Çözüm istifa mı?

Yönetim ve teknik kadro bir araya gelip, gelecekle ilgili nasıl bir düşünce sistematiği geliştirdiklerini planlamalı ve bu planı açık yüreklilikle şehirle, taraftarla paylaşmalı. Örneğin şöyle bir plan olabilir; Ne pahasına olursa olsun ilk 4’e oynayan takım olacağız. O zaman 200 – 300 milyon $ borcu olan, birçok gelirine temlik koyulan bir takım olma riskimiz olur mu? Olur… Hem de çok net… Ve bu borç daha sonrasında Bursaspor’u aynen bir Göztepe, bir Altay, bir Sakarya, bir Kocaeli, bir Ankaragücü yapar mı? Yapar… Bu saydığımız takımlar Türkiye’nin köklü takımları değil miydi? 2010 yılındaki şampiyonluk olmasa ve her yıl Avrupa kupalarına mücadele eden bir takım olsak bu seviyede tepki olur muydu? Bilemiyoruz… Ama muhtemelen bu boyutta olmazdı… Kabul edelim; Bursa’da Bursaspor’a destek verecek taraftar dışında etkin bir camia yok. Arkasında milyon dolarlar gelirleri olan bir yapı yok… Ve ekonomik anlamda İstanbul takımlarının çok çok gerisinde… O yüzden, taraftarlar bu gerçekleri bilerek hareket etmeli. Bursaspor’un en büyük geliri ne? Yayıncı kuruluş gelirleri… Ama rakiplerin olan takımlarda bu gelir, diğer gelirlere göre 3. sırada. İşte burada zincir kopuyor maalesef… Bu gerçekleri göremezsek, Bursaspor’u, camiayı, yönetimi, teknik kadroyu ve kendimizi gereksiz yere yada olması gerektiğinden daha fazla yıpratmış oluruz… Hatalar yok mu? Var… Hem de ciddi hatalar var… Bu hataları eleştirecek miyiz, yoksa yakıp, yıkacak mıyız buna hep birlikte düşüneceğiz…

Prf. Dr. Sinan Cavun

Yeni Dönem Gazetesi