Pablo Batalladan, Sedat Berihsaya
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanvekili Hüsnü Güreli kulüplerin borçlarını açıklamış… Tabloya göre durum felaket… 18 kulübün 478 milyon TL alacağı, 3 milyar 948 milyon TL de borcu var… Yani borçlar alacakların 8,25 katı… Çok bilen yöneticiler(!) şimdi çıksın bu işin içinden… Taraftarın futboldan soğutulduğu, iş bilmez kişilerin sırf gazetelerde fotoğrafı çıksın diye yönetici koltuğunda oturduğu, menajerlerin üzerine kurulu olduğu düzende bu borcun artarak devam etmesinden daha doğal ne olabilir ki… Türk futbolunun tek kurtuluşu kulüpler yasasının bir an önce çıkması ve borcun kişileri kanunla bağlayıcı nitelikte olmasıdır… Başka çare yok… İş bilmek demişken, iki örnek durumu gayet güzel özetliyor aslında… Elbette ki her yönetim döneminde hatalar olacak… Ama bu iki örnek kimin daha iyi iş bildiğini, futboldan daha iyi anladığını gözler önüne seriyor… Bursaspor’un merhum başkanı İbrahim Yazıcı kimseye haber vermeden gitti Pablo Martin Batalla’yı aldı geldi… ‘Sorumlusu benim’ dedi… Ertuğrul Sağlam, o dönemde bilgisi olmadan yapılan bu transfer nedeniyle Batalla’yı bir süre kenarda bekletti… Sonuçta İbrahim Yazıcı’nın inisiyatifiyle transfer edilen Pablo Martin Batalla yıldız oldu, şampiyonluk geldi, Arjantinli rekorları altüst etti ve unutulmaz isimler arasına girdi… Recep Bölükbaşı da kendi inisiyatifiyle gitti Makedonya’dan Sedat Berisha’yı aldı geldi… O da İbrahim Yazıcı gibi ‘Sorumlusu benim” dedi… Sedat Berisha bırakın resmi maçı, antrenman maçlarında bile A Takımın yüzünü göremedi… Kamptaki çift kalelerde bile onun yerine iki yıl önce futbolu bırakan antrenör Ömer Erdoğan oynadı… Sonuçta Sedat Berisha bedelsiz olarak eski kulübüne gönderildi… Hüsnü Güreli’nin açıkladığı rakamlar işte bu nedenle ortaya çıkıyor… İş bilmezlik yüzünden…
Süha Gürsoy – Bursa Hakimiyet
