Futbolun Hikayeleri 5.Bölüm | Çelme
15 Mart 2011..
Bu tarihten sonra Suriye’de hiçbir şey aynı olmadı.
Sokaklarda oyun oynayan çocuklar bir daha hiç gülmedi.
2011’de başlayan iç savaş ülkedeki her şeyi yok ediyordu. İnsanları, onların sıcacık yuvalarını, yaşama tutunmaları için var olan hastaneleri, ileride çocuklarının iyi bir yerlere gelmesi için yapılan okulları ve daha bir çok şeyi…
Tüm bu olanların yanında ülkede futbol da yok olmaya başlamıştı.
Baskılara dayanamayan Suriyeli halk yaşadıkları ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Suriyeli’lerin büyük bir kısmına Ülkemiz kapılarını açtı ve artık onlar ‘’Suriyeli Mülteciler’’di.
Suriyeli’lerin bazıları ise kaçak yollarla Yunanistan’a, oradan da Avrupa ülkelerine ulaşma hayalindeydiler ancak, kimileri yolda boğularak öldü, kimileri ise bunu başaramayarak geri dönmek zorunda kaldı. Ülkemize gelen milyonlarca Suriyeli sığınmacıların içinde bir çok yeteneğe ve beceriye sahip insanlarda vardı elbette. Bunlardan biri ise Suriye Premier League takımlarından Al-Fotuwa SC’nin teknik direktörü Osama Abdul Mohsen…
Yaklaşık 1,5 yıl önce ülkesinden kaçarak Urfa'dan Türkiye'ye giriş yapan daha sonra ailesiyle birlikte Mersin'e gelen Abdul Mohsen, Türkiye’de geçirdikleri zor süreçten sonra geçtiğimiz haftalarda 19 yaşındaki oğlu Almuhannad, 13 yaşındaki kızı ve eşine daha iyi bir hayat yaşatmak için 7 yaşındaki oğlu Zaid’i alarak Almanya’ya gitmek için yola koyulur. Mersin’den kalkıp Edirne sınırına gelen Mohsen ve oğlu sınırı zorda olsa geçerek Yunanistan’a ulaşır. Buradan Makedonya ve Sırbistanı geçerek Macaristan sınırına ulaşırlar. Ancak burada hiç beklemedikleri bir olayla karşılaşırlar. Ülkelerindeki çatışmalardan kaçan sığınmacılar giremesin diye sınıra dikenli tel çeken, sığınmacıları kamplara sokmaya çalışan ve komşu ülkelerin gönderdiği yardım araçlarının ülkeye girişinde zorluk çıkaranMacaristan, Suriyelileri ülkesine sokmak istemez.
Sırbistan sınırındaki Roszke köyünde kampa yerleştirilmeyi beklemekten yorulan göçmenler ile Macar Polisi arasında arbede başlar. Abdul Mohsen, Oğlu Zaid ile birlikte polislerden kaçtığı sırada içinde kuş tüyü kadar vicdanı olan herkesin vicdanını sızlatan o görüntü çıkar ortaya. Kucağında oğlu ile birlikte polislerden kaçan Mohsen’e, orada çekim yapmakta olan bayan bir kameraman çelme takar ve yere düşürür.
Sonrasında Mohsen Kameraman’a bağarsa’da polisten kaçamaz. Oğlu Zaid’in gözünden akan yaş ve bir babanın çaresizliği tüm dünyada yankı uyandırır. Baba ve oğlu bir şekilde Almanya’ya ulaşmıştır. Aşırı sağcı Jobbik partisine yakınlığıyla bilinen N1TV kanalının kameramanı Petra Laszlo’nun, küçük bir kıza tekme attığı görüntüleride ortaya çıktıktan sonra işine son verilir.Ardından Osama Abdul Mohsen’in Suriye Premier League takımlarından Al-Fotuwa SC’nin teknik direktörü olduğunu öğrenir tüm dünya.
Baba Osama Abdul Mohsen'in görüntülerini Getafe'deki Ulusal Teknik Direktörler Eğitimi Birliği (CENAFE) Müdürü Miguel Angel Galan izler ve çok etkilenir. Mohsen'in hikayesini duyar duymaz Faslı öğrencisi Mohamed Labrouzi’yi Almanya'ya yollayan Galan'ın, Suriyeli eski teknik direktör Mohsen'e Getafe'de ev ve ekonomik yardım teklif eder. Münih kentinden trenle Madrid'e getirilir Mohsen , Oğlu Zaid ve Almuhanned ile birlikte. Artık hayatı değişmiştir Mohsen’in.
