Siz söyleyin!
Bursaspor, normal sezona neden kötü nokta koydu? Sağlam’ın, Antep önündeki kadro tercihi doğru muydu? Ligi 8. sırada bitirmek 2010 Şampiyonu ve 2011 üçüncüsü Timsah için başarı mıdır? Avrupa’ya daha kolay ve daha üst kademeden gitmek için 3 maçı kazanan takımın kupayı kucaklayacağı Türkiye Kupası’na ağırlık verilmesi gerekmez mi? Yoksa, kupa garanti olmadığı için iki kulvarda da sonuna kadar Avrupa vizesinin kovalanması daha doğru mu olur? Lütfen bu sorulara sakince düşünerek, duygularınızla değil de mantığınızla cevap verin!.. Ayrıca unutmayalım ki; -Kupayı alan takım UEFA Avrupa Ligi’nde sadece bir eleme (play-off) oynayacak. -Süper Final Şampiyonluk Grubu dördüncüsü ile Avrupa Ligi Grubu birincisi olarak baraj maçı oynayıp UEFA biletini alırsanız, 3 ön elemeden geçeceksiniz. ** Düşünsenize; Bu sezon play-off olmasa, ligi 8. basamakta tamamlayan Bursaspor’da; yönetim ve teknik kadro büyük eleştiri almaz mıydı? Tagoe, Bangura dosyaları yeniden açılmaz mıydı? Ancak yeni statü sayesinde, şairin dediği gibi ‘umut fakirin ekmeği’ durumunda… Yersen!.. ** 25 BİN ZOR MU? Tabii ki tam destek zamanı… Bu destek de perşembe günü Sivas ile Saracoğlu’nda oynanacak maçla başlamalı… Ama öğrendiğim kadarıyla pazartesi akşamı itibarıyla, Bursaspor’a Kadıköy’de ayrılan 25 bin biletten sadece 4 bin kadarı satılabilmiş. Bu maçın telafisi yok… Ancak ilginçtir, yeşil-beyaz sevdalıları biletlere henüz beklendiği kadar ilgi göstermiş değil. Bizim rekortmen taraftarımızın, işini gücünü ayarlamaya çalıştığı ve son gün 15 bini geçeceği beklentisi var camiada… Bu işin tribün tarafı… Bir de saha içine göz atmaya çalışalım. AKRABA OLACAKLAR! Bu sezon 2 kez hüsran yaşadığımız Sivas ile önce kupada sonra da yeni grupta 3 gün arayla 2 maç oynayacağız. Rövanşı da sayarsak bir sezonda 5 kez karşılaşacak iki takım… Yani neredeyse akraba olacaklar. Dile kolay, 26 günde 3 randevuları var… Ertuğrul Sağlam ve Rıza Çalımbay resmen satranç oynayacak. İşte burada, birbirini yakından tanıyan iki eski takım arkadaşının hamleleri çok büyük önem taşıyor… Kadro yapıları ve derinliği, futbolcu tercihleri, oyun sistemlerine getirecekleri yorumlar ve kulübe zenginliği bu tarihi maçlarda büyük rol oynayacak. KİMMİŞ FAVORİ? İstanbullu spor yazarları geçen gün ekranda çoğunlukla “Favori Sivas” dediler. Hatta biri daha da abartarak, “2. Grubun birincisi Sivas olur ve Avrupa baraj maçını da kazanır” derken, mangalda kül bırakmadı maşallah. Geçenlerde yazmıştım, “Ligde iki kez yenildiğin Sivas’tan rövanşı almak için bundan güzel motivasyon kaynağı olur mu?” diye. Alın size yeni bir motivasyon unsuru daha… Futbolculara, “Beyler, İstanbullu kalemşörler, sizi favori göstermiyor. O zaman siz de çıkın ve kupa maçından itibaren kimin, nasıl favori olduğunu sahada cümle aleme gösterin” demek yetmez mi? Sonuçta; Grupta 6 maçtan maksimum puanları toplayan takım baraj karşılaşması oynamaya hak kazanacak. Timsah, buçuktan 25 puana yükseldiği için 13 Mayıs akşamı rakipleriyle puan eşitliği halinde dezavantajlı olacak. O nedenle yeşil-beyazlılar, 3 rakibinden en az 1 puan önde olmak zorunda… KADRON KADAR KONUŞ Biliyorum; 1 ayda hem grupta 6 maç, hem de kupada turu geçersen daha fazla karşılaşma oynamak kolay değil. Neredeyse 4 günde bir, zorluk derecesi yüksek maçlar yapacaksın. Bu zorlu seriden alnının akıyla çıkabilmen için çelik gibi sinirlerin, alternatifli bir kadron olması gerekir. Tribün desteğini söylemiyorum bile… Çünkü o muhteşem destek her daim var bizim tribünlerde… Teksas şova hazır… Bir Ramazan günü TFF’nin kulüp yöneticilerine verdiği iftarda, Başkan M. Ali Aydınlar’ın, çorbalar içilirken emrivaki ile kucağımıza bıraktığı; eski adı play-off, yeni adı Süper Final’i birlikte yaşayıp göreceğiz. Bu yeni statüde, teknik adamların tecrübası ve yetenekleri de ortaya çıkacak haliyle… Ne diyelim; 34 haftalık maratonda fazla mutlu olamadık, bari sonu güzel olsun!.. Çünkü, bu camiayı Avrupa kupalarına Sağlam ve ekibi alıştırdı.
Bursaport.com
