Cevaplarım ve sorularımdır!

Dün akşam saatlerinde tek bir elden hazırlanan ve bir kısım taraftar sitelerinde yayınlanan karalama kampanyasına karşı kamuoyunu bilgilendirmek istiyorum.

Bursaspor için çok hayati bir kongre aşaması yaşanıyor. Kaybedilecek zamanın bir daha telafisi yok.

Herkesin öncelikle şahsi hesaplaşmalardan kendilerini sıyırıp, gayretlerini 23 Ağustos 2020 tarihinde yapılacak kongrenin ertelenmemesine harcamaları gerekmektedir.

Bursaspor’un son 3-5 yıldır içine düştüğü bu durumun suçlusu ben değilim. Bir suçlu arayacak olanlar önce aynaya baksınlar sonrada kendi özeleştirilerini yapsınlar sonrasında tarafıma iftira atacak ise atsınlar.

Dün akşam tarafıma  yapılan organize saldırının gerçek  nedeninin kamuoyunca  iyice bilinmesi ve hafızalara iyice  kazınması gerekmektedir. Bu bilindiğinde Bursaspor’a zararı veren hastalıklı yapının da gerçekte ne olduğu çok  daha net anlaşılacaktır.

Bursaspor’un 2018 başkanlık seçimlerinde yaşananlar tüm kamuoyunca malumdur. Satın alınan oylarla seçilen, menfaati uğruna kendisinin ve grubunun oylarını satan kişilerin seçtiği   bir başkanın kulübü şu an nerelere getirdiği de hepinizin malumudur.

Bu başkanı hem seçen,  hem de işler kötüye gidince kendi kamuoyu imajlarını ‘korumak’ için gece yarısı  evinin kapısına dayanan ve oynadıkları mizansenin görüntülerini de  sözde o hiç sevmedikleri sosyal medya ortamından yayınlayıp tüm Türkiye’ye bizi rezil eden de bu kişilerdir.

Bizim aklımız  ile dalga geçer gibi aynı başkanı bu kongre sürecinde tekrar Bursaspor başkan adayı olarak çıkartma gayreti içerisine giren de  yine  bu kişilerdir.

Eğer Erkan Kamat adaylık sürecini başlatmak için noterden imza toplayacağını açıklamamış olsaydı çok sevdikleri, evine kadar gece yarısı ziyarete gittikleri eski başkanları için son gün  noter randevusu alınmış, imza verecekler organize edilmiş ve başkan adaylığı organize edilmiş  vaziyetteydi. Konuya ayrı bir parantez açmak gerekir ise bu süreçte ikna edemedikleri tek kişide Selim Kurtulan olmuştur.

Ancak Erkan Kamat tarafından son gün adaylık başvurusu yapılması tüm hesap-kitaplarını  bozmuştur. Erkan Kamat’ın tek aday olarak seçime girecek olması beklenen bir şey değildi. Aslında hayal ettikleri şey Bursaspor’u küme düşüren  başkanın tek aday olarak Genel Kurulun önüne kurtarıcı olarak dayatmaktı.

Bir Genel Kurul süreci düşünün ki; neticede tek bir kişi adaylığını açıklamış, önünde olan kısıtlı 48 saat içerisinde kendisine göre en iyi listeyi hazırlamak için çalışma halinde. Yöneticilerin kim olacağı   belli dahi  olmamış iken, o yönetim listesine girecek olan kişileri tehdit etme hak ve cesaretini sen nereden buluyorsun Cenk Tunçbilek?

Maksadın nedir?

Ya da maksadına Erkan Kamat’ın adaylığı mı engel oldu?

Bu kininin, öfkenin mantıklı açıklaması nedir?

Yapılan bu tavrın hatalı olduğunu söylemem mi zorunuza gitti?

Bursaspor için iplerini  elinize alacağınız kukla başkanlar arayacağınıza,  kimin cebinde ne kadar parası var onu soruşturacağınıza Özlüce yerinde duruyor, Bursaspor’da yerinde duruyor.

Tekrar ediyorum perde altından fiilen kulüp yönetme çabasını artık bırakın,  resmen bu kulübü yönetin. Belki o zaman sadece başarıya değil başarısızlıklara da sahip çıkma kültürünü biraz öğrenirsiniz.

İnanın başarılarınızla da gurur duyar sizleri alkışlarız.

DÜN AKŞAM Kİ AÇIKLAMALARA DÖNECEK OLUR İSEK;

1-Öncelikle aslında olmayan bir alacak ile ilgili olarak kulübü icraya veren ve 2010 yılında faizleri ile birlikte 1.500.000TL(1.086.000USD) kulüpten para tahsil etmiş olan, Şampiyon Başkanın ise iftiralar ile cezaevinde yatmasına neden olan bir kişi sizin kulübünde başkan olurken nerede idiniz?

O zaman çıkıp da Bursaspor’a bu kişi biz ölene kadar başkan olamaz diye neden bir açıklama yapmadınız? Bu kişiye nasıl başkanım diyebildiniz?

Nedeni aslında çok bellidir. Yeter ki sizin yönetebileceğiniz birisi Bursaspor’un başında başkan olsun  o kişide isterse  çamurdan olsun değil mi  Bursaspor’un  abileri?

Bursaspor Özlüce tesislerinin kapısından içeriye haciz ile değil  ilk defa 2017 yılında  yönetici seçildiğimde girdim.

Tarafımı yöneticilik dönemim ile ilgili yolsuzluk ve  hırsızlıkla suçlayamayan kişiler mesleki faaliyetim ile ilgili kulp bulmaya çalışmaktadırlar.

Ben avukatım. Beni ben yapan işim önceliğimdir. Hukuk ofisimde çalışan bir avukat arkadaşımın yakını ile ilgili bir alacak konusunda  iyi niyet çerçevesinde o dönem görüşmeler yapılmış üç farklı tarihe söz verilmiş olmasına rağmen ödeme de yapılmamıştır.

Tüm bu iyiniyetli yaklaşıma rağmen o dönemin kulüp müdürü tarafından avukat arkadaşımın  aile değerlerine küfür edildiği gibi fiilen de saldırılmıştır.

Kimse kusura bakmasın bir insanın kutsal değerleri Bursaspor dahil her şeyin üstündedir. Bu neden ile avukat arkadaşımın kulüp müdüründen şikayetçi olmasına da herhangi bir itirazım ve müdahilliğim  olmamıştır.

Konu ile ilgili o dönem yönetimde olan Av. Öztürk Yazıcı’nın telefonu ile tarafım bilgi sahibi olmuş ve haciz konusunda ise gerekli anlayış gösterilerek durum tarafımca çözüme kavuşturulmuştur.

Şahsım avukatlık mesleğinden para kazanmaktadır. Kulübün muhasebe kayıtları ise ortadadır. Bu dosyadan tek bir kuruş avukatlık ücreti de tarafımca Bursaspor’dan tahsil edilmemiştir.

Anlattıklarımın doğruluğuna ise o dönem yöneticilik yapan Avukat Öztürk Yazıcı bire bir şahittir. Hatta bir adım ötesine gidecek olur isek beni 21.04.2011 tarihinde Bursaspor’a üye yapanda, 07.06.2012 tarihli Genel Kurulda Disiplin Kurulu listesine alanda yine rahmetli İbrahim Yazıcı’dır.

Rahmetli başkanın ise karakterini tanıyanlar çok iyi bilirler. Eğer tarafımda bir yanlış olmuş olsaydı bırakın seçimde listesine almayı Bursaspor Kulübüne üyeliğim dahi söz konusu olamazdı.

(Ek-1 Divan Başkanına aynı konuda ki cevabım )

2-Yöneticilik yapmış olduğum dönemde de duruşumu ve tavrımı en iyi o dönem yönetim içinde olan arkadaşlarım şahittir. İlk günden itibaren Bursaspor kulübüne,  Bursa halkının bize bir emaneti gözü ile bakmışımdır.

-O süreç içerisinde Bursaspor benzinliği ile ilgili yapılmış kira kontratının Bursaspor menfaatlerine aykırı olduğunu düşündüğüm için girdiğim uğraş ile Bursaspor kulübüne 10 Milyon.-TL sıcak paranın girmesini sağladım.

Bu kavgayı verirken de aile bireylerim üzerinden  dahi tehditler aldım.

-Bursaspor’un Aktifbank ve yan kuruluşu ASSET firmasının kurduğu bataklıktan kurtulabilmesi adına gövdemi ortaya koydum. O dönem de bu firmaların gerek sahibi Çalık ailesi, gerek ise şirket CEO’ları  ve gerek ise Aktifbank Bursa Şube Müdürü tarafından istenmeyen adam ilan edildim.

