İç acıtan skor

Deneyim, uluslararası arenada çok önemli. Kendi liginizde, o ligin kendine özgü koşullarında yaşamadıklarınız, hissetmedikleriniz bu tür organizasyonlarda ne yazık ki eksiklik olarak karşınıza çıkıyor. Ve çoğu kere de bunun faturasını ödüyorsunuz. Mesela Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk maçı tam da öyleydi. Dün de o deneyimsizlik, hele başlangıç aşamasında kendisini hissettirdi. Bursaspor golü, oyunu dengelediğini sanıp rahatladığı sırada yedi. Sağdan ikinci direğe yapılan ortada Broadfoot topu kale önüne indirdi, Naismith dokundu ve Glasgow Rangers öne geçti. Bu, Bursaspor'dan kalite yönünden bir artısı olmayan, o ana dek hiç de etkili oynamayan Rangers'ın aslında ilk yarıda yaptığı en organize işti. Bu tür maçlarda hele de başlangıç stratejileri çok önemli. Rakibin temposunu kırmak, savunma önlemlerini yoğunlaştırmak, oyunu soğutmak ve en azından 15-20 dakika tutmak gerçekten çok önemli. Bursaspor bunu yapabilse Rangers o golü atabilir miydi? Bence zor atardı. Çünkü Rangers, gerçekten de ekstra özellikleri olan bir takım değil. Bursaspor'dan daha iyi bir takım hiç değil. Nitekim o Rangers, sahasında oynamasına karşın, savunma önlemlerini üst düzeyde tutarak oynamaya çalıştı dün. Borgherra, Weir, Papac üçlüsünü duran toplar dışında hiç öne çıkarmadı. Bursaspor atak başlatmaya yöneldiğinde bu üçlünün sağına Whittaker, soluna Broadfoot'u çekti. Orta alandan dörtlü destekle takım savunmasını güçlendirdi. Bursaspor'a pozisyon vermedi. Oysa Bursaspor'da bu bölümde bireysel olarak etkili oynayan isimler de vardı. Volkan sağ kanadı çok iyi kullanıyor ve sürekli Rangers savunmasını zorluyordu. Batalla orta alanda iyi top çeviriyor, Sercan önde hareketli görünüyor, ama Bursaspor yine de organize olamıyordu. Rangers savunması ise Bursaspor'a beklediği açığı hiç vermiyordu. Örneğin hiç kontra yemiyordu. Bu da zaten iyi kapanan Rangers savunması karşısında Bursaspor'u iyice çaresizliğe itiyordu. İkinci yarının başlangıcında da Bursaspor, oyunu kora kor ve önde oynamak istedi. Bu defa Rangers daha iyi organize oldu. 46. ve 54. dakikalarda iki etkili atakla Bursaspor savunmasını silkeledi. İlk pozisyonda Kenny Miller vurdu, golü İvankov önledi. İkincisinde Edu vurdu, top direğin dibinden auta gitti. Sonra Bursaspor oyuna hissedilir bir ağırlık koydu. Ancak pozisyon üretmekte yine zorlandı. Ertuğrul Sağlam, 72. dakikada bir hamle yaptı, Sercan ile yorulan Batalla'yı çıkardı. Turgay ile Nunez'i oyuna aldı. Rangers öylesine baskı yemiş, öylesine etkisini yitirmişti ki… Sıklıkla kendi taraftarının tepkisiyle karşılaştı. Artık Bursaspor oynuyor, Rangers skoru savunuyordu. Ama kabul etmek lazım, iyi de savunuyordu. Sonuçta kazanan taraf, özellikle son yarım saatte iyice mahkum oynayan taraf oldu. Böylece Rangers puanını 4'e çıkardı. Bursaspor'un üçüncülük şansı, gruptaki gerçek rakibi karşısında puansız kalınca iyice azaldı. Açıkçası, iki devrenin başlangıç aşamaları hariç, ortaya konan bu mücadele, bu oyun ve Rangers gibi silik bir rakip karşısında alınan bu skor, birçoğunuz gibi benim de içimi acıttı.

 

Zeki Çöl

 

Zaman

Bir yorum yazın

Lütfen bir isim/rumuz ve yorum yazın.

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu