Aç kapıyı Veysel efendi

Gökhan SEZER / Bursasporluyuz.org

“Galatasaray’ın başında geçtiğimiz sezon 1’i ligde olmak üzere 2, bu sezon da Süper Kupa’da 1 kez Bursaspor’un karşısına çıkan Hamza Hamzaoğlu, Timsah’ın lig genelindeki maçlarını izlemiyor ve sıkıntılarını bilmiyorsa bile; geçtiğimiz sezonki başarılı takımın dağılışı ve yenilenen kadronun yapısı, oynanan futbol(?) ve yanlış kadro/isim tercihleri konusunda bu maçlarda az da olsa bir tecrübe edinmiştir, çünkü bu karşılaşmalarda takımına galibiyet aldırabilmek için Bursaspor’un eksiklerini koz olarak kullandı. Ayrıca nasılsa ilk maçın günahı pek de yeniye yazılmaz, Konya’da gereğini yapar” diyordum kendi kendime.

Yanıldım.

Zaten görüyor ve biliyorduk; sistemin değişmesi gerekirken sadece isim değişti.

“A” sistemini oynatan gitti, “â” oynatan geldi.

Saz çalmayı bilmeden sazı eline alan ve çıkan kötü melodi yüzünden suçu sazın tellerine yıkan birinin hikâyesi gibi Bursaspor’da yaşananlar.

Futbol adına yazılacak çok bir şey yok belki de bunlardan başka.

Fakat Yönetim’e dair söyleyeceklerim var.

Sayın yönetim; Bursaspor babanızın malı değil.

Başarısızsanız, camianın tümü size haklı sebeplerle kazan kaldırmışsa gereğini yapacaksınız.

Kongre dönemlerinde sizin de dediğiniz gibi, istenmediğiniz yerde durmanızın bir anlamı yok.

Yok yere Bursaspor’un vaktini alıyorsunuz.

Ve sayın Başkan;

Ekohaber Dergisi’nin 28 Ağustos 2007 tarihli sayısında yer alan röportajınızda “Temizlik güvenlik şirketinde işler iyi gitmiyordu. İstifa ettim, ama işsiz kalmıştım. Evliyim, evdekiler para bekliyor. Birkaç arkadaşımın desteği ile kendi işimizi kurmaya karar verdik” şeklinde bir demeciniz var.

Demek ki istifa, işler iyi gitmiyorsa ihanet değilmiş.

O gün size güzel bir kapı açmış, şimdi de eğer lütfederseniz(!) Bursaspor’a açacak.