– Papa DİAKHATE ile ilgili İspanyanın GRANADA Kulübü tarafından Bursaspor aleyhine açılmış bulunan davada FİFA tarafından  Bursaspor aleyhine 3 Milyon 100 bin Euro tazminata hükmedilmişti.

Bu cezanın CAS mahkemesinde ki aşamalarını da  kulüp adına yürüttüm. Bu süreçte İsviçre’nin Lozan şehrine yaptığım seyahatler ile ilgili yönetim kurulunun tüm itirazlarına rağmen gerek yol ve gerek ise konaklama masraflarının tamamını  kendi cebimden karşıladım.

Neticesinde CAS mahkemesinde haklılığımızı ispat ettik ve 3 Milyon 100 Bin Euroluk bize büyük yara açabilecek  bu tazminatı iptal ettirdik.

-Yönetici olduğum dönemde TFF ve uygulamalarına hiç barışık olamadım. Bursaspor başkanı ve yönetiminin bilgisi dahilinde TFF’ ye kulüp adına yaptığım bir başvuru nedeni ile TFF Disiplin Kuruluna sevk edildim ve para cezası aldım. Kulüp adına temsilen hareket ettiğim bu konudaki cezayı dahi Bursaspor Kulübü değil  etik bulmadığım için tüm itirazlara rağmen bizzat kendim ödedim. Bu anlattıklarım ile ilgili kulüp muhasebe kayıtları halen  ortadadır. (EK-3)

Şimdi gelelim biraz da size;

Ben samimi bulmadığım, samimiyetinden kuşku duyduğum kişiye bırak kapısına gidip yardım istemeyi selam bile vermem. Allah’tan artık teknoloji çok ilerledi ve telefonların muazzam bir bilgi saklama hafızası mevcut.

Bunu neden mi söylüyorum?

Çünkü biliyorum ki bu anlattıklarımı inkar edeceksiniz. Ama yazışmaları bende mevcuttur. Sizin fıtratınızda tek Bursasporlu sizlersiniz. Sizin dışınızda olan herkes ya kullanılacak birer cüzdan ya da size itaat etmek zorunda olan genç ve hayat tecrübesi olmayan çocuklardır.

Sizden başka kimsenin fikrinin sizin için bir önemi yoktur. Bu durumu da tecrübe ile öğrenmiş oldum.

-İlk seyircili oynanan Beşiktaş maçında tüm biletler o zaman benimde olduğum yönetim kurulunca Passolig’ den satın alınmış ve ücretsiz olarak taraftarlarımıza  dağıtılmak üzere sizlere teslim edilmişti.

Bu biletleri ücretsiz mi dağıttınız?

Yoksa sattınız mı?

Sattı iseniz paraları ne oldu?

Buradan o maça giden genç kardeşlerimize sesleniyorum eğer o maçın biletini almak için para ödediniz ise bilin ki; bileti size satan hangi abiniz ise o sizi dolandırmıştır.

-Bu sene Teksas olarak tişört yaptırdınız. Bu tişörtlerin yapımında ise benden maddi yardım istediniz. ‘’Bu tişörtleri, tribün içerisinde durumu iyi olmayan pırlanta gibi pankart boyayan, pankart asan, beste yapan genç kardeşleriniz olduğunu ve onlara ücretsiz dağıtacağınızı’’ söylediniz.

Yaptırılan bu tişörtleri sattınız mı?

Satmadınız mı?

Bu tişörtleri para verip alan genç kardeşlerim size sesleniyorum.

Kim ki bu tişörtleri size para ile satmıştır, bilin ki; o abiniz sizi dolandırmıştır.

(Bu yazışmaların da tamamı tarafımda mevcuttur.)

-Şu an web sayfanızın yayınında kullanmış olduğunuz ve hatta benim ile ilgili dün akşam yazıyı paylaştığınız bilgisayar hangi sahte Bursasporlu tarafından ricanız üzerine derneğinize alındı?

Cevap: Sahte Bursasporlu olan benim tarafımdan…

– Yıldız Tilbe’nin sanatçı olarak katıldığı hangi Teksaslılar gecesinde sahte Bursasporlu birisine plaket verdiniz.

Cevap: Sahte Bursasporlu  olan bana..

-Sahte Bursasporlulardan siz siz olun bir daha deplasmana otobüs istemeyin.

