Hiç 10’suz mutluluk olur mu?

utbolcular hırslı ve çalışkan mıydı?

Evet, ama bu motivasyonu üretkenliğe çeviremediler.

Hatice mi, netice mi?

Artık Avrupa yolunda 10 final haftası kaldı ve tabii ki netice demek durumundayız. Ancak netice derken, yüreğimiz ağzımızda son düdüğü beklemek hiç güzel olmuyor tabii ki!..

Peki, Pinto, daha 4. dakikada kaleciye teslim ettiği penaltının etkisinde kaldığı için mi böylesine tutuk kaldı? (Açıkçası faul dışarıdaydı ve penaltı değildi)

Büyük ihtimal öyle olmuş olabilir, ama artık kendisini toparlaması lazım…

Herkesin aklına gelen ortak soru:

-Allah korusun Batalla'ya bir şey olsa biz naparız?

Emin olun, orasını düşünmek bile istemiyorum.

Süper Bücür, nasıl da futbol zekasını konuşturdu ve kurnazca defansın arkasına sızıp, Hayrettin'in geri pasını kapıp tabelayı değiştirdi.

Kendisini öyle bir sakladı ki, adeta çimlerin altından çıkarak Hayrettin'i hayrete düşürecek bir gole imza attı Pablo…

Hem de son 4 maçta 4'te 4 yapıp 10 gole ulaştı 10 numaralı maestro…

Şimdi, "10'un adı Batalla" esprisini gel de yapmaJ

Tangocu ile 2016'ya dek 2 yıl daha sözleşme uzatma konusunda prensipte anlaşılması da çok süper oldu.

Türk vatandaşı olsa, herhalde adı; Pamir Metin Baltala olurdu!

Şaka bir yana; iyi ki varsın Pablo Martin Batalla…

ATOM KARINCA BELLUSCHİ

Arjantinli demişken, mutluluğun Pablo'sunu çizen Batalla'nın vatandaşı Belluschi'yi pas geçmek olur mu?

Müthiş çalıştı, adeta bir atom karınca gibiydi Fernando…

Batalla Süper Bücür olarak tarihe geçtiyse, Belluschi'ye de ben 'Atom Karınca' lakabını takıyorum. (Yaşı 35'in üzerinde olanlar bilir, biz küçükken Atom Karınca diye, her işi yapan bir çizgi film kahramanı vardı.)

Hele o; 77'de uzaktan dönerek topu önüne düşürüp çektiği şut 90'a giderken kaleci kurtaramasa, tam jeneriklik tarihi bir gole imza atacaktı.

Defasın göbeğinde İbrahim ve kademesine giren Serdar Aziz, Eneramo ile çok müthiş savaştılar.

İlk kez Karaman'ın sağ kanatta denediği Şener-Basser ikilisi fena değildi. Özellikle Faslı oyuncunun sağ bek alışkanlığı nedeniyle top kaybı sonrası rakibini kovalayıp defansına yardım etmesi de çok

değerliydi. Ancak 53'te sakatlanarak çıkan Basser'in durumu umarım kötü değildir. Zira Kadıköy'e eksiksiz çıkmak çok önemli…

Ferhat'ın girmesiyle, Kiraz sol kanada, Tuncay da sağ tarafta geçince, kanatlar biraz hareketlendi.

SAHİP ÇIKMALIYIZ

Pinto'nun çıkmasıyla Sestak hücuma canlılık getirdi.

Ancak Pinto'nun çıkarken protesto edilmesine hiç anlam veremedim.

Gol atarken iyi de, kötü oynayıp çıkınca yuh mu çekmek lazım?

Lütfen, tabelaya takılmadan oyuncularımıza daha çok sahip çıkalım.

Örneğin; son dakikada çıkan Tuncay Şanlı'nın -çok süper oynamasa da- alkışlanması ise güzeldi.

Sivas ise, her fırsatta kendisini yere atan ve maçı 0-0'a bağlamaya çalışan tipik beraberlik takımı kimliğindeydi. Zaten tribünler de o ironik tezahüratla konuk ekibe hakkını verdi.

DAHA ÇOK ZENGİNLİK GEREK

Kayseri ve Antalya'nın kazandığı Eskişehir'in 1 puan aldığı haftada kazanmak çok önem kazanmıştı, nitekim 3 puanla 4. sıradaki yerimizi koruduk.

Ancak, ligde 4'te 3 yapan Hikmet Karaman'ın, hücum varyasyonlarına zenginlik kazandırması ve kanat organizasyonlarına ağırlık vermesi gerektiğini düşünüyorum.

Zira bu futbol, yaklaşık 10 bin taraftarı hiç memnun etmedi.

Umarım; Fenerbahçe, Trabzon, Kasımpaşa ve Beşiktaş'tan oluşan 4 maçlık seride 2010 ruhu tüm benliğimizi sarar ve Avrupa yolu daha da kısalır.

 

Serkan YETİŞMİŞOĞLU / BURSADA BUGÜN

Bir yorum yazın

Kayıtlı bir kullanıcıyı yorumunuza etiketlemek(mention) için yorumunuzun içerisine örnek @bursasporluyuz şeklinde kullanıcı adını yazabilirsiniz.

Başa dön tuşu