İstatistiklerle yüzleşmek
Şehre ve insanına büyük onur kazandıran şampiyonluğu analiz ederken elimizdeki verilerden ziyade yaygın basından pompalanan haberlerle manipüle edildiğimiz gerçeği tas gibi ortada duruyor. Büyük fedakarlıklarla ulaşılan şampiyonluğu matematiksel veriler üzerinden anlamaya çalışırsak geçen yılın kadrosundaki birçok futbolcuya haksızlık edildiği gerçeği ortaya çıkacaktır.
Gelelim yaygın medyamızın attıklarından çok atamadıkları ile ya da uygunsuz işlerine yer vermek suretiyle üstelik zamansız ve hak edilmemiş bir şöhret kazandırdığı genç futbolcu Sercan Yıldırım’a…Sercan genç milli takımlarda aldığı eğitim sayesinde kolektif futbola daha yatkın ve takım oyuncusu olmaya aday idi. O sıralarda koskoca Avrupa’nın tamamında ve genç milli takımlar düzeyinde ondan daha parlak istatistikleri olan sadece bir tek futbolcu vardı.
Sercan genç milli takımlarda hak ederek kazandığı istatistiklerin çok gerisine düştü. Yani daha başka bir deyişle profesyonel olamadı.Şimdi bakalım… Geçen yılki şampiyonlukta Sercan’ın ne kadar payı varmış…?
Sercan geçen yıl 24 maç oynamış 4 gol ve 4 asist yapmış. 24 karşılaşmanın sadece 6 sında sahada 90 dakika görev almış. 15 maçta oyunun ikinci yarısında dışarı alınmış ve 3 maçta oyuna sonradan sokulmuş. Sercan 4 golünün ikisini Kasımpaşa maçlarında atmış. Aynı Sercan 4 golün ikisini ligin başladığı ilk iki haftada kaydetmiş.Ligin ikinci haftasında Eskişehir deplasmanında 3-2 kaybettiğimiz maçta Sercan takımın ikinci golünü atmasına rağmen puan kazandırmayı başaramamış.
İkinci yarının başına kadar ortalarda görünmeyen genç futbolcuyu ancak Bursaspor’un 18.haftada deplasmanda 2-0 kazandığı Kasımpaşa maçında ikinci golü atarken görüyoruz.Sonra nerdeyse iki ay boyunca ortadan kaybolan Sercan’ı yeniden 26. haftada ki Bursa-Denizli maçı 1-0 devam ederken ikinci golü atınca fark ediyoruz.Sonra sezon sonuna kadar gene tık yok.
Eh…Varın gerisini siz değerlendirin…Sercan’ın Bursaspor’un 65 gol atarak 75 puanla şampiyon olduğu sene takımına ne kattığını…
Sırada Volkan Şen var… Volkan geçtiğimiz yıl 27 maçta görev aldı. 6 gol attı 7 asist yaptı. İstatistikler Volkan’ın sadece içerideki maçlarda gol atabildiğini gösteriyor. Bunun tek istisnası 27. hafta deplasmanda 2-1 yenildiğimiz İBB maçı. O golünde Bursaspor’a puan kazandırmadığı çok açık. Volkan’ın gol attığı diğer maçlar ise Bursa’da oynanan 2-0 lık Gaziantep, 3-1 lik Sivas (tarafsız sahada seyircisiz) 4-0 lık Diyarbakır ve 6-0 lık İBB maçları.
Bu kadar istatistik bile Volkan Şen’in baskı altında devam eden maçlarda oyunun gidişatını değiştiremediğini, buna mukabil ancak stresten uzak rahat giden maçlarda gol atabildiğini gösteriyor. Allah için bunun bir tek istisnası var. Üç puanı Volkan’ın tek golüyle kazandığımız Bursa’da ki Galatasaray maçı…
Volkan Şen’in özellikle şampiyonlar liginde takım oyuncusu olmaktan çok uzak, şımarık, sorumsuz ve agresif tavırlarının lig maçlarına da yansıması Bursaspor’a zarar veriyor. Bu işin önü alınmazsa zarar vermeye de devam edecek.Üstelik bu yıl arkasında onun hatalarını kapatacak bir Ali Tandoğan da yok. Geçen sene herkesin gördüğü bu gerçeği Volkan’ın daha hala idrak etmediği anlaşılıyor.
Ne kadar doğru bir örnek olur bilemem ama bir de geçen yıl ligi 47 gol atarak 56 puanla 6. bitiren İBB takımına inanılmaz katkı koyan futbolcusu İbrahim Akın’ın istatistiklerine göz atalım. İbrahim Akın her üçü de 1-1 biten Beşiktaş, Gaziantep ve Kayseri maçlarında birer gol atarak 3 puanı; 1-0 kazandıkları Sivas ve Manisa maçlarında birer gol atarak 6, toplamda 9 puanı takımına sadece 20 maçta oynayarak kazandırdı.
İşte size saha içinde yaptıkları işten çok yapamadıklarınla ya da disiplinsiz hayatları ile gündemde kalmakta ısrar etmelerine karşın haniyse bütün Bursaspor camiasının ‘’ la havle’’ çektiği bu iki futbolcunun çarpıcı istatistikleri…
Bu istatistikler her iki oyuncunun da Türk futbolunda devrimi ateşleyen Bursaspor’un şampiyonluğunda hemen herkes kadar payı olduğunu ölçmemize yarıyor. Bu ölçümden her ikisine de Bursalı olmaları açısından gereğinden fazla tolérance gösterildiği, şampiyonlukta çok daha fazla emeği olan diğer futbolculara ise haksızlık edildiği gerçeğini çıkartabiliriz.
Şimdi soru şudur…Her iki futbolcunun da bağlı oldukları ‘’Menajerlik Şirketinin’’ aynı olması sadece bir tesadüften mi ibarettir ? Yaygın medyada güçlü ilişkileri sayesinde müşterilerini sürekli gündemde tutmayı başaran bu Menajerlik Şirketi sahiden hem Sercan’a hem de Volkan’a iyilik mi yapmış oluyor?
Ben her iki genç kardeşe tıpkı hocalarının ifade ettiği gibi ‘’ gerçeklerle yüzleşmek’’ vaktinin çoktan geldiğini hatta geçtiğini hatırlatıyorum. Bu gece yatıp sabah kalkınca kendinizi değiştiremeyeceğinize göre neyi değiştireceğinizi siz daha iyi bilirsiniz. Yoksa hayat sizi öyle bir değiştirir ki ortaya çıkan şeyi siz bile tanıyamazsınız…
Melih Minareci
Bursa Hakimiyet