Ben olsam yürüyerek giderim ama sahte Bursasporlunun verdiği otobüse binmem…

Hepiniz ucundan bucağından bu kulübü yönetmek sevdasındasınız ama kendi elinizi taşın altına sokmadan;

Hangi yönetime adamımızı sokabiliriz.

Hangi görevi aldırabiliriz derdindesiniz.

Son yıllarda Vakıfköy’ ün yönetimine merak saldınız. Orasının da hali artık ortadadır.

Hanginizin yeteneksiz yeğenini torpil ile altyapıya sokuldu?

Bir altyapı hocasını ‘Bu çocuk yeteneksiz. Onu oynatırsam diğer çocuklara haksızlık yapmış olurum’ diyerek yeğeninizi oynatmadığı için işinden kovdurdunuz mu?

Altyapı tesislerine taş çatlasın 200 bin TL’ye yapılacak işler ile ilgili olarak sizin Bursaspor Kulübüne altyapıdan sorumlu yönetici olarak soktuğunuz kişi tarafından 800 Bin TL’lik fatura kesildi mi?

Yöneticinin kulüp ile girdiği bu ticari ilişkiyi etik buluyor musunuz?

-Yönetim kurulu içerisine soktuğunuz kendi arkadaşınız Olay gazetesine ve Orhan Güney’e Bursaspor Yönetim Kurulu toplantılarını telefondan bizzat canlı dinletti mi?

4-Tarafımı sahte hesaplar yönetmek ile itham ettiniz. Siz halen beni tanıyamamışsınız. Ben doğru bildiğini konuşmaktan ve savunmaktan çekinmeyen bir insanım. Sizin yanlışlarınızı da açık açık dile getiren nadir  insanlardanım.

Tarafımın bugüne kadar bir tane sahte hesabı olduğunu, sahte hesapları yönettiğini iddia edip de bunu ispatlayamayan,  müfteri ve en büyük şerefsizdir.

5-Tarafımın Bursaspor’a bir başkan adayı çıkarması haddim değildir. O had ancak sizlere aittir. Hüseyin Akdemir’i tanımadığım gibi kendisi ile merhabam dahi bulunmamaktadır.

Her genel kurul üyesi gibi tarafımın da Bursaspor’a güçlü bir yönetim arzusu ve hayalinden başka ekstra çabam olmamıştır.

Erkan Kamat ise tanıdığım bir kişidir. Ancak bu samimiyetin derecesi onu başkan adayı çıkartmak gibi saçma sapan iddianın ortaya atılabileceği bir samimiyette değildir.

Karşınızdakini kendiniz gibi bildiğiniz için yıllarca kovalamaya alıştığınız şeyler ile insanları suçlamanızda bana çok şaşırtıcı gelmiyor.

Ancak samimiyetimin anlaşılabilmesi açısından belirtmek isterim ki Erkan Kamat’ ın işyeri, nerede oturduğu konusunda ve özel hayatı ile ilgili hiçbir bilgim yoktur.

Şu an için bildiğim tek şey Hüseyin Akdemir aday olmayınca kulübü malum kişinin eline bırakmamak için Erkan Kamat’ ın gövdesini taşın altına koyduğudur. Buna da büyük saygı duyuyorum. Şu an tek adaydır. Sahip çıkılması gerekmektedir. Amacınıza sırf ulaşamadığınız için durduk yere yıpratılacak bir kişi değildir. Seçilir, icraatlarına bakılır.

Eğer düzgün işler yaparsa hep beraber alkışlarız, yanlışı görürsek de eleştiririz.

6- BURKÜP  ile ilgili olarak yazdıklarınız ise bir korku bir endişenin göstergesinden başka anlam taşımamaktadır. Bu oluşum sizin gibi menfaatleri uğruna blok oy ile yönetim belirleyen kişilerin gücünü bir nebze azaltmak için kurulmuştur.

Benim kurduğum değil sonradan içerisine davet ile dahil olduğum bir oluşumdur. Bu platformun her bir üyesi de önce pırıl pırıl birer insan sonrada tertemiz birer Bursasporludur.

Tarafımın makam, mevki ve koltukla da hiçbir zaman   işi olmamıştır. Daha sizler açıklama yapmadan saatler  önce benim üzerimden bu oluşumu da lekeleme haysiyetsizliğini göstereceğinizi tahmin ettiğim için bu platformun başkanlığından da ayrılmak istedim. Ancak yol arkadaşlarım buna müsaade etmediler.

