Yesinler bu futbolu…
Bu ülkede şike yaptıkları iddiasıyla 5 ay hapis yatanlar, omuzlarda tahliye ediliyorsa; Federasyon Başkanı, takımlarla ilgili kararını sezon sonuna bırakıp, ‘kimseyi düşürmeyeceğiz’ imajı yaratıyorsa; İstanbul’dan yönetilen Türk futbolunda her dakika suçu aklama propagandası yapılıyorsa; Anadolu’nun tamamı bu düzene UYUYORsa; Hakemler şampiyonluğuna rağmen seni sıradan bir takım olarak görmeye devam ediyorsa; Fenerbahçe karşısında ezilip büzülüyorsa; Bir rivayete göre yardımcı hakem F.Bahçe’nin golünden sonra ‘Nasıl k..duk Bursa’ya” deme cüretini gösteriyorsa; Yesinler bu futbolu… Bu işin bir boyutu, geçelim diğer boyutuna… Herkesin duymak istediğinisöylemek bir işe yarayacak mı? Mesela; Hocam Ramazan Sal’ı oynatmak için Fenerbahçe maçını mı bekledin? Forvetsiz bir takımla nasıl kazanacağız? Devre arasına kadar Emre Pehlivan’lara, Okan Deniz’lere, İsmail Haktan’lara, hatta Vakıf’tan İsmail Özgür Göktaş’ları çağırıp, forma versek çok şey mi kaybederiz? Tagoede Bangura da pahada çok, sahada yoklar… ‘Gitti paracıklar’diyerek iki elimizin arasına sıkıştırdığımız başımızı duvarlara vursak faydası var mı? Sestak, Ankaragücü’ndeki Sestak değil… Pili bitmiş oyuncak bebek gibi bir ileri iki geri sahada geziyor, kanatsız takım solda tek başına Ozan’a kalmış, herkes fitili ateşlesin diye bekliyor. Stoch sahada mekik dokurken, aval aval bakıyoruz, pozisyon yedikçe yüreğimiz ağzımıza geliyor, ‘bari fark olmasa’ diye dua ediyoruz. Bu biz değiliz… Fenerbahçe’de ne vardı? Bildiğimiz Bursaspor, bu sahada, taraftarının önünde Kanarya’yı evire çevire yener miydi? Yenerdi… Ama maalesef bizde başta o ruh, sonra kazanma inancı/direnci, pozisyon yaratma becerisi, final pası, rakip defansı eritecek, yıldıracak ileri uç elemanı yok… Orta sahayı çekip çevirecek bir maestro yok… Bu kadar yokun içindegol beklemek umut tacirliğinden başka bir şey değil. Futbolun çivisininçıktığı bu ülkede, zaten sahaya önyargılı gözlerle bakarken, istediğimiz tek şey teslimiyet duygusuyla oynamayan, asılan bir Bursaspor… İki sezon öncesinin şampiyonu, geçen yılın lig üçüncüsü olup bugün dibe kulaç atmak yakışmıyor kere yakışmıyor. Maçtan sonra“İçimize sindiremiyoruz” diyen Ertuğrul Sağlam’dan başlamak üzere, bu takımın, hatta kulübün her bir bireyinin kendini sorgulaması şart. Yönetimi ya da teknik heyeti istifaya çağırmak en kolay yol… Bu getirse getirse kocaman bir kaos, sonucunda da büyük bir hüsran getirir. Dedim ya, biz bu değiliz, o ‘olmadı değiştir’ dönemlerini geçtik. Yap-boz oynayacak kadar eskilerde yaşamıyoruz artık… Ya yiğit takılıp düştüğü yerden kalkacak ya da kalkacak!.. Bunun başka izahı yok…
Özge Yetişmişoğlu
Bursa Gerçek
