Onların borcu kasaba, bakkala mı eyy federasyon?

Bursa.com Spor Koordinatörü Tarık Çapçı'nın köşe yazısıdır.

Ülke olarak dünya sporlarına “Masa Futbolu” branşını da kazandırmış olmamın haklı gurunu yaşıyoruz !

İngilizlerin icat ettiği ve dünyada yeşil sahalarda 22 kişi ile oynanan futbol oyunu bizim ülkemizde 22 oyuncu, başkanlar, yöneticiler, siyasiler, saha hakemleri, federasyon, menajerler ve medyanın katılımıyla oynanıyor.

Öyle ki bu saydığım öğeler saha içindekilerinden çok daha etkili ve sonuçları belirliyorlar.

Bu arada sahaya müdahil olan bahsettiklerimin de hepsi ülkemizde “Üç Büyükler” diye tanımlanan; ancak büyüklükleri Kapıkule Sınır Kapısıyla sınırlı olan sözde büyüklerin şampiyon olmasını istiyorlar.

Her şeyi ona göre dizayn ediyorlar.

Uydurma son dakika penaltıları.

Ofsayttan goller.

İptal edilen nizami goller.

Büyük takımımız ! gol atana kadar uzatılan maçlar.

Büyüğümüze yanlış yapan hakemin kızağa çekilmesi,

Tüm bunlar olurken üç maymunu oynayan ya da kendi tarafından yorumlayan medya…

Üç büyüğümüzün ! paşa gönlü için ne gerekiyorsa yapılıyor anlayacağınız.

Yeter ki onlardan biri şampiyon olsun.

Bunun için de Anadolu kulüplerini figüran olarak kullanıyorlar.

70 yıldır sürekli o kulüpler şampiyon yapılınca da ahalinin yüzde 90’ı onların peşine takılıp kendi şehri kulüplerine sırtlarını dönmüş durumda.

Bu da futbolumuz için ayrı bir saçmalık ve garabet.

Dünyada örneği de yok.

Bu nedenler statlar da boş kalıyor, futbolumuzda yerinde sayıyor.

Taraftarlar gibi kentlerin ileri gelenleri, sanayicileri de İstanbul kulüplerinin peşine takıldıkları için de zor durumda kalan Anadolu kulüpleri battıkça batıyor.

Bursa ve Bursaspor buna en iyi örnek.

Bursa’da bir yerlere gelen, bu kentin ekmeğini yiyen İstanbul kulüplerinin sevdalısı Bursa sanayicileri, Bursaspor’un durumuna üzülmüyorlar bile. Varsa yoksa platonik aşkları !

Genele dönelim.

Türk Futbolu” olarak adlandırılan, aslında masa başlarında sonuçları belirlenen bu tiyatroya harcanan para başka spor branşlarına harcansa

O spor dallarında kupalara, madalyalara ambargo koyardık.

Sporu geçtim sağlık sistemimize harcansa hastalara 6 ay sonrasına değil ertesi güne randevu verilirdi.

Bu sözde büyükler şike yaparlar ceza almazlar.

Vergi ödemezler borçları silinir.

Ülke borcu miktarında borçları olur transfer tahtaları ardına kadar açık bırakılır.

En güzel yerlerden araziler tahsis edilir.

Federasyon, hakemler, medya zaten emirlerine amadedir.

BÜYÜKLERİN ! BORCU BAKKALA KASABA MI ?

Bursaspor’un eski oyuncularına 200 milyon borcu var diye yıllardır transfer yasağı var.

Her birinin borçları 15 milyara dayanan FB-GS ve BJK’nin bu borçları kasaba, bakkala mı eyy federasyon?

Hayırdır onların neden transfer tahtaları kapanmıyor ?

Kapanmaz tabii!

Çünkü onlar ayrıcalıklı kulüpler!

Onlar her türlü ihlali yapabilirler.

Adaletin olmadığı yerde gelişme olmaz. Olmuyor da zaten.

Bu sezon da Fenerbahçe ve Galatasaray’ın sözde sahada gerçekte masa başındaki rekabetini gülerek izliyoruz.

İkisinden biri sezon sonu şampiyon olacak ve utanmadan da bunu kutlayacaklar.

Kutladıklarının saha değil masa başı şampiyonluğu olduğunu iyi bilmeliler.

Zira tüm Türkiye bunu böyle biliyor ve görüyor.

Başa dön tuşu