Bu süreçte bana bir çok renktaşımız tarafından BURKÜP olarak hangi adayı destekleyeceğimiz soruldu. Her ortamda ‘BURKÜP’ ün kuruluş felsefesine göre blok oy kullanma kararı alarak aday desteklemeyeceğimizi ve kullanacağı oyda her üyenin kendi hür iradesi ile hareket edeceğini ‘ söyledim.

Bu alışık olmadığınız bir durum olduğu için size mutlaka şaşırtıcı geliyordur.

Netice de sizin dünyanızda;

Abi “oraya oy atın” der atılır.

Abi, “buraya oy atın” der atılır.

Siz buna alışık olduğunuz için anlamanızı da beklemiyorum.

BURKÜP iddia ettiğiniz gibi blok oy avantajı yaratarak  başkanlık hayalimi gerçekleştirmek için kurulmuş bir platform ise Bursaspor gerçeklerinden de gerçekten çok kopuksunuz demektir.

Bu kulüp son iki seçimdir tek başkan adaylı seçime gidiyor. Nerdeyse aday bulunamayacak vaziyette ve bunda sizlerin de çok büyük payı var.

Öyle bir miras bırakıldı ki; maalesef Bursaspor başkanlığı artık çok büyütülecek, ulaşılması çok zor bir makam değildir.

Başkanlık hayali olanların BURKÜP gibi oluşumlara da ihtiyaç bulunmamaktadır.

Tarafımın Ali Ay yönetiminden kovulduğunu iddia edenlere sözüm;  inanın ki Ali Ay yönetiminden kovulmak bile onurlu bir şeydir.

O dönem yönetim kurulunda birlikte çalıştığım herkesin de birebir şahidi olduğu üzere Yüksel Çolak ile aramızda yönetim tarzı farklılığından doğan bir takım problemler oluşmuştu.

Onun ile yaşadığımız tartışmaların birinde; eğer  o istifa eder ise, ben de istifa edeceğimi ancak sırf istiyor diye Yönetim Kurulundan ayrılmayacağımı o gitmeden de gitmeyeceğimi kendisine söyledim.

Hatta buna dair kendisine söz verdim.

Yüksel Çolak’ın istifasından sonrada verdiğim bu sözü hemen tuttum ve istifa ettim. O dönem ki yönetim kurulu üyeleri ve dönemin başkanı Ali Ay’da bu konunun nasıl geliştiğine  bire bir şahittirler.

7-Eğer çok merak ettiğiniz konu tarafımın başkan adaylığını düşünüp düşünmediği ise merak etmeyin böyle bir düşüncem yok.

Ancak bir gün aday olmayı düşünürsem de hiç çekinmem size rağmen adaylığımı açıklarım .

Hayatımda hiçbir zaman maşa da olmadım, maşa tutan elde olmadım. Zaten sizin de endişeli olduğunuz konu benim bu yapıda bir insan olduğumu ve beni yönetemeyeceğinizi, kendinize beni maşa yapamayacağınızı bilmenizden kaynaklıdır.

8- Yayımladığınız yazı içerisinde iftira attığınız diğer insanların kendi savunma hakları olduğu için onlar adına her hangi bir cevap vermiyorum.

9- Son olarak söylemek istediğim iki husus var.

Birincisi;

Bursaspor ve Bursaspor taraftarı Hakan Dinçtürk’ten büyüktür…

Ancak kimse kusura bakmasın ;

Bursaspor ve Bursaspor taraftarı,  Cenk Tunçbilek’ ten de ,Cem Tunçbilek’ ten de, Mehmet Güzelsöz’den de, Enes Aydın’dan da büyüktür.

Şunu da iyi bilin ki organize bir şekilde tarafıma karşı yürüttüğünüz bu karalama kampanyasını da çok büyük bir onurla ve gururla madalya olarak bir ömür göğsümde taşıyacağımdan da hiç birinizin kuşkusu olmasın..

Hayatımda çiğ yemedim , karnımda ağrımıyor..

Son sözümde genç kardeşlerimedir. Renk sevdanızı, futbol sevdanızı, bir guruba aidiyet hissetme sevdanızı kimsenin kullanmasına ve sizlerin saf duygularını  suistimal etmesine müsaade etmeyin.

Bu metni yazarken asıl amacım bir cevap değil tek merkezden kurgulanan asılsız ve mesnetsiz iddialarla bana ve benim üzerimden saldırdıkları dostlarım adına kamuoyunu bilgilendirmektir.

Saygılarımla…

Başa dön tuşu