Kabul edilemez!

Bursaspor gibi lokal yani destekleyenlerinin büyük çoğunluğu şehir sınırları içinde olan kulüpler için gelir modelleri taraftarları her yere yayılmış İstanbul’un üç kulübününkinden farklıdır. Bazılarına göre modası geçmiş gibi değerlendirilse de benzinlik, otopark veya kira getirisi olan yerlerin sayısı artırılır ve doğru kullanılırsa, ciddi anlamda kulübe gelir akışı sağlar. Ama gel gelelim abartılı futbolcu ücretleri nedeniyle dar boğaza düşen kulüplerin ilk aklına gelen sahip oldukları gayrimenkulleri satıp maddi darboğazdan çıkmak oluyor. Yaklaşık 800 milyon lira ile Galatasaray Türkiye’nin en borçlu kulübü. Aynı Galatasaray  ülkenin emlak bakımından da en zengin kulübü, Riva arazileri, Hasnun Galip’deki kulüp binası, Galatasaray Adası ve Florya Tesisleri, ki bunları satsa borcunun  iki katı gelir elde edebilecekken, yıllardır tek bir mülkünü dahi satmadı. Kısacası işin kolayına kaçmadılar. Maddi krizi gayrimenkul satarak çözmek için herhangi bir yönetici maharetine gerek yok zaten bunu herkes yapabilir. Başkan Bölükbaşı benim gördüğüm en çalışkan başkan, adeta kulüpte yatıp kalkıyor, şekeri, tansiyonu tavan yapmış durumda, önceki yönetimin büyük maddi yanlışlarıyla aldığı kulübü dar boğazdan çıkarmak için seçtiği yol ise maalesef önceki yönetimle aynı yani banka kredileri. Bunu baştan beri biliyorduk; ama Başkanın içinde bulunduğu şartları düşünerek anlamaya çalışıyorduk; ancak işin rengi değişmeye başladı. İlk olarak benzinlik arazisinin satışı gündeme geldi. Satıldı, satılmadı falan derken  iki ay önceki maddi kriz biraz ötelenmişti. Şimdi de 25 yıl önce büyük çaba ile kulübe kazandırılan ve kulübe kira getirisi olan  Minareliçavuş’taki fabrika binaları satıldı.   FABRİKA BİNALARI FAİZE GİTMİŞ !    Yaklaşık 17 milyon lira gibi bir rakam telaffuz ediliyor. Şimdi bunun en kabul edilemeyecek bölümüne geliyorum. Bu alınan paranın hemen hemen tamamı banka faizlerine gitmiş !  Yani resmen havaya uçmuş !  Bursaspor’a kalıcı gelir olsun diye kazandırılan mülklerin bu şekilde heba edilmesinin mantıklı bir izahı yok. Yönetici adaylarının tepesinde “Kulübe kalıcı gelir sağlayacak projeler üretin” diye boza pişiren bizlerin bu durumu kabullenmesi mümkün değil. Bu durumda Kulüpte yönetime gelenlerin “Biz proje üretelim başkaları gelsin çarçur etsin öyle mi” deme hakları doğuyor. Camia, Başkan ve yönetim kurulundan forma reklamını satmasını, stat ismini, localarını, kapı isimlerini satmasını kısacası Bursaspor markasını sistemli ve doğru bir şekilde pazarlamasını bekliyor. Ama bunlar ile ilgili somut tek  gelişme göremeyip de satılmaması gerekenleri elden kaçmış görmek  dediğim gibi kabul edilemez. Kalıcı gelir kaynaklarını satarak “Borçları azalttık” diye lütfen kimse kamuoyunun karşısına çıkmasın. Kaldı ki borcun azaldığı falan yok  faize gitmiş işte. Hem satıyoruz hem de parayı havaya saçıyoruz. Futbolcular para almak için yine bekliyor, Şenol Hoca bu şartlar düzelmezse gidebileceği mesajı veriyor.  Maddi yanlışlar kulübü zarara uğratmakla kalmıyor birkaç transferle şampiyonluk kazanabilecek bir kadronun erozyona uğramasına neden olacak boyutlara gelmiş durumda. Bu dakikadan sonra kulüpten performansı düşük futbolcular, maç bileti  ve store ürünleri dışında bir şey satılmasın mümkünse. Camia yönetimlere yetki verirken bunun bir diğer anlamı da kulübü size emanet ediyoruz demektir. Emaneti de geriye eksiksiz  teslim etmek gerekir.   Tarık Çapçı

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu