Bursaspor’u sahiplenmek…
Yıllar yıllar önce Antalya’da yaşarken, bir muhabbet arasında geçen Bursaspor kelimesi bir Bursalı olarak ben çok fazla heyecanlandırmıştı. O dönem Antalya’da yaşamak, yaşarken Bursa’yı düşünmek, üstüne de Bursaspor muhabbeti etmek duymak, inanın bana açken pirzola yanında nefis bir ayran demek. İnanılmaz keyif, inanılmaz haz demek…
Benim babamın bana bıraktığı en güzel miraslardan birisi, güzelim şehirim Bursa’dır. Benden de çocuklarıma kalacak en büyük miras olacak…
Bu şehrin topraklarında benim bastığım çimen, aldığım oksijen, yediğim ekmek ve içtiğim su gibidir, Bursaspor sevgisi… Bursa’da Bursaspor’u anlamaksa asıl meseleyse, o zaman bu mesele bizim meselemiz demektir…
Bursaspor Bursa şehrinin en önemli temel taşlarından birisidir. Zaten bunun aksini düşünmek, yaşadığın şehirde kendi şehrine karşı olaya 1-0 mağlup başlamak demektir…
Metropol bir şehrin yükselen değeri olan bu kulübe, kanımca aklıselim olan herkesin sahip çıkması gerekiyor. Bu sahiplenme duygusu madden olmasa da maneviyen olmalı. Yeşil beyazlı takımın kötü gün dostu olmak, onu her günüde sahiplenmek, bir Bursalı olarak bir görev sayılmalıdır. Buradaki görev tanımı, zorla olmasa bile en azından içten olmalı. İçinden gelen dürtüleri yaşadığı şehir takımı için zorlamasın…
Unutma ki; Bursa’da Bursaspor kazandığı taktirde, Bursa şehri kazanacaktır. Bursaspor güçlü olduğu her ortamda senin şehrin güçlü ve dimdik ayakta kalacaktır. Senin yaşadığın topraklara her gün güne başlarken sıcak bir tebessümle merhaba dediğin, simitçi, gazozcu, kahvecisi kazanacaktır. Yetmedi, Bursa şehrinin şanlı tarihi kazanacaktır. O da yetmedi, Bu şehrin topraklarında yaşayan, tekstilcisi, çeyizcisi, saatçisi, galericisi, gazetecisi, mobilyacısı, kısacası sen, ben, o, biz ya da siz, yani şehrin kazanacaktır.
Kazanacak olan taraf benim yaşadığım şehir ise, o zaman yaşadığın şehrin takımına sahip çık arkadaş! Dedim ya kendin için, ailen için, sevdiklerin için, daha da önemlisi yaşadığın şehrin geleceği için Bursaspor’a sahip çıkmak bence çok doğru bir seçim…
Kent Vizyon Dergisi
Osman Korkmaz