Bursaspor’un hakkını verelim…

Aslında bu sonuç sürpriz değildi. Ama birileri geçmişte bunu ısrarla görmezden geldi. Hâlâ da görmezden geliniyor… Bursaspor geçen sezonda büyük bir zafer kazanıp lig şampiyonu oldu. Bu sonuç Bursaspor tarihinde bir ilkti. Hep birlikte coştuk. Sevinçten günlerce ayaklarımız yere basmadı. Burada Napolyon’un, “En büyük tehlike zaferin eşiğinde durur” sözünü bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Aslında açıkça görünen tehlikeyi önlemek mümkündü. Fakat alınması gereken önlemler alınmadı, yapılması gerekenler de yapılmadı. Çünkü herkes bu zaferden sarhoş olmuştu. Aslında Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam ayıktı. Büyük futbol adamı, bugünlerde yaşanacakları çok önceden öngördü. Bu nedenle de ısrarla takıma yeni oyuncular alınmasını istedi. Ama bunun için pamuk ellerin cebe gitmesi gerekiyordu. Yönetim ise önceliği borç ödemeye verdi. Borç ödenmesi elbette önemlidir. Oysa devletlerin devletlere borcu varken Bursaspor’un borcu olmuş çok mu? “Şans fırsatlar karşısında hazırlıklı olmaktır” derler. Maalesef Bursaspor yönetimi ‘şampiyonluk’ gibi çok önemli bir fırsatı gerektiği gibi değerlendiremeyip şansını tepti. Bu öyle sıradan bir fırsat değildi. Türkiye geçmişte, Göztepe, Altay, Eskişehirspor gibi takımların başarılarını da hatırlıyor. Hepsi bir dönem geldiler, ligde fırtına gibi estiler sonra da köşelerine çekildiler. Bu takımların bugünkü durumları da ortadadır. Kaldı ki Bursaspor geçen yıl bu takımlardan da büyük bir başarıya imza atmıştı. Ayrıca önemli olan zirveye çıkmak değil orada kalıcı olmaktır. Ben bile azıcık futbol bilgimle bugün yaşananları öngörmüştüm. Nitekim 6 Haziran tarihinde bu sütunlarda yayınlanan yazıma, “Bursaspor’un hakkını verin” diye başlık atıp bugün olacakları o gün anlatmıştım. Yazı hâlâ gazetemizin sitesinde duruyor. Bursaspor Başkanı Sayın İbrahim Yazıcı’nın bu yazıyı hiç olmazsa bir kez okumasını öneriyorum. O yazının sadece küçük bir bölümünü alıntılayayım: “…Bakın uyarıyorum. Eğer Şampiyonlar Ligi’nde Bursaspor tutunamazsa gelecek yıl ligde de tutunamaz. Böylece bütün dünya bizimle dalga geçer. Boğaz Köprüsü’ne kadar çıkan Bursaspor bayrağı da yerlere düşer. İyi de bu kadar güzellikten sonra Bursaspor’u o hallere düşürmeye kimin hakkı var?…” Gün oldu devran döndü şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Kent Gazetesi’nin dünkü sayısında Bursaspor Başkanı Sayın İbrahim Yazıcı’nın açıklamaları vardı. Başkan Yazıcı açıklamasında özetle; “Biz takımı borç batağından kurtardık ve şampiyon yaptık fazla üzerimize gelmeyin” diyor. İyi de Sayın Başkan; Söz ettiğiniz paraların hepsini cebinizden mi verdiniz? Bursaspor’u sadece yönetim mi şampiyon yaptı? Başkan Altepe ve Bakan Çelik kapı kapı dolaşıp para bulmadı mı? Taraftarlar bütün deplasmanlara da giderek takımı motive etmedi mi? Kaldı ki her şeyi siz yapmış olun, her şey bir sezonluk muydu? Avrupa maçlarının sizce hiç mi önemi yok? Sorular uzar gider. Biz uzatmayalım ve yarın Bursaspor’un Kayserispor ile oynayacağı maça odaklanalım. Zira şu anda asıl önemli olan bu maçtır. Ama şu kadarını söyleyeyim; bu maçı kazanırsak şampiyon olmayacağız, kaybedersek de şampiyonluk fırsatı kaçmayacak. Şimdi sakin olmamız ve bu sakinliğimizi skor ne olursa olsun maçtan sonra da devam ettirmemiz gerekiyor. Yani kazanırsak rehavet yok, kaybedersek panik yok, sadece sonuçları iyi değerlendirip gereğini yapmak var. Eskiler, “Dere geçerken, at değiştirilmez” derler. Yönetim de, teknik kadro da yerinde durmalıdır, sadece herkes sakin olsun ve geç kalan önlemler bundan sonra alınsın. Gerisi kendiliğinden gelir…

 

İbrahim Çoban

 

Kent Gazetesi

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu