamın hiçbir zaman bozulmamasını dileriz. Yeni halüsinasyonlar görmek dileğiyle; sağlıcakla kalın… Röportaj: Dilhan Ocakbaşı Bursasporluyuz.net

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu