Bursaspor’dan TFF’ye çok sert açıklama!
Bursaspor Yönetim Kurulu Üyesi Türkiye Futbol Federasyonu, Hukuk ve İdari Yapılanmadan Sorumlu Asbaşkan Hakan Dinçtürk‘ün imzasını taşıyan mektupta sert ifadeler yer aldı.
Mektubun içeriği şöyle;
“Türkiye Futbol Federasyonu, futbol branşında faaliyet gösteren, amatör veya profesyonel tüm spor kulüplerinin federasyonu olup, hiçbir kişi, zümre veya kulübün özel muameleye tabi tutulacağı bir kurum değildir. Türkiye Futbol Federasyonu ve tüm kurullarının bu anlayış içerisinde bağımsız, tarafsız ve spor kulüplerine eşit mesafede bir anlayış ile görevlerini yapmaları yasal bir zorunluluktur.
10.12.2016 tarihinde deplasmanda Beşiktaş kulübü ile oynanan müsabaka sonrasında yaşanan elim terör hadisesi, tüm ülkemizi derinden yaraladığı gibi Bursaspor camiasını da bir o kadar üzmüştür.
Sırf bu neden ile skandal bir hakem yönetimi ile karşı karşıya kaldığımız bu müsabaka sonrasında, Kulübümüz tarafından ülke genelinde oluşan birlik ve beraberlik ruhuna zarar gelmemesi adına hassas davranılmış, takımımızın saha içinde yaşadığı kabul edilemez nitelikteki haksızlıklar adeta sineye çekilerek, spor kamuoyunun gündemine taşınmamıştır. Ancak bu tavrımızın , ülke futbolun yöneten Federasyon ve Kurullarınca bir hassasiyet olarak algılanmadığı, üzüntüyle izlenmektedir.
Aynı müsabakanın ilk dakikasından, son dakikasına kadar, tüm Beşiktaş spor kulübü tribünlerinden, LOCALARI DA DAHİL OLMAK ÜZERE, takımımız ve Kulübümüz aleyhine küfürlü ve kötü tezahürat yapılmıştır. Maç esnasında stadın kötü ve çirkin tezahürat yapılmayan hiçbir bölümü ne yazık ki olmamıştır.
Tahkim Kurulu tarafından Beşiktaş kulübünün istisnasız tüm tribünlerine kapatma ceza verilmesi gerekli iken, 05 Ocak 2017 tarihinde Kuzey Kale arkası tribününde 4 blok ile sınırlı olarak elektronik bilet kapsamındaki kartların blokesine yönelik bir karar verilmiştir.Ayrıca bu çirkin ve kötü tezahürat sanki bu sezon ilk defa gerçekleşmiş gibi İHTAR verilmiştir.Ancak bu eylem Beşiktaş Kulübünün ilk eylemi olmayıp,05.11.2016 tarihinde de Trabzonspor ile oynan müsabakada ev sahibi takım olarak çirkin ve kötü tezahürattan tribün kapama cezası almıştır.Eylem ilk olmadığı için Beşiktaş Kulübüne para cezası da verilmesi gerekmektedir.Görülmektedir ki verilen sembolik bir cezadır. Kandırmacadır. Hukuken verilmesi gerekli olan ceza geçiştirilmiştir.
Bu yaşananlar bizim açımızdan tek örnekte değildir. Bir spor kulübü başkanının Bursaspor Kulübünün 2010 yılında ”Sürülmüş Tarlalarla” değil, sahada verilen tertemiz mücadele ile kazandığı şampiyonluğuna dil uzatması nedeni ile Kulübümüzün başkanı görevini yapmış ve camiamıza yapılan bu çirkin saldırıya hukukun genel ilkelerinden kabul edilen Meşru Müdafaa sınırları içerisinde kamuoyu önünde nazik bir lisan ile cevap vermiştir. Bunun sonucunda ise PFDK tarafından 2016/266 E. ve 2016/267 E. sayılı kararlar ile her iki kulüp başkanına ayrı ayrı ceza verilmiştir. Bu cezalara yapılan itirazlar neticesinde ise camiamız haksız bir söylem ile provoke edilmiş olduğu halde, Başkanımıza haksız bir şekilde verilen ceza Tahkim Kurulu tarafından onanmıştır. Aynı Tahkim Kurulu tarafından bu polemiği başlatan ve camiamızı tahrik eden Kulüp Başkanı’nın cezası ise kaldırılmış ve yerine yine göstermelik bir ceza verilmiştir.Buna benzer örnekleri çoğaltmak mümkündür.
TFF Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki kanunun 6. Maddesine göre, Tahkim Kurulu, “Bağımsız ve Tarafsız” bir kurul olmak zorundadır. Ancak Tahkim Kurulu kararları, kulüplerin hangisi olduğuna ve kişilerin kim olduğuna göre farklılık göstermekte, eğilip bükülmektedir.
Bursaspor Kulübü, Türk Futbolu için özel muamele gösterilen diğer kulüpler kadar değerlidir. Kulübümüzün taraftarlarının müsabaka seyir özgürlüğü , özel muamele gösterilen diğer kulüp taraftarlarınınki kadar değerlidir. Verilen para cezaları ve tribün kapatma cezaları açısından, Kulübümüzün parası, özel muamele gösterilen diğer kulüplerin parası kadar değerlidir. Türk Futbolunda şuan için ne yazık ki, haksızlığa göz yuman ve eşitlikçi davranmayan bir yönetim sistemi hakimdir. Bursaspor Kulübü olarak sadece futbol sahalarında değil masa başında da dürüst, sportmenlik prensiplerine ve FAİR PLAY anlayışına bağlı bir yönetim tarzı istiyoruz.
TFF Yönetimince oluşturulmuş kurulların tümünde etik problemler olup, ne yazık ki mevcut kurullar “Bağımsız ve Tarafsız” hareket etmemektedir. Kurullara seçilmiş bulunan üyelerin bir çoğu bağımsız yargı görevi yerine getiren bir kurul üyesinden çok “Üzerinde Formaları olan Takım Taraftarları” gibi hareket etmektedirler.
TFF Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun, 3/g Maddesine göre “Şiddet, şike, teşvik primi, ırkçılık, doping ve her türlü ayrımcılıkla mücadele etmek” TFF’nin asli görevleri arasındadır. Ancak Federasyonun “her türlü ayrımcılık” ile mücadele etmek görevinin, yine bizzat kendi oluşturmuş olduğu kurullarınca verilen yanlı ve kasıtlı kararlar ile sekteye uğratıldığı da, futbol camiası tarafından genel kabul görmüş bir gerçektir.
Bu neden ile federasyon tarafından oluşturulan kurulların tümünün çok acil bir şekilde değiştirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu kurullara “bağımsızlığını ve tarafsızlığını” koruyabilecek, herhangi bir kişiye veya bir zümreye bağlı olmayanların seçilmesi gerekmektedir. Mevcut süreç, Türk Futboluna zarar vermekte olup,en fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımızın olduğu şu günlerde Futbol Seyircilerinde de ayrışmaları körüklemektedir. Türkiye Futbol Federasyonu’nun bir an önce özeleştiri yapması gerekmekte olup, bunun için yarın çok geç bir süre olacaktır.
Gelinen noktada, Türkiye Futbol Federasyonu‘nun görevlerinden bir tanesinin de Türk Futbolunun gelişmesini sağlamak olduğunu hatırlatmak isteriz. Türk Futbolunun gelişebilmesi ise Süper Lig’de mücadele eden tüm kulüpler açısından fırsat eşitliğinin korunması ve rekabetin sağlanmasından geçmektedir. Bunu gerçekleştirmekten çok uzak olan MHK, PFDK ve Tahkim Kurullarının acil olarak değişmesi gerekmektedir.
Bu başvurumuz ile birlikte Federasyonun bu kurullarını istifaya davet ediyor ve Türkiye Futbol Federasyonu tarafından ise kurul üyelerinin görevlerinden alınmalarını talep ediyoruz.
Talebimiz ile ilgili olarak Federasyonunuza bağlı bulunan tüm spor kulüplerinin de görüşleri alınarak, Türkiye Futbol Federasyonu Kurullarının oluşumunda demokratik ve tarafsız bir yöntem belirlenmesi ve belirlenecek bu yöntem ile birlikte ortak istişare ile ilgili Kurulların yeniden oluşturulması gereğinin, Türk Futbolunun gelişimi açısından zorunlu olduğunu saygılarımızla arz ederiz.”