Abdul Mohsen, oğulları ve Faslı öğrenci ile birlikte trenden indiklerinde büyük bir basın ordusu karşılar alkışlar eşliğinde onları. İspanya ve dünyanın gündeminde bu mükemmel hareket konuşulur.Cenefa Müdürü Galan,Baba’ya sanki ailesinden biriymiş gibi sarılır. Macar Gazeteci’nin çelmesinden sonra,İspanyol Müdür’ün bu kucağı onlar için yeni bir başlangıçtır artık.. Artık Yepyeni bir hayata kavuşmuşlardır .Suriyede bir çok sıkıntı çeken aile artık mutlu olacaktır. Türkiye'deki Annelerinin kısa bir süre sonra Madrid'e oğulları ve kocasının yanına gelmeside onlar için büyük bir sevinç yaşatacaktır hiç şüphesiz. Getafe Ulusal Teknik direktörler birliğinin Mohsen ve ailesine sahip çıkması, Macar kameramanın tekme utancından sonra, dünyaya yeni bir mesaj olmuştu.
Mohsen ailesi için süprizler henüz bitmemişti.Haftasonu R.Madrid evinde Granada’yı ağırlıyordu. Mohsen ailesi ise maçın onur konuğu olacaktı. Maçtan önce Real Madrid’in kulüp binası ve müzesi gezdirildi Abdul Mohsen ve oğullarına. Mohsen’in küçük oğlu Zaid’in elleri cebinde, 20. Yüzyılın en iyi futbol takımının kupalarına bakarken, gözlerindeki mutluluk bu dünya’da hala iyi şeyler yapılabildiğinin kanıtı olarak geçiyordu tarihe.
Küçük Zaid’in Ronaldo ile başlayan ilişkisi onun posterini öpmesi ile sınırlı kalmayacaktı elbette. Real Madrid’inGranada maçından önce yaptığı antremanı ’da ziyaret eden Mohsen ve oğulları, Dünya Starlarını ilk kez canlı gördüğü o anda belki hayatlarının en mutlu anlarından birini yaşıyorlardı. Küçük Zaid’in Ronaldo ile tanışmasıda ilk kez bu zamandı. Artık Maç zamanı geldi, R.Madrid ve Granada saha’ya çıkarken Küçük Zaid,Ronaldo’nun önünde; Babası ve Abisi Protokol tribünü’nde, tüm İspanya’nın gözüde onların üzerindeydi. Zaid heyecanı ve mutluluğu bir arada yaşarken yerinde duramıyordu. Belki birgün bu sahada futbolcu olarak sahaya çıkacak, belki de babası bir gün bu sahada teknik direktör olarak görev yapacak ya da abisi Suriye’de olduğu gibi çalışacak ve bir gün dünyanın konuştuğu bir futbolcu olarak karşımıza çıkacak. Kim bilir bu sihirli sözcük yani ‘’FUTBOL’’ onların yüzüne gülerse eğer, ‘’Futbol’un Hikayeleri’’ programında bir bölümü daha onlara ayırmak bizim içinde ayrı bir gurur ve mutluluk olacak. Baba Mohsen’in Karısı ve Kızı yakında Madrid’te gelecek ve aile bu evde buluşacak. Abdul Mohsen,Cenafe’de (Getafe ulusal teknik direktörler birliğnde) antrenör olarak işe başlayacak. Bu mükemmel hareketi başlatan Miguel Galan büyük bir alkışı hakkederken, bir yanda da işinden kovulan Macar Kameraman’ı tebrik etmek gerek çünkü eğer o çelmeyi atmasaydı, belki insanlık biraz olsun uyanamayacaktı. Dileriz Suriye'de savaş bir an önce biter ve yaşam mücadelesi veren bütün mültecilerin hikayesi bu aileninki gibi bir anda tersine döner. Simon Kuper’in artık kulaklarımıza işlemiş sözü bu hikaye’nin ana fikri oldu ‘’Futbol Asla Sadece Futbol Değildir.’’
Muhammet Ali Özdemir